s-701
| Hâlbuki hikâyesini dinleyen eşraf efendiler , birbirlerine bakarak kahkahalarını elleriyle ağızlarında söndürmeye çalışıyorlardı . |
s-702
| İstanbul bu yüzden kâh gazsız , kâh elektriksiz ve kâh kömürsüz kalabilir . |
s-703
| Kendisi de her fırsat düştükçe bunlarla yan yana harp ettiğini söylerken âdeta kalbi ağzına gelmiş gibi olurdu . |
s-704
| Koca Ali susar , kalbinin yırtıldığını , kilitlenen çenelerinin çatırdadığını , şakaklarının attığını duyardı . |
s-705
| Bastığı hiçbir eser kaldırıma düşmemişti . |
s-706
| Köyün harman yerinde anlatımı kaleme gelmez bir çalışma var . |
s-707
| Kaleminden kan damlayan kavgacı yazarları sevmiyordu . |
s-708
| Lakin sonra mandalın gürültüsü , kanadın gıcırtısını duyunca hemen yerine donmuş , yatmış , kalıp kesilmişti . |
s-709
| Sıfatlarını kâr edinme uğruna kalkan edenler olduğunu görmek , ayrı bir üzüntü kaynağı oldu . |
s-710
| Bu ödev kendisine kamanço edilen eleştirmen arkadaş . |
s-711
| Mavi gözlü , köse , kamburu çıkmış bir ihtiyardı . |
s-712
| Kamyon farelerinin , kamyonlara şehir dışında bindiğinde inat ediyor musun hâlâ ? |
s-713
| Dördü de birbirine benzeyen zayıf , kanca burunlu çocuklardı . |
s-714
| Çıplak ayağım kan revan içinde kaldıkça öbürüne bakıp şükredeceğim . |
s-715
| Kayıplar yüksek bir rakama çıktı . |
s-716
| Bizim ilk romancılarımız , kapalı toplum düzeninin çelişkilerini ancak bilinçsizce saptayabiliyorlardı . |
s-717
| Onlarla ahbaplıkta direnirse iş kolaydı ; kapıaltına çekilir , güzel bir sıkıdan geçirilirdi . |
s-718
| El elin ayıbını terzi kumaşı alır gibi kapış kapış yaptığı için aldırış etmem . |
s-719
| Karabiberli , domates suyuyla karışık votka içiyorduk . |
s-720
| Gece kandili birdenbire sönmüş , oda zifirî karanlık kesilmişti . |
s-721
| Tekrar masa başına dönmekten zevkli bir iş bulamayacağımda karar kıldım . |
s-722
| Kara talihimin , bir gün bir vesile ile değişmesi şart . |
s-723
| Bu durum huzurumu bozmakla kalmıyor , beni derin derin düşünmeye de zorluyordu . |
s-724
| Bu çocuk bir bayram günü tanışıp kardeşlik ettikleri sarışın çocuk mu ? |
s-725
| Emine kalkmak istemiyor , boyuna hıçkırıyordu . |
s-726
| Fakat hanımefendi , bugün İstanbul'da karısının üstüne evlenmiş kaç erkek var ? |
s-727
| Ben Türk köylerini karış karış dolaştım , bilirim . |
s-728
| İdealizmin zamanla kariyerizme dönüşmesi çağımızın en büyük dramlarından biri . |
s-729
| Sarhoş buldunuz adamı karmanyolaya getireceksiniz . |
s-730
| Gerçi beni buraya dört atlı bir saltanat karoçası içinde sallaya sallaya getirmişlerdi . |
s-731
| Az sonra , şairin çok şairane bir hayretiyle karşı karşıyayız . |
s-732
| Eski mahalledeki bir kız gibi kasnak işlesin . |
s-733
| El yanında yıkar gider kaşını / Tenhalarda gülüşünü sevdiğim |
s-734
| Tıp öğrencileri morglarda katı kalpli olurlar . |
s-735
| Üzerinde hafif elbiseler vardı , başı kavuksuzdu . |
s-736
| Ben kayıt altına giremem . |
s-737
| Hani kayınvalidem olsa , canım yanmayacak ama bana sürekli kaynanalık taslayan hanım , kocamın anası bile değil . |
s-738
| Yarıştan kazançlı çıkmak için hasmının kayıplarına karşı duyarsız kalmak zorunludur . |
s-739
| Osman , kazaya kalan namazını daha ziyade geciktirmeden korkarak ayağa kalktı . |
s-740
| Askerde , vüzera , rical dairelerinde ' keçe külah olmak ' kıyafeti soyulup tardedilmek demek idi . |
s-741
| Yarın gel , burada Mushaf'a el bas , tövbe et , seni köyde bırakayım . |
s-742
| Yahut kendisini zorla kelepçeleyerek gönderirim . |
s-743
| Asker kaçağı vatan hainlerinin keleş keleş sırıtan yüzlerini hayalliyordu . |
s-744
| Kimi kellesinden olur padişah olayım derken , kimi de yaka paça oturtulur tahtına . |
s-745
| Sen ki aşkı en çılgın ihtiras ile tattın / Varlığının boynuna alevden kement attın |
s-746
| Kenar gezme dolan yâr gel içeri / Bize mihman olan yâr gel içeri |
s-747
| Böyle bir amatörlük devresi geçirdikten sonra biraz da kendi hesabına çalışmayı düşündü . |
s-748
| Bu şiirlerin okuyucuya tanıttığı kişi , kitapları , üç beş sevdiği dostu ile kendi köşesinde yaşamayı seven bir kimse olarak görünür . |
s-749
| Hacı Arif Efendi bu kıyametin içinde yarım saat boşluktan sonra kendini bir bostanın içinde buldu . |
s-750
| Kendini böyle sağa sola dağıttıkça tadına varılmaz bir mutluluk , esenlik duyuyordu |
s-751
| Ne diye herkes bu kadar rahatını sever , kendini düşünür ? |
s-752
| Bu borcun altından nasıl kalkacağım diye kendini yiyip durmuştu . |
s-753
| Kendi payıma aşkı bilmeyen , tanımayan insandan korkarım . |
s-754
| Kerem et aklından çıkarma beni / Ağla , gözyaşını sil melul melul |
s-755
| Ömrünü bu umuda kerterizlemiş kadınlar ordusunun bir neferi olarak görüyordu kendini . |
s-756
| Böyle bir borcun varlığını kesinlemekse , bir yazarın değişik yapıtları arasında belirli bir bağıntının varlığını kesinlemek anlamına gelir . |
s-757
| Gelmeyecekmiş , keyfi bilir ! |
s-758
| Bugün keyfim yerinde olmadığından , arz odasına gelemeyeceğim . |
s-759
| Kale kapılarında Allah adına birbirine kılıç üşürenler . |
s-760
| Gülmesine gülmez ya , küçük , kıpışık , mavi gözlerinden çelik ışıltısı gibi bir şey geçer . |
s-761
| Düğüne kimlerin çağrıldığı anlaşılmaz , ne hediye gönderileceği de belli olmaz . |
s-762
| Yeni doğmuş iki çocuğu da kırk basar diye yan yana getirmezler . |
s-763
| Liselerden , felsefe ve mantık derslerinin dışlanması gibi bir gericilik felaketi yaşandı . |
s-764
| Cenabet karının oyunları da en aşağı yedi sekiz kısımlıktır , çok bekletir . |
s-765
| Çöp tenekeleri modernleşip metal sandıklara dönüşünce bu zavallıların çöp tenekelerinden de kısmeti kesildi . |
s-766
| Seni bir daha görmek kıyamete mi kaldı ? |
s-767
| Öğleden sonra vali yine kıza köpüre arayınca komiser Zihni'nin etekleri iyice tutuştu . |
s-768
| Bunlardan herhangi birisinin hizmetine girse kızılca kıyamet asıl o zaman kopar . |
s-769
| Ayan azası olduğu için , bekleme salonunda birkaç dakika kalmak bile kibrine dokunmuştu . |
s-770
| O gün her tarafı kilit kürek altına aldı . |
s-771
| Meydan muharebesi yüz kilometrelik bir cephe üzerinde cereyan ediyordu . |
s-772
| Kim bilir nerde , nasıl , kaç yaşında / Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında |
s-773
| İstanbul'dan ayrılmana o sebep oldu diye gizli gizli ona kızacak , kin bağlayacaktım . |
s-774
| Ama şimdi derhâl giyineceksiniz ve kirişi kıracaksınız . |
s-775
| Bu sebeplerle bazıları eserin bu kisveye bürünmüş olarak yazıldığını kabul etmek istememektedirler . |
s-776
| Belediye otomobillerin elektrikli düdük ve klakson çalmalarını yasak etti . |
s-777
| Fakat kocakarılığı tutup kavgaya başlayınca Allah saklasın ! |
s-778
| Devlet iş sahaları açmazsa böyle koftiler türer , iş kıtlığında iş icat etmeye çalışırlar . |
s-779
| Bana bak , Ali Çavuş , biz kimseyi soymuyoruz . |
s-780
| Kolayına değişmiyor bu dünyada hiçbir şey . |
s-781
| Bütün kol emekçilerine sıcak bakma eğilimini edindim . |
s-782
| Ercüment , memurluk hayatında her oturduğu koltuğu doldurmuş . |
s-783
| İki ayrı koltuk takımının birden nasıl yerleştirilebileceği sorusu akla ziyandı . |
s-784
| Ama daha önemlisi komünle bizim aramızda bir anlayış farkı olduğu açığa çıktı . |
s-785
| Belediyede çöpçü kadrosunda yer etmiş konducuların araştırmacılığına başvuruldu . |
s-786
| Amcam öfkesini kontrol altında tutmaya çalışarak derin bir soluk alıyor . |
s-787
| Bütün olup bitenleri kıymetlendirici bir konuşma yaptı . |
s-788
| Gözleri kor gibi yanan ve bir ölüden daha sarı olan diğer bir yaralı yatıyordu . |
s-789
| Yoksa çocuk , etrafını saran hayaletlerin dehşeti karşısında mutlaka korkudan çıldırırdı . |
s-790
| Hiçbir düşünce ve mülahazanın . |
s-791
| Nereye gideceğimi , ne yapacağımı koyu koyu düşünmeye başladığım güne kadar silah elimden düşmemiştir . |
s-792
| Pamuk ırgatları alaçıkların önüne oturmuşlar , koza çekiyorlardı . |
s-793
| Onun gençliğinde pudralı yanak , kozmetikli bıyık , briyantinli saçtı güzel sanılan . |
s-794
| İstanbul bu yüzden kâh gazsız , kâh elektriksiz ve kâh kömürsüz kalabilir . |
s-795
| Kör karanlıkta , buzlu yollardan geçiyoruz . |
s-796
| Amatör diplomatlar , küme küme köşebaşlarını tutmuş ve bozgunculuk propagandasına girmişti . |
s-797
| Gözlerinin sürmesi akmış , saçları darmadağın olmuştu . |
s-798
| Kemanın ince gıy gıylarına boş mağaralardaki ses akisleri gibi öten pes perdeden bir öksürük köşe tutuyor . |
s-799
| Ben bu kambur kızdan hoşlanmışsam , onu sevmişsem neden ona kötü gözle bakmış olayım ? |
s-800
| En insaflıları biraz acır , ah zavallı kötü oldu , alnının yazısı imiş derler . |