Sentence view Universal Dependencies - Ottoman_Turkish - DUDU Language Ottoman_Turkish Project DUDU Corpus Part test
Text: Transcription Written form - Colors
bayındır ḫânuñ yigitleri dirse ḫânı ḳarşuladılar getürüp ḳara otaġa ḳondurdılar ḳara keçe altına döşediler ḳara ḳoyun yaḥnısından öñine getürdiler
s-1
1
bayındır ḫânuñ yigitleri dirse ḫânı ḳarşuladılar getürüp ḳara otaġa ḳondurdılar ḳara keçe altına döşediler ḳara ḳoyun yaḥnısından öñine getürdiler
yerse yesün yemezse ṭursun getsün
s-2
2
yerse yesün yemezse ṭursun getsün
sen var iken av avladı ḳuş ḳuşladı
s-3
3
sen var iken av avladı ḳuş ḳuşladı
ol ḳırḳ nâmerdüñ bir ḳaçı oġlanuñ yanına geldi eydür
s-4
4
ol ḳırḳ nâmerdüñ bir ḳaçı oġlanuñ yanına geldi eydür
ne eyleyelüm deyü ṭanışdılar
s-6
6
ne eyleyelüm deyü ṭanışdılar
aġca ḳoyunlar olan yerde bir ḳuzıcaġı olmaz mı olur
s-8
8
aġca ḳoyunlar olan yerde bir ḳuzıcaġı olmaz mı olur
bunuñ üzerine birḳac zemân geçdi
s-9
9
bunuñ üzerine birḳac zemân geçdi
oġuz begleri bunı eşitdiler şâd olup sevindiler
s-10
10
oġuz begleri bunı eşitdiler şâd olup sevindiler
oġlan ṭutsaḳdur begler bilsün dedi
s-11
11
oġlan ṭutsaḳdur begler bilsün dedi
begler ḫoş kaluñ dedi
s-12
12
begler ḫoş kaluñ dedi
atdan ayġır deveden buġra ḳoyundan ḳoç ḳırıldı
s-13
13
atdan ayġır deveden buġra ḳoyundan ḳoç ḳırıldı
gördiler bir sürri ḳaz oturur
s-14
14
gördiler bir sürri ḳaz oturur
‘ışḳ ma‘rifet deñizinden bir gevherdür ki dile şevḳ ü żiyāʾ virür
s-15
15
‘ışḳ ma‘rifet deñizinden bir gevherdür ki dile şevḳ ü żiyāʾ virür
eger pâk tutarsañ ka‘be-i raḥmân olur ve eger bî-pâk olursañ ḫâne-i şeytān olur
s-16
16
eger pâk tutarsañ ka‘be-i raḥmân olur ve eger bî-pâk olursañ ḫâne-i şeytān olur
birḳaç yıldan ṣoñra ḳapucı miskîn mevt döşegine düşdi
s-17
17
birḳaç yıldan ṣoñra ḳapucı miskîn mevt döşegine düşdi
fi’l-vâḳi’ o mübârek du’ânuñ bir berekâtıyla yanıma gelmege ḳâdir olımadılar
s-18
18
fi’l-vâḳi’ o mübârek du’ânuñ bir berekâtıyla yanıma gelmege ḳâdir olımadılar
mevc beni götürdi deryâ kenârına atdı
s-19
19
mevc beni götürdi deryâ kenârına atdı
cümlesin fuḳarâya üleşdüremem
s-20
20
cümlesin fuḳarâya üleşdüremem
iṣfahânuñ beriyyesi cânibinde on sekiz fersaḫ öte bir ḳaṣabadur
s-21
21
iṣfahânuñ beriyyesi cânibinde on sekiz fersaḫ öte bir ḳaṣabadur
ḫuṣûṣâ ki gûn ḳûrînüñ cümle bedeni ġâyetle mûydâr ve her ḳılı bir tîr-i tîze nümûdâr görindi
s-22
22
ḫuṣûṣâ ki gûn ḳûrînüñ cümle bedeni ġâyetle mûydâr ve her ḳılı bir tîr-i tîze nümûdâr görindi
meẕkûr sipeh-sâlâr asker-i manṣûrla fî’l-ḥâl irtiḥâl idüp per-i ferr ü bâl-ı iḳbâlle uçup gitdi
s-23
23
meẕkûr sipeh-sâlâr asker-i manṣûrla fî’l-ḥâl irtiḥâl idüp per-i ferr ü bâl-ı iḳbâlle uçup gitdi
bu bir ʿilmdir ki ahkâm-ı şerʿiyye-i ferʿiyye-i ʿameliyyeden baḥs̱dir edille-i tafṣiliyyeden istinbâṭı ḥays̱iyetinden
s-24
24
bu bir ʿilmdir ki ahkâm-ı şerʿiyye-i ferʿiyye-i ʿameliyyeden baḥs̱dir edille-i tafṣiliyyeden istinbâṭı ḥays̱iyetinden
cümlesin bir yirde ḫalṭ idüb muḥkem ova tâ ki ḥall ola baʿdehû bâdâmı döküb bir miḳdârçe şekerle ova ve içine ḳoyub bir tepsi üzerine dizüb furuna ḳoyub ḫarâret pişürüb çıḳara ve’s-selâm
s-25
25
cümlesin bir yirde ḫalṭ idüb muḥkem ova tâ ki ḥall ola baʿdehû bâdâmı döküb bir miḳdârçe şekerle ova ve içine ḳoyub bir tepsi üzerine dizüb furuna ḳoyub ḫarâret pişürüb çıḳara ve’s-selâm
cümle on yedi neferdir
s-26
26
cümle on yedi neferdir
paşadan ve ʿayândan taḳdîr olan mertebe iḥsânlar alub ḫayr duʿâ iderler
s-27
27
paşadan ve ʿayândan taḳdîr olan mertebe iḥsânlar alub ḫayr duʿâ iderler
ve bu şehirde şeyhü’l-beled defterile üç kerre yüz biñ âdem vardır
s-28
28
ve bu şehirde şeyhü’l-beled defterile üç kerre yüz biñ âdem vardır
sultân murâd ḫân biñ târîḫinden soñra gelen pâdişâhların ‘azamı idi
s-29
29
sultân murâd ḫân biñ târîḫinden soñra gelen pâdişâhların ‘azamı idi
şimdi vaḳt degildir gidilmez
s-30
30
şimdi vaḳt degildir gidilmez
ve bundan muḳaddem geçen yetmiş bir biñ yıl daḫı hep ḫalḳ-ı insânuñ muḳaddemâtıdur
s-31
31
ve bundan muḳaddem geçen yetmiş bir biñ yıl daḫı hep ḫalḳ-ı insânuñ muḳaddemâtıdur
s̱übûtı vardur ammâ vücûdu yoḳdur
s-32
32
s̱übûtı vardur ammâ vücûdu yoḳdur
müteşerriʿîn-i ṣûfiyye hep buña ḳâyillerdür
s-33
33
müteşerriʿîn-i ṣûfiyye hep buña ḳâyillerdür
baʿdehû risâle-i şerîfeʾi iki muḳaddime bir netîce üzere tertîb itdüm
s-34
34
baʿdehû risâle-i şerîfeʾi iki muḳaddime bir netîce üzere tertîb itdüm
zîrâ ḥaḳîḳatde bir şeyʾi idrâk itmek ol şeyʾe yetişmekdür
s-35
35
zîrâ ḥaḳîḳatde bir şeyʾi idrâk itmek ol şeyʾe yetişmekdür
ammâ cinn ile min vechdür
s-36
36
ammâ cinn ile min vechdür
mücerred neyl ü idrâkdür
s-38
38
mücerred neyl ü idrâkdür
hemân islâm-ı mecâzîden çıḳmaḳ küfr-i ḥaḳîkîye girmekdür
s-39
39
hemân islâm-ı mecâzîden çıḳmaḳ küfr-i ḥaḳîkîye girmekdür
bir ânlıḳ cevr ü sitemi biñ yıllıḳ ʿâleme degmez
s-40
40
bir ânlıḳ cevr ü sitemi biñ yıllıḳ ʿâleme degmez
saʿâdetlü pâdişahım boġdân ve eflâḳ voyvodaları ḳadîmü’l-eyyâmdan devlet-i ʿaliyyenüñ dostına dost u düşmenine düşmendür
s-41
41
saʿâdetlü pâdişahım boġdân ve eflâḳ voyvodaları ḳadîmü’l-eyyâmdan devlet-i ʿaliyyenüñ dostına dost u düşmenine düşmendür
biñ elli yedi senesi zarfında celâlî ibrâhim aġa yerine aġa olmuşidi
s-42
42
biñ elli yedi senesi zarfında celâlî ibrâhim aġa yerine aġa olmuşidi
işte ḥukemâlıḳ da budur yoḫsa hindden yemenden ḥakîm getürseler fâʾide eylemez
s-43
43
işte ḥukemâlıḳ da budur yoḫsa hindden yemenden ḥakîm getürseler fâʾide eylemez
bir ṣûreti leh sefîrinde serʽasker olan vezîr muṣṭafa pâşâya yazılmışdır
s-44
44
bir ṣûreti leh sefîrinde serʽasker olan vezîr muṣṭafa pâşâya yazılmışdır
başḳa bir pârça kâġıda taḥrîr idip içine ḳoymuşdur olduġu bu resm ile merkûzdur
s-45
45
başḳa bir pârça kâġıda taḥrîr idip içine ḳoymuşdur olduġu bu resm ile merkûzdur
s̱ebât-ı salṭanat ve beḳâ-yı memleket dört şeyʾiñ vücûduna menûṭ ve merbûṭdur
s-46
46
s̱ebât-ı salṭanat ve beḳâ-yı memleket dört şeyʾiñ vücûduna menûṭ ve merbûṭdur
eger dilerseñ bir kimseyi tesḫîr idesin evvel kendi adın ve anası adın ḥisâb idesin
s-47
47
eger dilerseñ bir kimseyi tesḫîr idesin evvel kendi adın ve anası adın ḥisâb idesin
yine olmaz ise üçüncü defʿa on bir gice daḫı eyleye elbette musaḫḫar olur
s-48
48
yine olmaz ise üçüncü defʿa on bir gice daḫı eyleye elbette musaḫḫar olur
benim devletli sulṭânım ḥużûr-ı saʿâdete firistâde ḳılına
s-49
49
benim devletli sulṭânım ḥużûr-ı saʿâdete firistâde ḳılına
bu sözde şübhe yoḳdur cümlesi aḳvâl-i ṣâdıḳdır
s-50
50
bu sözde şübhe yoḳdur cümlesi aḳvâl-i ṣâdıḳdır
zîrâ bu ṭarîḳ-i muʿammâda bir kelimeniñ âḫirine gelen ḥarfe ayaġı diyü ẕikr olunur
s-52
52
zîrâ bu ṭarîḳ-i muʿammâda bir kelimeniñ âḫirine gelen ḥarfe ayaġı diyü ẕikr olunur
andan ṣoñra ortaya bâde geldi yemege içmege başladılar
s-53
53
andan ṣoñra ortaya bâde geldi yemege içmege başladılar
dost oldur ki ṭoġru söyleye egri yürümeye
s-54
54
dost oldur ki ṭoġru söyleye egri yürümeye
bundan aʿlâ şeyʾ yoḳdur
s-56
56
bundan aʿlâ şeyʾ yoḳdur
ṭaʿâmı hażm itdirir
s-57
57
ṭaʿâmı hażm itdirir
o cihetle edebiyatsız millet , dilsiz insân ḳabîlinde olur .
s-58
58
o cihetle edebiyatsız millet, dilsiz insân ḳabîlinde olur.
türkçemiz bir lisândır ki , bi'l-ḳuvve şâmil olduġu muḥassenâta göre , dünyâda en birinci lisânlardan addolunmaġa şâyândır .
s-59
59
türkçemiz bir lisândır ki, bi'l-ḳuvve şâmil olduġu muḥassenâta göre, dünyâda en birinci lisânlardan addolunmaġa şâyândır.
vâḳıʿa şiʿr ve inşânın bu ḥâle girmesi bu ʿaṣrın yapması degildir .
s-60
60
vâḳıʿa şiʿr ve inşânın bu ḥâle girmesi bu ʿaṣrın yapması degildir.
hele bir kere raġbet o cihete dönsün az vaḳtte ne şâʿirler , ne kâtipler yetişir ki , ʿaḳllara ḥayret verir .
s-61
61
hele bir kere raġbet o cihete dönsün az vaḳtte ne şâʿirler, ne kâtipler yetişir ki, ʿaḳllara ḥayret verir.
oġlunun gördügü terbiye bu yolda olduḳtan ṣoñra ḳızınıñ terbiyesi ne ḥâlde ḳaldıġını da istiḫrâc edebilirsiniz .
s-62
62
oġlunun gördügü terbiye bu yolda olduḳtan ṣoñra ḳızınıñ terbiyesi ne ḥâlde ḳaldıġını da istiḫrâc edebilirsiniz.
cânân nereye ister ise gidiyoruz .
s-63
63
cânân nereye ister ise gidiyoruz.
dişleri de elbette iki dizi incidir .
s-64
64
dişleri de elbette iki dizi incidir.
waldteufelin bu meşhûr valsini ne vaḳt dinlese bütün hayali inkişâf ederdi .
s-65
65
waldteufelin bu meşhûr valsini ne vaḳt dinlese bütün hayali inkişâf ederdi.
bu ġazete tebʿa-i ʿos̱mânîyenin ḥuḳûḳ-u meşrûʿa-i esâsiyesini ṭâlibdir ve bütün nâmuslu ve ḥürriyetperest ahâlîmizin tercümân-ı efkârıdır .
s-66
66
bu ġazete tebʿa-i ʿos̱mânîyenin ḥuḳûḳ-u meşrûʿa-i esâsiyesini ṭâlibdir ve bütün nâmuslu ve ḥürriyetperest ahâlîmizin tercümân-ı efkârıdır.
dünyada bir nefes ṣıḥḥaṭ gibi devlet bulunmadıġı müsellem bir ḥaḳîḳattir
s-67
67
dünyada bir nefes ṣıḥḥaṭ gibi devlet bulunmadıġı müsellem bir ḥaḳîḳattir
bütün ṣanâyiʿ-i nefîsenin mevżûʿsu güzellik dedigimiz şeyʾin żapṭ ve tasvîridir .
s-68
68
bütün ṣanâyiʿ-i nefîsenin mevżûʿsu güzellik dedigimiz şeyʾin żapṭ ve tasvîridir.
ṣan’at-ı şiʿire pek degersiz bir intisâbım vardır .
s-69
69
ṣan’at-ı şiʿire pek degersiz bir intisâbım vardır.
altunı virüb , ḳapudını aldı .
s-70
70
altunı virüb, ḳapudını aldı.
ol zamân oġlan eyitdi :
s-71
71
ol zamân oġlan eyitdi:
ḫıżırın ayaġından aldıġı tobraġı anasınıñ gözlerine çekdi .
s-72
72
ḫıżırın ayaġından aldıġı tobraġı anasınıñ gözlerine çekdi.
onlar irmiş murâdına .
s-73
73
onlar irmiş murâdına.
evet , biraz da ʿaşḳtan , daha doġrusu yine ʿaşḳtan baḥsedelim .
s-75
75
evet, biraz da ʿaşḳtan, daha doġrusu yine ʿaşḳtan baḥsedelim.
ḥükûmât-ı müctemiʿanın arizona eyâletinde böyle bir ormanıñ vücûdundan bilmem ḫaberdâr mısınız ?
s-76
76
ḥükûmât-ı müctemiʿanın arizona eyâletinde böyle bir ormanıñ vücûdundan bilmem ḫaberdâr mısınız?
bugün birer ṭaş kütlesinden başḳa bir şey olmayan bu aġaçlarıñ ḳısm-ı ʿazamı çam nevʿindendir .
s-77
77
bugün birer ṭaş kütlesinden başḳa bir şey olmayan bu aġaçlarıñ ḳısm-ı ʿazamı çam nevʿindendir.
ey cemâʿat-i müslimîn , bilmiş olunuz ki müslümânlıḳta ḳavmiyyet yoḳtur
s-78
78
ey cemâʿat-i müslimîn, bilmiş olunuz ki müslümânlıḳta ḳavmiyyet yoḳtur
bunuñ üzerine el birligiyle çalıştılar
s-79
79
bunuñ üzerine el birligiyle çalıştılar
ey ʿos̱manlı ḳardeşlerim !
s-80
80
ey ʿos̱manlı ḳardeşlerim!
ḳocası ḥacı efendinin tek vuruştan ibâret bir ḳapı çalışı vardı .
s-81
81
ḳocası ḥacı efendinin tek vuruştan ibâret bir ḳapı çalışı vardı.
bâżı kibâr ḳonaḳlarında içerideki şeylerin dışarıya ṣızmasını istemezler .
s-82
82
bâżı kibâr ḳonaḳlarında içerideki şeylerin dışarıya ṣızmasını istemezler.
dışarıda vaḥşî ve soġuḳ bir şubat gecesi vardı .
s-83
83
dışarıda vaḥşî ve soġuḳ bir şubat gecesi vardı.
ḥalḳa doġru gitmenin ikinci vazîfesi de ḥalḳa medeniyyet götürmektir .
s-84
84
ḥalḳa doġru gitmenin ikinci vazîfesi de ḥalḳa medeniyyet götürmektir.
ʿacaba , millî lisânımız bunlardan hangisi olacaḳtır ?
s-85
85
ʿacaba, millî lisânımız bunlardan hangisi olacaḳtır?
Edit as list • Text view • Dependency trees