Dependency Tree

Universal Dependencies - Turkish - IMST

LanguageTurkish
ProjectIMST
Corpus Parttest
AnnotationTürk, Utku; Özateş, Şaziye Betül; Marşan, Büşra; Akkurt, Salih Furkan; Çöltekin, Çağrı; Cebiroğlu Eryiğit, Gülşen; Gökırmak, Memduh; Kaşıkara, Hüner; Sulubacak, Umut; Tyers, Francis

Select a sentence

Showing 302 - 401 of 975 • previousnext

s-302 Düşünmek istemedikçe düşünür, anımsamak istemedikçe anımsarsınız.
s-303 Sonra barışırlardı.
s-304 Yarınki ihalelerden üçyüzyetmişbir gün vadeli iskontolu tahvilin üzre tarihi yirmiiki Ocak ikibinüç olarak belirlenirken, itfası yirmisekiz Ocak ikibindört tarihinde yapılacak.
s-305 Biz, peynirlerimize böyle hikayeler yazamamışız.
s-306 Birtakım açmaz sorular ve davranışlarla eleniyorlar.
s-307 Brecht'ten yaptığım bu uzun alıntıdan sonra, eve ilişkin benim ütopyama gelebiliriz.
s-308 Ayhan şunu tamir ediver dedi.
s-309 Ar namus tertemiz...
s-310 Sonuçta üç ile yedi gün süren fiziksel yoksunluk krizi bir şekilde atlatılabiliyor.
s-311 erik çalmaya gidiyoruz.
s-312 İşlevini yerine getirdi.
s-313 Orada, aynı yerde durur ve onu bekler.
s-314 Sen politikacı olabilirsin.
s-315 Kimse bir savaş olmasını istemiyor.
s-316 Save ile birlikte dün gece geç saatlerde özel bir uçakla Ankara'ya gelen for, Türkiye'ye Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın daveti üzerine geldiklerini belirtti.
s-317 Bilmiyorum.
s-318 CHP'nin Doğu ve Güneydoğu için hazırladığı demokratikleşme paketinde isteyenlere ana dillerini, devlet denetimindeki özel kurslarda öğrenme olanağı sağlanacağı ve üniversitelerde enstitü kurulacağı vaadinde bulunuldu.
s-319 Bizim yaşımızda bir çocuk nasıl evini terk eder?
s-320 Ortalık bir anda doluverdi.
s-321 Kapının önünde dev gibi bir adam belirmiş.
s-322 Bu coğrafyada yetişen ot, bu coğrafyaya özgü hastalıklara şifa getiriyordu.
s-323 Yukarıda önerdiğim ölçüte bilimsel Ölçüt () adını veriyorum.
s-324 Eroin ve tüm uyuşturucu kullanımında bir duyguları öldürme eşiği vardır , bu eşik kişiden kişiye değişir.
s-325 Bu dağlarda yetişen otların içinde şifa veren ilaçlar vardır .
s-326 Bu nedenle eroin ya da benzeri madde bağımlıları tıpkı alkolikler gibi defalarca kayıyorlar, defalarca hastaneye yatıp çıkıyorlar.
s-327 Yerinden kalkmıştı.
s-328 Müşteriler dokunmayı sever.
s-329 Onu bulmalıyım.
s-330 Çay ocağının orada merdiven var.
s-331 İlla tuzlu olmaz.
s-332 Perdeler uymuyor, değiştirelim.
s-333 Bilimsel Devrim, başlangıçta ideolojik bir devrimdir .
s-334 Ben bindokuzyüzaltmışdört yılının büyük kısmını Portekiz'de geçirdim.
s-335 Sonradan oldu.
s-336 Göğsü körük gibi inip kalkıyordu.
s-337 Bana dökmek var.
s-338 Darbukayı, yan yana getirdiği lastik terliklerin üzerine usulca uzattı.
s-339 A tipi fonların geçen yıla ait performansını incelerken başlıca üç ana kategoriye ayırabiliriz:.
s-340 Ona önemli bir mektup getirdim.
s-341 Hastalığını duyan komşuları hemen yardıma koşmuşlar.
s-342 Evet, Ömür Uzatma Kıraathanesi burası.
s-343 Takır takır.
s-344 Sayılmaz.
s-345 Meta ekonomisi, ürünlerin, bir kullanım değeri olmanın yanı sıra, bir değişim değerine dönüşmelerini gerektirir.
s-346 Rakısından bir yudum aldı.
s-347 Ben erkek öğretmen istemiyorum.
s-348 Ama kriz var.
s-349 Orhan o geceyi tekrar yaşıyormuş gibi aynı heyecanla olanları Zeynep'e anlattı.
s-350 Duman çıktığına göre, ocak tütüyor, ocak tüttüğüne göre orada biri yaşıyor, diye düşünüp koşmaya başlamış.
s-351 Pnon alaturkası...
s-352 bindokuzyuzyetmisbes yılında Vassar College'dan mezun olan Paco Underhill, merkezi New York'ta bulunan Envirosell firmasının kurucusu ve yönetim kurulu başkanı.
s-353 Öpüşmedikleri ya da birbirlerini mıncıklamadıkları zamanlar denize girmeye niyetlenen, ama her seferinde, ?edendir bilinmez, vazgeçip geri dönen, bizlere bakıp asıl amacımızın yüzmek değil, denize işemek olduğunu anlayacaklarından çekiniyoruz.
s-354 Bu böyle olmayacaktı, çünkü çok sık belimize dek suya giriyorduk ve kayalara serpiştirilmiş gibi birbirlerinden belli uzaklıklara dağılmış sevgililerin (yaz aşkları bunlar, o kadarını çakıyoruz), bu durumdan rahatsız olacaklarını düşünmeye başlamıştık.
s-355 Hülya beni böyle öpüyorsa mutlaka başka birini başka türlü öpüyordur.
s-356 Eğer yazarları, bilimsel kuramların kanıtlanmasından çok yanlışlanabilirliğinden sözedilmesi gereğini onarlarsa, bildirilerinde sözünü ettikleri bazı noktaları bu ölçüt çerçevesinde eleştirmek istiyorum.
s-357 Anlamadıkları, ölen benim kardeşimdi ...
s-358 O sıralar öyleydi , yalnızca kendisine böylesine bağlı olduğum sevgilim değil, ondan gizli ilişkilerimi sürdürdüğüm birçok kadın, terhis döneminde evlerine dağılan askerler gibi beni bırakarak dağılıp gidiyorlardı.
s-359 Çocuk utandı, donu aldı, birlikte yürümeye başladılar uzakta görülen kıyı lokantasına doğru.
s-360 Geeç, dedi gözlerini kapayıp başıyla sınıfın arka sıralarını göstererek.
s-361 Koluna girebilir miyim?
s-362 Yeni sekreter adayımız geldi dersiniz.
s-363 Öyle ya, böyle bir soruyu o güne kadar kimse sormamıştı ona.
s-364 Gidip o da kartvizit bastırmış.
s-365 Dört kişiydi bunlar: Sav ve Karaosmanoğlu Atila'lar.
s-366 En ufak bir duygu hissettiği an maddesini almış ya.
s-367 Bir sabah uyandınız ve ulusal tarihinizdeki bir geminin o kadar da köhne olmadığını öğrendiniz.
s-368 Öldürmekle de kalmayıp cesedinizi kadavra niyetine kullanacağım, dedim.
s-369 Siz ?imsiniz ? diye sordum ürkerek.
s-370 A tipi de olmalı.
s-371 Kimbilir... dedi adam.
s-372 Kolay bu? diye sordum.
s-373 Pasaklıyım var diyeceğin.
s-374 Benim de sana Tibet'ten bahsetmemin tam zamanı.
s-375 Eğilip darbukasını aldı yerden, lastik terliklerini ayağına geçirdi.
s-376 Rusça praznik dedi Yura.
s-377 Yakında sise isine de girecekmiş.
s-378 Değişik yasalarda yapılacak değişiklikler ile askeri, ticari, bankacılık ve benzeri alanlardaki ' sırların ' kapsamı yeniden belirlenecek.
s-379 Masalı yazacağım için mektubu burada kesiyorum.
s-380 On kilometrelik buz geçişinden önce son bir kez mola verilecekti burada.
s-381 İkincisi de, teknoloji artık geri dönülmez biçimde bilimsel bilgi temeline oturmuş, bu yüzyılda Bilimsel Devrim'in bulgularının etkin bir teknolojik hasadı gerçekleşmiştir.
s-382 Bir kısım da vazo kırılır diye düşünüyor.
s-383 Baharın gelmesiyle eriyen kar suları, mağaralara girerek ayıların erken uyanmasına neden oluyor, sinirli, uykusuz ve ayılar, daha hırçın ve saldırganlaşıyorlardı bu dönemde.
s-384 Yahu, yine ben mi onlara bir şey yapıyor oluyorum! diye haykırdım, fısıltı sınırlarını zorlayarak.
s-385 Ancak bu durum, yeni ve uzun soluklu kestirimlerin ortaya atıldığı yeni bir gündemin başlangıcında değil, eski programın ürünlerinin hasadının yapıldığı bir dönemde bulunduğumuz gerçeğini değiştirmez.
s-386 Siyasal devrimlerin önünü açmış, burjuvazinin iktidarı ele geçirmesiyle de kapitalist üretim ilişkileri hızla yaygınlaşmıştır.
s-387 Bir bilimsel kuram, gözlemcilere ve deneycilere, çağın teknolojik gelişmelerini de dikkate alarak neyin deneyini ve gözlemini yapacaklarını söyleyebilmelidir.
s-388 Oğlunun cenazesini teslim alan Kemal Ulusu, ' Allah'tan pilotlar camdan fırladığı için yanmamışlar.
s-389 O hiç bürokrat olmadı dedim.
s-390 Nesrin: Niçin? Benim herhangi birinizle sorunum olduğunda bunu başkasıyla konuştuğum olmuştur.
s-391 Salonda babamın birçok tanıdığı vardı .
s-392 Yutturmaca.
s-393 Peki, senin yerin neresi?
s-394 Şöyle ya da böyle, duvardan söz etmeksizin mekandan, mekandan söz etmeksizin evden söz edemezsiniz.
s-395 İçkili olsun, içkisiz olsun.
s-396 Çoluk çocuk kırk yaş civarında.
s-397 Recep'le Ömer, içecekleri taşıyıp buz dolabına yerleştirdiler; patatesi, patlıcanı soydular, meyveleri yıkayıp buzdolabına koydular.
s-398 Leblebi ise figürandır .
s-399 Bir de suya girdin.
s-400 Beyaz peynir rakının büyük aşkıdır .
s-401 Lezzet aldım diyorlar.

Text viewDownload CoNNL-U