Sentence view
Universal Dependencies - Turkish - Kenet
Language | Turkish |
---|
Project | Kenet |
---|
Corpus Part | dev |
---|
Annotation | Kuzgun, Aslı; Cesur, Neslihan; Yıldız, Olcay Taner; Kuyrukçu, Oğuzhan; Yenice, Arife Betül; Arıcan, Bilge Nas; Sanıyar, Ezgi |
---|
showing 1301 - 1400 of 1646 • previous • next
Aynı kanunlar , aynı şeylere tesir edince neticeler de aynı olur .
s-1301
9000.train
Aynı kanunlar , aynı şeylere tesir edince neticeler de aynı olur .
Fabrikada yüklediğimiz malı üç gün sonra Kayseri'de teslim ettik
s-1302
9001.train
Fabrikada yüklediğimiz malı üç gün sonra Kayseri'de teslim ettik
Şehir yağma edilmesin diye teslim olmasını bekliyor .
s-1303
9002.train
Şehir yağma edilmesin diye teslim olmasını bekliyor .
Kimisi bağdaş kurmuş , tespih çekiyor , kimisi diz çökmüş Kur'an okuyor .
s-1304
9003.train
Kimisi bağdaş kurmuş , tespih çekiyor , kimisi diz çökmüş Kur'an okuyor .
Kızarıyor , morarıyor , terzi kadına teşekkürler ediyordu .
s-1305
9004.train
Kızarıyor , morarıyor , terzi kadına teşekkürler ediyordu .
Şiirde şan ve şerefe teşne olan şairlerimizden biri ismini Nedim'in kasidesinde görseydi başı dönerdi .
s-1306
9005.train
Şiirde şan ve şerefe teşne olan şairlerimizden biri ismini Nedim'in kasidesinde görseydi başı dönerdi .
Özellikle kıllı bir bölgeden açtığı deliği de maharetle diktikten sonra cesedi teşrih masasından alıp ona kendi yabanlık elbiselerini giydirdi .
s-1307
9006.train
Özellikle kıllı bir bölgeden açtığı deliği de maharetle diktikten sonra cesedi teşrih masasından alıp ona kendi yabanlık elbiselerini giydirdi .
İbni Haldun külliyatını tetebbu etmeyenlere sırlarını ifşa etmez eser .
s-1308
9007.train
İbni Haldun külliyatını tetebbu etmeyenlere sırlarını ifşa etmez eser .
Kimisi dönmeye başlamış bile kimisi tetik üstünde bekliyor .
s-1309
9008.train
Kimisi dönmeye başlamış bile kimisi tetik üstünde bekliyor .
Cevahir , şekerleme , kitapçı camekânları önünde tevakkuf ede ede yürüyordum .
s-1310
9009.train
Cevahir , şekerleme , kitapçı camekânları önünde tevakkuf ede ede yürüyordum .
Gösterilen bu teveccüh tamamen hasbi mi idi ?
s-1311
9010.train
Gösterilen bu teveccüh tamamen hasbi mi idi ?
Ne kadar inkâr etse hırsızlığı tevil götürmüyordu .
s-1312
9011.train
Ne kadar inkâr etse hırsızlığı tevil götürmüyordu .
Beni bir daha devlet işlerinde kullanılmamak üzere azlettiler .
s-1313
9012.train
Beni bir daha devlet işlerinde kullanılmamak üzere azlettiler .
Çalışma köşem diye bildiğim yer ise tıklım tıkış , antikacı dükkânı gibi .
s-1314
9013.train
Çalışma köşem diye bildiğim yer ise tıklım tıkış , antikacı dükkânı gibi .
Arabacı atları tımar ediyordu .
s-1315
9014.train
Arabacı atları tımar ediyordu .
Yorgun , yıpranmış , esmerleşmiş gibiydi yüzü , tıraş olmamıştı .
s-1316
9015.train
Yorgun , yıpranmış , esmerleşmiş gibiydi yüzü , tıraş olmamıştı .
Muzafferiyeti sonuna kadar yudum yudum içebilmek için kendimi tilki uykusuna verdim .
s-1317
9016.train
Muzafferiyeti sonuna kadar yudum yudum içebilmek için kendimi tilki uykusuna verdim .
Evsiz barksız şarapçılar , tinerci çocuklar tarafından çalınmış olabilir bunlar .
s-1318
9017.train
Evsiz barksız şarapçılar , tinerci çocuklar tarafından çalınmış olabilir bunlar .
Başına küçük bir ağrı , vücuduna hafif bir titreme geliyor .
s-1319
9018.train
Başına küçük bir ağrı , vücuduna hafif bir titreme geliyor .
O günkü ne oldum delisi yeni zenginleri , özenti aydınları tiye alıyordu .
s-1320
9019.train
O günkü ne oldum delisi yeni zenginleri , özenti aydınları tiye alıyordu .
Şimdi saçlarının tepeden döküldüğüne bakarak üzülüyor , arada bir , tohuma kaçıyoruz artık diye hayıflandığı da oluyordu .
s-1321
9020.train
Şimdi saçlarının tepeden döküldüğüne bakarak üzülüyor , arada bir , tohuma kaçıyoruz artık diye hayıflandığı da oluyordu .
Tokat arsızı olmuş çocuklar gibi , kimseler görmedi ya , deyip çevrelerine soluk soluk gülümsüyorlar .
s-1322
9021.train
Tokat arsızı olmuş çocuklar gibi , kimseler görmedi ya , deyip çevrelerine soluk soluk gülümsüyorlar .
Komşularınızda ya da dostlarınızda konken oynadınız , tombala çektiniz .
s-1323
9022.train
Komşularınızda ya da dostlarınızda konken oynadınız , tombala çektiniz .
Manastırdan kaçalı , papanın aforozuna uğrayalı on beş yıl oluyor .
s-1324
9023.train
Manastırdan kaçalı , papanın aforozuna uğrayalı on beş yıl oluyor .
Kimi eserlerinde toplumsal farklardan kaynaklanmış insan acılarını yansıtıyordu .
s-1325
9024.train
Kimi eserlerinde toplumsal farklardan kaynaklanmış insan acılarını yansıtıyordu .
Bu sabah hesap ettim , küçüğüm toprağa düşeli tam yetmiş üç gece olmuş .
s-1326
9025.train
Bu sabah hesap ettim , küçüğüm toprağa düşeli tam yetmiş üç gece olmuş .
Merak etme , tam tabiriyle o çantada keklik artık .
s-1327
9026.train
Merak etme , tam tabiriyle o çantada keklik artık .
Ahır tarafına giden gocuklu ve aba tozluklu kâhyama seslendim .
s-1328
9027.train
Ahır tarafına giden gocuklu ve aba tozluklu kâhyama seslendim .
Aliş tozu dumana katarak kulübeye seğirtirken o da arkadaşlarının birini aramaya çıktı .
s-1329
9028.train
Aliş tozu dumana katarak kulübeye seğirtirken o da arkadaşlarının birini aramaya çıktı .
Tövbekâr olduktan sonra eskiden işlediğimiz günahlar ağza alınmaz .
s-1330
9029.train
Tövbekâr olduktan sonra eskiden işlediğimiz günahlar ağza alınmaz .
Travmatik düşükten sonra o ne derse yapmaya hazırdı .
s-1331
9030.train
Travmatik düşükten sonra o ne derse yapmaya hazırdı .
Tu kaka edilen eserler de er geç eski tahtlarına geçer otururlar .
s-1332
9031.train
Tu kaka edilen eserler de er geç eski tahtlarına geçer otururlar .
Hecelerimiz de telaffuzda tumturak yapmak için lastik gibi çekilir .
s-1333
9032.train
Hecelerimiz de telaffuzda tumturak yapmak için lastik gibi çekilir .
Her ay , mehtapta bir iki kere merkeplerle tura çıkardık .
s-1334
9033.train
Her ay , mehtapta bir iki kere merkeplerle tura çıkardık .
Turfa oldu artık eski felsefe .
s-1335
9034.train
Turfa oldu artık eski felsefe .
Portakalların turşusu çıkmış .
s-1336
9035.train
Portakalların turşusu çıkmış .
Konuşması büsbütün dağıldı , tutarsızlaştı .
s-1337
9036.train
Konuşması büsbütün dağıldı , tutarsızlaştı .
Yaşamının boşluğundan nasıl sıkıldığını , tutunacak bir dal aradığını ama bulamadığını anlatır .
s-1338
9037.train
Yaşamının boşluğundan nasıl sıkıldığını , tutunacak bir dal aradığını ama bulamadığını anlatır .
Kaldırdığı gibi pekmez çömleğini vurmuş yere , tuz buz etmiş .
s-1339
9038.train
Kaldırdığı gibi pekmez çömleğini vurmuş yere , tuz buz etmiş .
Kara sevdalarını türkülüyor uzaklarda / Çıplak kalan ağaçlar , sürüsüz çoban ve deniz
s-1340
9039.train
Kara sevdalarını türkülüyor uzaklarda / Çıplak kalan ağaçlar , sürüsüz çoban ve deniz
Büyükada derken , sakın bugünkü milyoner iş adamları ve tvistçi gençler adasını göz önüne getirmeyiniz .
s-1341
9040.train
Büyükada derken , sakın bugünkü milyoner iş adamları ve tvistçi gençler adasını göz önüne getirmeyiniz .
Uçaklı turlara katıldım .
s-1342
9041.train
Uçaklı turlara katıldım .
Ben kimsenin hususi hayatına karışmayı asla sevmem ama şu Şahin Paşa , uçan kuşa borcu olduğunu herkes bilirken nasıl oluyor da kumarda bu kadar para kaybediyor .
s-1343
9042.train
Ben kimsenin hususi hayatına karışmayı asla sevmem ama şu Şahin Paşa , uçan kuşa borcu olduğunu herkes bilirken nasıl oluyor da kumarda bu kadar para kaybediyor .
Mana , vezin değişti mi ?
s-1344
9043.train
Mana , vezin değişti mi ?
Seher yeli her yellerin başısın / Uğrun uğrun yâre selam taşırsın
s-1345
9044.train
Seher yeli her yellerin başısın / Uğrun uğrun yâre selam taşırsın
Kulübün masrafını Türk azalar uhdelerine almışlardır .
s-1346
9045.train
Kulübün masrafını Türk azalar uhdelerine almışlardır .
Cemil'in bu sözleri kalplerde hiç olmazsa yarın için biraz ümit bırakıyordu .
s-1347
9046.train
Cemil'in bu sözleri kalplerde hiç olmazsa yarın için biraz ümit bırakıyordu .
Ancak kısa sürede bu coşkunluğun yerini büyük umut kırıklığı almıştır .
s-1348
9047.train
Ancak kısa sürede bu coşkunluğun yerini büyük umut kırıklığı almıştır .
Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler .
s-1349
9048.train
Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler .
. bir yer sarsıntısı ile un ufak olan evlerde yaşıyorlardı .
s-1350
9049.train
. bir yer sarsıntısı ile un ufak olan evlerde yaşıyorlardı .
Üzüntüyle usançlık getirip işinden soğumasın !
s-1351
9050.train
Üzüntüyle usançlık getirip işinden soğumasın !
Lübnan hükûmeti Türk emlakini usulen bloke ettiğinden satış muamelesi durdurulmuş .
s-1352
9051.train
Lübnan hükûmeti Türk emlakini usulen bloke ettiğinden satış muamelesi durdurulmuş .
Süleymaniye'nin avlusunu dolaşırken , utancımızdan yerin dibine gireceğimiz geldi .
s-1353
9052.train
Süleymaniye'nin avlusunu dolaşırken , utancımızdan yerin dibine gireceğimiz geldi .
Doğru oraya gitmiş olsaydınız herhâlde uygun olurdu .
s-1354
9053.train
Doğru oraya gitmiş olsaydınız herhâlde uygun olurdu .
Eğer bu patırtıdan , ikinci uykusu başına sıçrayan imam aşağı koşmasa iki kadın , avluda , saç saça , baş başa dövüşeceklerdi .
s-1355
9054.train
Eğer bu patırtıdan , ikinci uykusu başına sıçrayan imam aşağı koşmasa iki kadın , avluda , saç saça , baş başa dövüşeceklerdi .
İkisini de uyku tutmamıştı .
s-1356
9055.train
İkisini de uyku tutmamıştı .
Etrafı kapatan dik , sivri dağlar duman ve bulut sarılı kocaman başlarını birbirine dayayarak çoktan uykuya varmışlardı .
s-1357
9056.train
Etrafı kapatan dik , sivri dağlar duman ve bulut sarılı kocaman başlarını birbirine dayayarak çoktan uykuya varmışlardı .
Uzakça vilayetlerden birinde yaşamış , orta hâlli bir ailenin çocuğuydu .
s-1358
9057.train
Uzakça vilayetlerden birinde yaşamış , orta hâlli bir ailenin çocuğuydu .
Ancak seven yürek bu , yavukludan uzak kalmaya dayanır mı ?
s-1359
9058.train
Ancak seven yürek bu , yavukludan uzak kalmaya dayanır mı ?
Hayatımızın o dönemlerdeki durallığı , biteviyeliği , romanı toplumumuzdan uzak tutmuştur .
s-1360
9059.train
Hayatımızın o dönemlerdeki durallığı , biteviyeliği , romanı toplumumuzdan uzak tutmuştur .
Kısa ve uzun vadeli hiçbir ödünç alma imkânı yoktu .
s-1361
9060.train
Kısa ve uzun vadeli hiçbir ödünç alma imkânı yoktu .
Sonraki yılların ülkece ünlü bir heykelcisi , kantinde garsonluk yapardı .
s-1362
9061.train
Sonraki yılların ülkece ünlü bir heykelcisi , kantinde garsonluk yapardı .
Kaç sene var ki böyle her ümidin boşa çıktı .
s-1363
9062.train
Kaç sene var ki böyle her ümidin boşa çıktı .
Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz .
s-1364
9063.train
Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz .
Sen böyle üst perdeden konuşuyorsun çünkü etrafındaki o çomarlara güveniyorsun .
s-1365
9064.train
Sen böyle üst perdeden konuşuyorsun çünkü etrafındaki o çomarlara güveniyorsun .
Hanımının , çocuklarının üstünde bunca yıllık hakkım var diye ağlamaya başladı .
s-1366
9065.train
Hanımının , çocuklarının üstünde bunca yıllık hakkım var diye ağlamaya başladı .
Sidar , uyku mahmurluğunu çarçabuk üstünden atarak pişkin pişkin gülümsedi .
s-1367
9066.train
Sidar , uyku mahmurluğunu çarçabuk üstünden atarak pişkin pişkin gülümsedi .
Cemiyetin kuruluşunu tarumar etmek için doğmuş bir ihtilalci gibi tasarlıyordu .
s-1368
9067.train
Cemiyetin kuruluşunu tarumar etmek için doğmuş bir ihtilalci gibi tasarlıyordu .
Her biri , ayrı bir defter sayfasının gözden geçirilmesini üstüne aldı .
s-1369
9068.train
Her biri , ayrı bir defter sayfasının gözden geçirilmesini üstüne aldı .
Üstüne basa basa olmaz , dedi .
s-1370
9069.train
Üstüne basa basa olmaz , dedi .
Daha yüzünü görmeden o da seni kendine evlat edindi .
s-1371
9070.train
Daha yüzünü görmeden o da seni kendine evlat edindi .
Üstüne kuma gelmesi şart değil insanın bu acıyı tatması için .
s-1372
9071.train
Üstüne kuma gelmesi şart değil insanın bu acıyı tatması için .
İngiliz gemisi üstüne gemi olmaz .
s-1373
9072.train
İngiliz gemisi üstüne gemi olmaz .
Topu topu beş bin lirayı bulan bu tasarrufun üstüne titreyip durmaktaydı .
s-1374
9073.train
Topu topu beş bin lirayı bulan bu tasarrufun üstüne titreyip durmaktaydı .
Yaşayabilmek için muzaffer olmaya mecburduk .
s-1375
9074.train
Yaşayabilmek için muzaffer olmaya mecburduk .
Meclis çalışmalarına özürsüz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmayanların üyeliğinin düşmesine karar verilir .
s-1376
9075.train
Meclis çalışmalarına özürsüz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmayanların üyeliğinin düşmesine karar verilir .
Hasılı ne yaptı yaptı , elektrikli süpürge üzerinde kaldı .
s-1377
9076.train
Hasılı ne yaptı yaptı , elektrikli süpürge üzerinde kaldı .
Fakat haydi beni boşadınız .
s-1378
9077.train
Fakat haydi beni boşadınız .
Üzerimize çöken şimşekli , yıldırımlı havanın bana verdiği helecanı yeniden duyuyorum .
s-1379
9078.train
Üzerimize çöken şimşekli , yıldırımlı havanın bana verdiği helecanı yeniden duyuyorum .
Nasrullah Camii'nde verdiği büyük siyasi vaaz bütün gönülleri fethetmişti .
s-1380
9079.train
Nasrullah Camii'nde verdiği büyük siyasi vaaz bütün gönülleri fethetmişti .
Bu dünya ahvaline pek vâkıf olmayan cahillerin gönlünde de aynı üzüntü ve merak var .
s-1381
9080.train
Bu dünya ahvaline pek vâkıf olmayan cahillerin gönlünde de aynı üzüntü ve merak var .
Beyoğlu ticarethaneleri içinde katar katar vandöz bulundurmak âdetini ilk tatbik eden adı geçendir .
s-1382
9081.train
Beyoğlu ticarethaneleri içinde katar katar vandöz bulundurmak âdetini ilk tatbik eden adı geçendir .
Türkçeyi bilmek için aruza aşina olmaktan vareste kalamaz .
s-1383
9082.train
Türkçeyi bilmek için aruza aşina olmaktan vareste kalamaz .
Konuyu saplandığı bu varoluşsal boyuttan çıkararak hafifletmek istedi .
s-1384
9083.train
Konuyu saplandığı bu varoluşsal boyuttan çıkararak hafifletmek istedi .
Bu vartayı kazasız belasız atlattığı için memnundu .
s-1385
9084.train
Bu vartayı kazasız belasız atlattığı için memnundu .
Bu defa da , Sultanahmet'ten gelen efeler değilmiş de feryadı basanlar , onların gündüzki taşkınlığından yüz bulan eroincilermiş .
s-1386
9085.train
Bu defa da , Sultanahmet'ten gelen efeler değilmiş de feryadı basanlar , onların gündüzki taşkınlığından yüz bulan eroincilermiş .
O evde ne yapacağını , ne gibi bir vazife göreceğini sana şimdi noktası noktasına anlatacağım .
s-1387
9086.train
O evde ne yapacağını , ne gibi bir vazife göreceğini sana şimdi noktası noktasına anlatacağım .
Karısı ve arkadaşı da bir müddet sustular , galiba bir şeyler düşündüler .
s-1388
9087.train
Karısı ve arkadaşı da bir müddet sustular , galiba bir şeyler düşündüler .
Dünyaya veda ettik , atıldık doludizgin / En son koşumuzdur bu , asırlarca bilinsin
s-1389
9088.train
Dünyaya veda ettik , atıldık doludizgin / En son koşumuzdur bu , asırlarca bilinsin
Kıyamet kopar gibi bir velvele koptu , bütün ordu surların üstüne atıldı .
s-1390
9089.train
Kıyamet kopar gibi bir velvele koptu , bütün ordu surların üstüne atıldı .
Bunların içinde Nihat'a istediği kadar veresiye alabileceğini söyleyenler de var .
s-1391
9090.train
Bunların içinde Nihat'a istediği kadar veresiye alabileceğini söyleyenler de var .
Siyasi amaçlı . işi yavaşlatma , verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz .
s-1392
9091.train
Siyasi amaçlı . işi yavaşlatma , verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz .
Aynı teşkilat yünlüden , pamukludan giyecek eşyasını da vesikaya bağlamıştı .
s-1393
9092.train
Aynı teşkilat yünlüden , pamukludan giyecek eşyasını da vesikaya bağlamıştı .
Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu .
s-1394
9093.train
Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu .
Bir kuruş bile vermem diye veto edince imdada Hilmi dayı yetişti .
s-1395
9094.train
Bir kuruş bile vermem diye veto edince imdada Hilmi dayı yetişti .
Kadın durmadan vır vır eder , yakınır diye adımızı çıkarmışlar .
s-1396
9095.train
Kadın durmadan vır vır eder , yakınır diye adımızı çıkarmışlar .
Demiri vira edip açılmaya karar verdim .
s-1397
9096.train
Demiri vira edip açılmaya karar verdim .
Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir ?
s-1398
9097.train
Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir ?
Parmağında zümrüt yüzüğü , üstünde vizonet kürküyle otururken kimselere , hiçbir yere değmemeye çalışan bir iş adamı karısı .
s-1399
9098.train
Parmağında zümrüt yüzüğü , üstünde vizonet kürküyle otururken kimselere , hiçbir yere değmemeye çalışan bir iş adamı karısı .
Çaylarını içtikten sonra Şifa ile Moda arasında üç aşağı beş yukarı volta atmak üzere davranırlar .
s-1400
9099.train
Çaylarını içtikten sonra Şifa ile Moda arasında üç aşağı beş yukarı volta atmak üzere davranırlar .
Edit as list • Text view • Dependency trees