| s-1101
| Bazı bilim adamları evrenin genişlemesini tanımlayan anda ortaya çıkan matematiksel tekilliği Tanrı sandılar ve Tanrı'nın evreni o noktada yarattığını düşündüler. |
| s-1102
| ikibin yılı, Bilim ve Ütopya ailesine, toplumumuza ve tüm insanlığa mutluluklar ve başarılar getirsin. |
| s-1103
| Onu görmedim. |
| s-1104
| Çünkü uyarıldık... |
| s-1105
| Nasıldı . |
| s-1106
| Bir parmak kalınlığında oluşu, hamurun sertleşmeden pişmesini sağlıyor. |
| s-1107
| Peki kriz nereden çıkıyor. |
| s-1108
| Başlığı bulunca rahatladım, krizden kurtuldum... |
| s-1109
| Hülya, Evet, dedi. |
| s-1110
| Katana , Ramiz'in sırtına çıktı. |
| s-1111
| Ardahan Savcısı diye bir kart bastırmış. |
| s-1112
| Bankanın, cari faizin yüzde yirmibeş fazlası temerrüt faizi aldığını bildiren Demiray, ' Çıkacak olan yasa gecikme faizini cari faizin yüzde elli fazlası ile sınırlıyor. |
| s-1113
| Tabii aralarındaki sınıf ve kültür uçurumunu bildiğinden övgülerinde onun kadar ileri gitmiyordu. |
| s-1114
| Sokağa çıkmamaya hazırlandık. |
| s-1115
| Bilim ve teknoloji arasında bugünkü mevcut ilişki, günümüze özgüdür . |
| s-1116
| Ve biz iki kardeşiz . |
| s-1117
| Recep, oğlanın fiyakayla uzattığı sigarayı elinin tersiyle iteledi. |
| s-1118
| Ve beyaz peynir saf kan Türktür . |
| s-1119
| EİEİ'ye girdi. |
| s-1120
| Türkler Avrupa'yı Feth etmemişken beyaz peynir bulunmazdı. |
| s-1121
| Patlıcan. |
| s-1122
| 1970'li yılların başında ölen bir yaşlı adamın mezarının etrafında toplanıldı. |
| s-1123
| Hep aklıma Kül Kedisi, Hanzel ve Gratel, Pamuk Prenses masalları geliyor. |
| s-1124
| Yok, onamıyorlarsa, bu yazının geri kalan satırlarını okumaları gerekmiyor. |
| s-1125
| Genel müdürdüm . |
| s-1126
| ': Krediler hazır. |
| s-1127
| Çeker. |
| s-1128
| Bütün bunlar en azından tartışmaya değecek kadar mantıklıydı . |
| s-1129
| Saime Sezginler aylarca çalışmış, kardeşinin arkadaşlarıyla saatlerce konuşmuş, kitaplar tercüme etmiş, ettirmiş ve bir uzmanın sahip olacağı teknik bilgiyi öğrenmişti. |
| s-1130
| Beni bekliyordu. |
| s-1131
| Evet, evrenin yeni bilgilere, olaylara ve süreçlere açık olduğu ilkesi bilimin onadığı bir ilkedir . |
| s-1132
| Kimseler bilemiyor. |
| s-1133
| Kadın bir an uzaklara baktı. |
| s-1134
| Ayhan tarihin tahririni başlattı. |
| s-1135
| Annem onun için özel yemek kabı, özel el bezi-daha doğrusu ağız silme bezi-özel örtü, özel paspas gibi tüm eşyaları hazırlamıştı. |
| s-1136
| Arsel, daha önce Koç Holding'de Enerji ve Maden Grubu Başkanlığı yapmış, Dünya Kamhi Birliği Başkan Yardımcılığı görevine seçilmişti. |
| s-1137
| Yolculuk bir barınağın önünde son buldu. |
| s-1138
| Beni yapayalnız bırakmaz. |
| s-1139
| Dağdaki üç beş bin-silahlı adamın, geleceğini tehdit edemeyeceğini anlıyor. |
| s-1140
| Doğum günüm yaklaşıyor. |
| s-1141
| Hafife almayın. |
| s-1142
| Mahmut'un aklını başından alıverdi. |
| s-1143
| Bilim ile din arasındaki mücadele, burjuvazi ile feodalizm arasındaki mücadelenin ideolojik plandaki yansımasını oluşturmuş ve Bilimsel Devrim, siyasal düzlemde demokratik devrimlerin yolunu açmıştır. |
| s-1144
| Nereye? diye merakla sordu. |
| s-1145
| Kerem; ışıkta değişen, şimdi koyu bir yeşile dönmüş olan gözlerini bana çevirdi. |
| s-1146
| Yola düştük. |
| s-1147
| O zaman, lise son sınıfta Fen-Edebiyat diye ayrılırdı. |
| s-1148
| Alfven, Fizik dalında Nobel ödüllü bir bilimcidir . |
| s-1149
| Soğukça yanıtladım. |
| s-1150
| Börtü, böcek, tilki, sansar, kuş... |
| s-1151
| Maastricht Anlaşması değerleri esas alınarak çok yıllık bütçe uygulansın. |
| s-1152
| Ben onun son aşığıyım , dedi. |
| s-1153
| Ama inanın, yanıtlar hep aynı olacaktır. |
| s-1154
| Ağbime güvenirim. |
| s-1155
| Yavaşça yanına yaklaştım. |
| s-1156
| Hepsi bir sepetin içindeydi ve benim görevim, tabi eğer bu köpeği istiyorsam, bunların hepsinin yerli yerinde durmasını sağlamaktı . |
| s-1157
| Dikkatle bakınca, bunun, büyük olasılıkla, her teknede bulunan, turistlerin eline verilen türden, ucuz darbukalardan biri olduğunu anladı. |
| s-1158
| Toplantılarda herkes açık kalple konuşuyordu. |
| s-1159
| Kocabeyoğlu pasajından alınma, ucuz, sulu reprodüksiyonlar. |
| s-1160
| iki milyar yüzatmışyedi milyon altıyüzdoksan bin lira olan Başbakanlık Müsteşarı'nın maaşı iki milyar ikiyüzyetmişaltı milyon yetmişdört bin beşyüz liraya çıkacak. |
| s-1161
| Diyarbakır'daki kazayla ilgili bazı ayrıntılar belirmeye başladı. |
| s-1162
| Ancak o zaman tüm belgelere ulaşabilecek ve bir yön bulabileceklerdi. |
| s-1163
| Çocuk, başını bir yandan diğer yana çevirmekle yetindi. |
| s-1164
| Ama keyfi öyle istiyor. |
| s-1165
| Türkiye'de bütün merkezi ve kitleyi kucaklayan yeni bir kitle partisi haline gelecek ' diye konuştu. |
| s-1166
| yedi yabancıyı ölüm Türkiye'de yakaladı. |
| s-1167
| ondokuz Mayıs bindokuzyüzotuzbir doğumlu . |
| s-1168
| Neleri sevmediklerine gelince, müşteri, beklemeyi, kendisine gereksiz soruların sorulmasını, stokta kalmamış ürünleri, okunamayan fiyat etiketlerini ve rahatsız edici hizmeti sevmez. |
| s-1169
| İkilinin elinde Askeri Savcılığın verdiği takipsizlik kararı ve KKK Uçuş Emniyet Kurulu'nun düzenlediği müşterek kanaat raporu vardı . |
| s-1170
| Ya okula geç kalırsak. |
| s-1171
| Mahmutla kadın birbirlerine sarılmışlardı. |
| s-1172
| Dört yıl depoda bekleyen ve soğuk duvarların arasında hapsedilen geçmişim, bana dünyayla arasına duvarlar ören bir masal ülkesini hatırlattı. |
| s-1173
| Kapı dışarıdan vuruluyor, hafifçe itiliyor, aralanıyor, yeniden kapanıyordu. |
| s-1174
| Tamam, geliyorum. |
| s-1175
| İçki-miçki, kumar-mumar, sefahat-mefahat, coşku-moşku açısından ben önde. |
| s-1176
| Neden onlar az intihar edip çok yaşarlar. |
| s-1177
| Seni seviyorum,. |
| s-1178
| Buyur etmişler. |
| s-1179
| Bir an için sokaktaki köpekler nasıl hayatta kalıyorlar diye düşündüm. |
| s-1180
| Gittikleri mekanlar, seçtikleri giysiler, arabalar sürekli değişiyor. |
| s-1181
| Toplumsal uzlaşma. |
| s-1182
| Hesap uzmanları hazırladı. |
| s-1183
| Memo koşarak Melek'in yanına geldi. |
| s-1184
| Meyhaneye gelip masaya oturunca kravatını çözer, ince ucunu elinin sol bileğine bağlar, kalın ucunu ensesinden aşırtıp sağ eliyle tutardı. |
| s-1185
| Bu koca yuvarlak Dünya'nın etrafında dönüyordu. |
| s-1186
| Yeşil fasulye diyip geçemezsiniz. |
| s-1187
| Bu nedenlerle uçağın yerde buzlanma şartları altında olmadığı kıymetlendirilmiştir deniyordu. |
| s-1188
| KÜTÜK, yaşadıklarını şöyle anlattı: ' Yapımcıyla konuşup dizide oynamak istediğimi söyledim. |
| s-1189
| Ya da Avrupa'dan gelen Iceberg. |
| s-1190
| Cebinde bir düğün fotoğrafı durur. |
| s-1191
| Bir süre önce ocak-şubat aylarında yoğunlaşan harekat tarihine ilişkin beklentiler şimdi mart-nisan aylarına doğru kaymış gibi görünüyor. |
| s-1192
| Büyük dayının aşık olması ne kadar heyecan verici . |
| s-1193
| Mutfak daracık. |
| s-1194
| Kerem başını kaldırmış, ona bakıyordu. |
| s-1195
| İş Güvencesi, İş Kanunu ile birlikte ele alınsın, SSK primleri düşürülsün. |
| s-1196
| Kasten. |
| s-1197
| Kahveden çıkarak alana doğru yürüdük. |
| s-1198
| Gazetelerde kaçak çocuklar var ya aynen öyle yaparım. |
| s-1199
| Buraya bir şeyler anlatmaya geldiniz. |
| s-1200
| Bu ilişkiyi bitirelim, böyle yürütemeyeceğim, dedi. |