Sentence view Universal Dependencies - Turkish - IMST Language Turkish Project IMST Corpus Part dev
Text: Transcription Written form - Colors
showing 301 - 400 of 975 • previous • next
Bakkalda bile satılsa özel yerde satılır .
s-302
mst-1791
Bakkalda bile satılsa özel yerde satılır.
Ağzım açık olarak bitmesini hiç istemeyerek gösteriyi izledim .
s-303
mst-1795
Ağzım açık olarak bitmesini hiç istemeyerek gösteriyi izledim.
Onu elinden kaçırmış , bir başka erkeğe kaptırmıştı .
s-304
mst-1803
Onu elinden kaçırmış, bir başka erkeğe kaptırmıştı.
Üstelik ikinci gün arayıp kadavranın cinsiyetinin benim için fark edip etmeyeceğini sordular .
s-305
mst-1808
Üstelik ikinci gün arayıp kadavranın cinsiyetinin benim için fark edip etmeyeceğini sordular.
Öper öpmez bir de ne görsün ?
s-306
mst-1815
Öper öpmez bir de ne görsün?
Haberin yayımlandığı günle ilgili olarak Arınç'ın Akyol'a böyle yansıttığı Milliyet temsilcileriyle diyalogları ise şöyle gelişti : .
s-307
mst-1818
Haberin yayımlandığı günle ilgili olarak Arınç'ın Akyol'a böyle yansıttığı Milliyet temsilcileriyle diyalogları ise şöyle gelişti:.
Kafalarındaki bütün soruların cevabı o dosyada yer alıyordu .
s-308
mst-1831
Kafalarındaki bütün soruların cevabı o dosyada yer alıyordu.
Oyun havası etkisini göstermiş , iki kadın birbirini azdırıp ortaya çıkmışlardı .
s-309
mst-1834
Oyun havası etkisini göstermiş, iki kadın birbirini azdırıp ortaya çıkmışlardı.
Otobiyografisizler .
s-310
mst-1842
Otobiyografisizler.
Tüketicilere , isteklerini yazılı olarak bildirmeleri koşuluyla taraf oldukları her türlü abonelik sözleşmesine son verebilme olanağı sağlanıyor .
s-311
mst-1846
Tüketicilere, isteklerini yazılı olarak bildirmeleri koşuluyla taraf oldukları her türlü abonelik sözleşmesine son verebilme olanağı sağlanıyor.
Önce biz terör örgütü olarak kabul edip doğru başlık atalım .
s-312
mst-1855
Önce biz terör örgütü olarak kabul edip doğru başlık atalım.
Kerem , çayını içip bitirmişti .
s-313
mst-1860
Kerem, çayını içip bitirmişti.
Bilimsel sorunlarımıza çözüm ararken işin içine Tanrı'yı sokmamızı hiç uygun bulmuyorum .
s-314
mst-1863
Bilimsel sorunlarımıza çözüm ararken işin içine Tanrı'yı sokmamızı hiç uygun bulmuyorum.
İnsan toplumları , soyutlama yetisine , meta ekonomisinin ortaya çıkmasıyla ulaşmıştır .
s-315
mst-1869
İnsan toplumları, soyutlama yetisine, meta ekonomisinin ortaya çıkmasıyla ulaşmıştır.
ii ) potansiyel rahip adayları Celal , ben ve hülya'dır .
s-316
mst-1877
ii) potansiyel rahip adayları Celal, ben ve hülya'dır.
Türk mutfağı milli takımının liberosudur .
s-317
mst-1886
Türk mutfağı milli takımının liberosudur.
İki yaşlı çift ve torunlarının yaşadığı bu alan kasabaya yakınlığından dolayı daha sık ziyaret ediliyor .
s-318
mst-1890
İki yaşlı çift ve torunlarının yaşadığı bu alan kasabaya yakınlığından dolayı daha sık ziyaret ediliyor.
Birbirimize kavuşamamıştık .
s-319
mst-1901
Birbirimize kavuşamamıştık.
Mahmut'un masasına baktım , boştu .
s-320
mst-1903
Mahmut'un masasına baktım, boştu.
Amacın belli .
s-321
mst-1906
Amacın belli.
Artık dilleri dışarıda koşan geyiklerin bu zor coğrafyadaki dayanma güçlerini hayranlıkla izliyordum .
s-322
mst-1908
Artık dilleri dışarıda koşan geyiklerin bu zor coğrafyadaki dayanma güçlerini hayranlıkla izliyordum.
Ve birçok özelliklerinin nedeni .
s-323
mst-1916
Ve birçok özelliklerinin nedeni.
Yoksa bu sabah beni mutlaka arardı .
s-324
mst-1921
Yoksa bu sabah beni mutlaka arardı.
Kaybettikleri yakınlarını rencide ettiler .
s-325
mst-1927
Kaybettikleri yakınlarını rencide ettiler.
Babam İngiltere'de hiç bulunmadı .
s-326
mst-1932
Babam İngiltere'de hiç bulunmadı.
Dosya pek gönüllü bir şekilde gönderilmedi .
s-327
mst-1936
Dosya pek gönüllü bir şekilde gönderilmedi.
Kuruluşların harcamaları , Aygaz ikibiniki yılı bütçesinin başlangıç ödeneklerinin belirli yüzdesi SİAD olarak sınırlandı .
s-328
mst-1944
Kuruluşların harcamaları, Aygaz ikibiniki yılı bütçesinin başlangıç ödeneklerinin belirli yüzdesi SİAD olarak sınırlandı.
Kolayca egemenlik altına almış ve sömürgecilik politikasının bir parçası olan Hristiyanlaştırma yoluyla bu küçük halkların kimliğini yok etmeye çalışmışlardı .
s-329
mst-1952
Kolayca egemenlik altına almış ve sömürgecilik politikasının bir parçası olan Hristiyanlaştırma yoluyla bu küçük halkların kimliğini yok etmeye çalışmışlardı.
Buradaki iki temel unsur , materyalizm ve teoridir .
s-330
mst-1964
Buradaki iki temel unsur, materyalizm ve teoridir.
Görünmez ipler gibi tarihin derinliklerine giden manevi değerlerini uyandırmaya ve geliştirmeye çalışıyor .
s-331
mst-1970
Görünmez ipler gibi tarihin derinliklerine giden manevi değerlerini uyandırmaya ve geliştirmeye çalışıyor.
O zaman ööö ..
s-332
mst-1974
O zaman ööö..
Hem matematiğin hem de bilim dünyasının kullandığı ortak kavramlar vardır ; ancak bilim dünyasında matematik dünyasının bir kavramı olan kanıt pek kullanılmaz .
s-333
mst-1978
Hem matematiğin hem de bilim dünyasının kullandığı ortak kavramlar vardır; ancak bilim dünyasında matematik dünyasının bir kavramı olan kanıt pek kullanılmaz.
Orhan Zeynep hadi çabuk söyle çok merak ettim , dedi heyecanla .
s-334
mst-1985
Orhan Zeynep hadi çabuk söyle çok merak ettim, dedi heyecanla.
O anda aklına geliyor herifin , döktürüyor .
s-335
mst-1991
O anda aklına geliyor herifin, döktürüyor.
Kendisinin de dizideki olağanüstü güçlere sahip olan Melek gibi garip hisler içinde yaşadığını belirten Kütük , ' Daha dizi için bana teklif yapılmadan böyle bir dizinin çekileceğini biliyordum ' dedi .
s-336
mst-1994
Kendisinin de dizideki olağanüstü güçlere sahip olan Melek gibi garip hisler içinde yaşadığını belirten Kütük, ' Daha dizi için bana teklif yapılmadan böyle bir dizinin çekileceğini biliyordum ' dedi.
Niye bir tane yok ? Bu soru çok zamansız olmuştu çünkü Özer de gözlerini bana çevirmiş Evet abi ben niye bu evin tek prensi değilim ? diye soruyordu .
s-337
mst-2002
Niye bir tane yok? Bu soru çok zamansız olmuştu çünkü Özer de gözlerini bana çevirmiş Evet abi ben niye bu evin tek prensi değilim? diye soruyordu.
maddede yapılacak değişikliğin cumhurbaşkanı kişiye özel olacağını söyledi .
s-338
mst-2011
maddede yapılacak değişikliğin cumhurbaşkanı kişiye özel olacağını söyledi.
Kahve'yi bilmem ama Ali pek hazır değil galiba .
s-339
mst-2014
Kahve'yi bilmem ama Ali pek hazır değil galiba.
O bana , ben ona kötü söz etmedik .
s-340
mst-2016
O bana, ben ona kötü söz etmedik.
Bugün , bu kente geleli beşinci gün , hiçbir yerde bulabilmiş değilim onu .
s-341
mst-2020
Bugün, bu kente geleli beşinci gün, hiçbir yerde bulabilmiş değilim onu.
Ama sen ille de olmaz dersen kim sana bunu dayatabilir ? .
s-342
mst-2023
Ama sen ille de olmaz dersen kim sana bunu dayatabilir?.
Memo keyifle bağırdı : Ben iş diye buna derim iste ! ...
s-343
mst-2028
Memo keyifle bağırdı: Ben iş diye buna derim iste!...
Aşılan tepelerin zirvelerinden ırmak yollarını seyreden buraya özgü yaban koyunları ( Ovis nivicola eschscholtz ) .
s-344
mst-2035
Aşılan tepelerin zirvelerinden ırmak yollarını seyreden buraya özgü yaban koyunları (Ovis nivicola eschscholtz).
Hatta sözcüklerin yerlerini değiştirip de sorabiliriz .
s-345
mst-2046
Hatta sözcüklerin yerlerini değiştirip de sorabiliriz.
Hele bir de cep defterimize bakalım .
s-346
mst-2051
Hele bir de cep defterimize bakalım.
kapa gözünü ! .
s-347
mst-2056
kapa gözünü!.
Evden ayrılıp giderken , ne almama izin verirsin diye sormuştum babama .
s-348
mst-2058
Evden ayrılıp giderken, ne almama izin verirsin diye sormuştum babama.
Oysa birkaç saat önce , bu ısı kontrol teknolojisinin Batı'da satılan son örnekleriyle karın üstünde nasıl da titriyordum .
s-349
mst-2063
Oysa birkaç saat önce, bu ısı kontrol teknolojisinin Batı'da satılan son örnekleriyle karın üstünde nasıl da titriyordum.
İyi , gidin de iskeleyi bir yıkayın , sonra dinlenirsiniz , dedi .
s-350
mst-2074
İyi, gidin de iskeleyi bir yıkayın, sonra dinlenirsiniz, dedi.
Onunla aynı ortamı paylaşmış olanlar böyle anlatıyorlardı büyük amcamı .
s-351
mst-2078
Onunla aynı ortamı paylaşmış olanlar böyle anlatıyorlardı büyük amcamı.
Ama Ali oldukça üzgündü ve bu kadar uzun bir hikayeyi baştan sona dinleyecek durumda değildi o gün .
s-352
mst-2082
Ama Ali oldukça üzgündü ve bu kadar uzun bir hikayeyi baştan sona dinleyecek durumda değildi o gün.
Feshedeceklermiş sözleşmesini .
s-353
mst-2093
Feshedeceklermiş sözleşmesini.
Ne kendileri ediyor rahat , ne aleme veriyorlar huzur ...
s-354
mst-2095
Ne kendileri ediyor rahat, ne aleme veriyorlar huzur...
Her gece gelirdi buraya Mebrure .
s-355
mst-2102
Her gece gelirdi buraya Mebrure.
Bir bağımlı favori maddesini bıraksa da bu tek başına çözüm olmuyor .
s-356
mst-2106
Bir bağımlı favori maddesini bıraksa da bu tek başına çözüm olmuyor.
) Cezam bitiyor Ceza , dedi bana .
s-357
mst-2114
) Cezam bitiyor Ceza, dedi bana.
Gerekmezdi ya , mersi .
s-358
mst-2120
Gerekmezdi ya, mersi.
Ama kızdığım konu öyle bir konu ki , bunu seninle konuşmam imkansız .
s-359
mst-2124
Ama kızdığım konu öyle bir konu ki, bunu seninle konuşmam imkansız.
Aklıevveller ondan da tartışma açarlar .
s-360
mst-2133
Aklıevveller ondan da tartışma açarlar.
Birkaç tane rapor ve kamuoyunda da bu olayın kaza olmadığı , suikast olduğu gibi yaygın bir kanaat vardı , o kadar .
s-361
mst-2137
Birkaç tane rapor ve kamuoyunda da bu olayın kaza olmadığı, suikast olduğu gibi yaygın bir kanaat vardı, o kadar.
Hatta kavramlar da değil , sözcükler .
s-362
mst-2145
Hatta kavramlar da değil, sözcükler.
Birtakım problemleri beraberce çözmeye niyetlenilmesi kötü bir şey değil .
s-363
mst-2149
Birtakım problemleri beraberce çözmeye niyetlenilmesi kötü bir şey değil.
Onun eroinle tanışması da on altı yaşında zayıflamak amacıyla aldığı Dexedrin ile oluyor .
s-364
mst-2154
Onun eroinle tanışması da on altı yaşında zayıflamak amacıyla aldığı Dexedrin ile oluyor.
Belli ki kız dört gününü doğru dürüst geçirmişti .
s-365
mst-2161
Belli ki kız dört gününü doğru dürüst geçirmişti.
Donukluğu erimeye başladı .
s-366
mst-2164
Donukluğu erimeye başladı.
On odalı evi gösterip , Başla temizliğe , diye buyurmuş .
s-367
mst-2166
On odalı evi gösterip, Başla temizliğe, diye buyurmuş.
Yukarıda adı geçen kitapta Bertrand Russell , matematik , hem tanrısal ve tam gerçeğe olan inancın hem de süper duyusal ve düşünsel dünyaya olan inancın kaynağıdır saptamasını yapıyor .
s-368
mst-2171
Yukarıda adı geçen kitapta Bertrand Russell, matematik, hem tanrısal ve tam gerçeğe olan inancın hem de süper duyusal ve düşünsel dünyaya olan inancın kaynağıdır saptamasını yapıyor.
O ağladı , ben ağladım .
s-369
mst-2186
O ağladı, ben ağladım.
Aşk değil , tutku , dedim .
s-370
mst-2188
Aşk değil, tutku, dedim.
Kimse kurtaramaz artık beni .
s-371
mst-2192
Kimse kurtaramaz artık beni.
' Onlarda da Hıristiyanlık ve demokrasinin bir arada olup uyum içinde yaşaması var .
s-372
mst-2193
' Onlarda da Hıristiyanlık ve demokrasinin bir arada olup uyum içinde yaşaması var.
Kuşağı bağlanmamış sabahlıkla karşılandım , göğüs bağır açık , süzük gözleri .
s-373
mst-2202
Kuşağı bağlanmamış sabahlıkla karşılandım, göğüs bağır açık, süzük gözleri.
Sovyet dönemi sonrasında yeni bir yapılanmaya giren Saka Cumhuriyeti'nde , Evenler de pek çok özel haklar kazandı .
s-374
mst-2207
Sovyet dönemi sonrasında yeni bir yapılanmaya giren Saka Cumhuriyeti'nde, Evenler de pek çok özel haklar kazandı.
Mutluluğun uzun sürmedi , bir yıl boyunca kafanda uzun siyah bir perukla dolaşıp durdun .
s-375
mst-2213
Mutluluğun uzun sürmedi, bir yıl boyunca kafanda uzun siyah bir perukla dolaşıp durdun.
diye devam etti .
s-376
mst-2217
diye devam etti.
Ben uçağa atlayıp bu bir saatlik zaman için İstanbul'dan Ankara'ya geldim .
s-377
mst-2221
Ben uçağa atlayıp bu bir saatlik zaman için İstanbul'dan Ankara'ya geldim.
Bağımlı zaten bir maddeye , duygularını öldürmek için bağımlı olur .
s-378
mst-2229
Bağımlı zaten bir maddeye, duygularını öldürmek için bağımlı olur.
Memo sürücünün hoşgörüsünden yüz bularak hafifçe şımarmıştı .
s-379
mst-2236
Memo sürücünün hoşgörüsünden yüz bularak hafifçe şımarmıştı.
Bu , Tanrı'nın sana hücre duvarının öteki yanında oturan rahip aracılığıyla gösterdiği hoşgörünün yansımasıdır , yayılmasıdır .
s-381
mst-2248
Bu, Tanrı'nın sana hücre duvarının öteki yanında oturan rahip aracılığıyla gösterdiği hoşgörünün yansımasıdır, yayılmasıdır.
Kulak kepçe oluyor .
s-382
mst-2258
Kulak kepçe oluyor.
' : Erbakan hayal görüyor .
s-383
mst-2263
': Erbakan hayal görüyor.
İnce uzun parmaklı elleri masanın üstündeydi .
s-384
mst-2267
İnce uzun parmaklı elleri masanın üstündeydi.
Ama duygularını ifade etmesi ona yasaklanırsa , duygularının yanlış olduğu ona söylenirse , hissettiklerinden dolayı yargılanırsa , fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalırsa , ağlaması , gülmesi , kızması suç olursa , duygularıyla alay edilirse .
s-385
mst-2271
Ama duygularını ifade etmesi ona yasaklanırsa, duygularının yanlış olduğu ona söylenirse, hissettiklerinden dolayı yargılanırsa, fiziksel ve duygusal şiddete maruz kalırsa, ağlaması, gülmesi, kızması suç olursa, duygularıyla alay edilirse.
Koşarak arabanın önüne atladı , Sileyim bayım .
s-386
mst-2296
Koşarak arabanın önüne atladı, Sileyim bayım.
Bu nedenle bu kişilerin diğerleri üzerine baskı kurmaya hakkı vardır !
s-387
mst-2301
Bu nedenle bu kişilerin diğerleri üzerine baskı kurmaya hakkı vardır!
Bir eve bir prenses yeter . dedim .
s-388
mst-2309
Bir eve bir prenses yeter. dedim.
Kanalı dolduran suların yüzeyi aydınlanır gibiydi .
s-389
mst-2315
Kanalı dolduran suların yüzeyi aydınlanır gibiydi.
Kerem şaşkındı .
s-390
mst-2321
Kerem şaşkındı.
Erten'in ifadesiyle , bir Hollanda mimarlık okulunun takdirini almış olduğunu öğrendim .
s-391
mst-2324
Erten'in ifadesiyle, bir Hollanda mimarlık okulunun takdirini almış olduğunu öğrendim.
Sıkıntılı bir şekilde ayrıldık .
s-392
mst-2329
Sıkıntılı bir şekilde ayrıldık.
Hesap sordu .
s-393
mst-2333
Hesap sordu.
Çeyiz olarak bölüp dağıtsan birkaç kız evlendirmeye yetecek kadar gümüş kabın yığılmış olduğu tepsiyle uşak geldi .
s-394
mst-2336
Çeyiz olarak bölüp dağıtsan birkaç kız evlendirmeye yetecek kadar gümüş kabın yığılmış olduğu tepsiyle uşak geldi.
Haberin çıkması ardından Konya Kültür Müdürü Necip Mutlu , yaptıkları araştırmada mezarların kime ait olduğunun saptanamadığını belirtip okurun iddiasını yalanlıyor .
s-395
mst-2345
Haberin çıkması ardından Konya Kültür Müdürü Necip Mutlu, yaptıkları araştırmada mezarların kime ait olduğunun saptanamadığını belirtip okurun iddiasını yalanlıyor.
Kerem ona ilgiyle baktı .
s-396
mst-2362
Kerem ona ilgiyle baktı.
Baktım ağırdan içiyor , benim şişe bitti bitecek .
s-397
mst-2366
Baktım ağırdan içiyor, benim şişe bitti bitecek.
Dünya görüşleri tıpatıp oturmaz .
s-398
mst-2373
Dünya görüşleri tıpatıp oturmaz.
Bir mağaza çocuk dostu bir yaklaşım sergilemiyorsa müşteri ebeveynler bunu algılar ve bu mağazadan uzak durur .
s-399
mst-2374
Bir mağaza çocuk dostu bir yaklaşım sergilemiyorsa müşteri ebeveynler bunu algılar ve bu mağazadan uzak durur.
Riayet lazım .
s-400
mst-2382
Riayet lazım.
Edit as list • Text view • Dependency trees