s-302
| Düşünmek istemedikçe düşünür, anımsamak istemedikçe anımsarsınız. |
s-303
| Sonra barışırlardı. |
s-304
| Yarınki ihalelerden üçyüzyetmişbir gün vadeli iskontolu tahvilin üzre tarihi yirmiiki Ocak ikibinüç olarak belirlenirken, itfası yirmisekiz Ocak ikibindört tarihinde yapılacak. |
s-305
| Biz, peynirlerimize böyle hikayeler yazamamışız. |
s-306
| Birtakım açmaz sorular ve davranışlarla eleniyorlar. |
s-307
| Brecht'ten yaptığım bu uzun alıntıdan sonra, eve ilişkin benim ütopyama gelebiliriz. |
s-308
| Ayhan şunu tamir ediver dedi. |
s-309
| Ar namus tertemiz... |
s-310
| Sonuçta üç ile yedi gün süren fiziksel yoksunluk krizi bir şekilde atlatılabiliyor. |
s-311
| erik çalmaya gidiyoruz. |
s-312
| İşlevini yerine getirdi. |
s-313
| Orada, aynı yerde durur ve onu bekler. |
s-314
| Sen politikacı olabilirsin. |
s-315
| Kimse bir savaş olmasını istemiyor. |
s-316
| Save ile birlikte dün gece geç saatlerde özel bir uçakla Ankara'ya gelen for, Türkiye'ye Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın daveti üzerine geldiklerini belirtti. |
s-317
| Bilmiyorum. |
s-318
| CHP'nin Doğu ve Güneydoğu için hazırladığı demokratikleşme paketinde isteyenlere ana dillerini, devlet denetimindeki özel kurslarda öğrenme olanağı sağlanacağı ve üniversitelerde enstitü kurulacağı vaadinde bulunuldu. |
s-319
| Bizim yaşımızda bir çocuk nasıl evini terk eder? |
s-320
| Ortalık bir anda doluverdi. |
s-321
| Kapının önünde dev gibi bir adam belirmiş. |
s-322
| Bu coğrafyada yetişen ot, bu coğrafyaya özgü hastalıklara şifa getiriyordu. |
s-323
| Yukarıda önerdiğim ölçüte bilimsel Ölçüt () adını veriyorum. |
s-324
| Eroin ve tüm uyuşturucu kullanımında bir duyguları öldürme eşiği vardır , bu eşik kişiden kişiye değişir. |
s-325
| Bu dağlarda yetişen otların içinde şifa veren ilaçlar vardır . |
s-326
| Bu nedenle eroin ya da benzeri madde bağımlıları tıpkı alkolikler gibi defalarca kayıyorlar, defalarca hastaneye yatıp çıkıyorlar. |
s-327
| Yerinden kalkmıştı. |
s-328
| Müşteriler dokunmayı sever. |
s-329
| Onu bulmalıyım. |
s-330
| Çay ocağının orada merdiven var. |
s-331
| İlla tuzlu olmaz. |
s-332
| Perdeler uymuyor, değiştirelim. |
s-333
| Bilimsel Devrim, başlangıçta ideolojik bir devrimdir . |
s-334
| Ben bindokuzyüzaltmışdört yılının büyük kısmını Portekiz'de geçirdim. |
s-335
| Sonradan oldu. |
s-336
| Göğsü körük gibi inip kalkıyordu. |
s-337
| Bana dökmek var. |
s-338
| Darbukayı, yan yana getirdiği lastik terliklerin üzerine usulca uzattı. |
s-339
| A tipi fonların geçen yıla ait performansını incelerken başlıca üç ana kategoriye ayırabiliriz:. |
s-340
| Ona önemli bir mektup getirdim. |
s-341
| Hastalığını duyan komşuları hemen yardıma koşmuşlar. |
s-342
| Evet, Ömür Uzatma Kıraathanesi burası. |
s-343
| Takır takır. |
s-344
| Sayılmaz. |
s-345
| Meta ekonomisi, ürünlerin, bir kullanım değeri olmanın yanı sıra, bir değişim değerine dönüşmelerini gerektirir. |
s-346
| Rakısından bir yudum aldı. |
s-347
| Ben erkek öğretmen istemiyorum. |
s-348
| Ama kriz var. |
s-349
| Orhan o geceyi tekrar yaşıyormuş gibi aynı heyecanla olanları Zeynep'e anlattı. |
s-350
| Duman çıktığına göre, ocak tütüyor, ocak tüttüğüne göre orada biri yaşıyor, diye düşünüp koşmaya başlamış. |
s-351
| Pnon alaturkası... |
s-352
| bindokuzyuzyetmisbes yılında Vassar College'dan mezun olan Paco Underhill, merkezi New York'ta bulunan Envirosell firmasının kurucusu ve yönetim kurulu başkanı. |
s-353
| Öpüşmedikleri ya da birbirlerini mıncıklamadıkları zamanlar denize girmeye niyetlenen, ama her seferinde, ?edendir bilinmez, vazgeçip geri dönen, bizlere bakıp asıl amacımızın yüzmek değil, denize işemek olduğunu anlayacaklarından çekiniyoruz. |
s-354
| Bu iş böyle olmayacaktı, çünkü çok sık belimize dek suya giriyorduk ve kayalara serpiştirilmiş gibi birbirlerinden belli uzaklıklara dağılmış sevgililerin (yaz aşkları bunlar, o kadarını çakıyoruz), bu durumdan rahatsız olacaklarını düşünmeye başlamıştık. |
s-355
| Hülya beni böyle öpüyorsa mutlaka başka birini başka türlü öpüyordur. |
s-356
| Eğer yazarları, bilimsel kuramların kanıtlanmasından çok yanlışlanabilirliğinden sözedilmesi gereğini onarlarsa, bildirilerinde sözünü ettikleri bazı noktaları bu ölçüt çerçevesinde eleştirmek istiyorum. |
s-357
| Anlamadıkları, ölen benim kardeşimdi ... |
s-358
| O sıralar öyleydi , yalnızca kendisine böylesine bağlı olduğum sevgilim değil, ondan gizli ilişkilerimi sürdürdüğüm birçok kadın, terhis döneminde evlerine dağılan askerler gibi beni bırakarak dağılıp gidiyorlardı. |
s-359
| Çocuk utandı, donu aldı, birlikte yürümeye başladılar uzakta görülen kıyı lokantasına doğru. |
s-360
| Geeç, dedi gözlerini kapayıp başıyla sınıfın arka sıralarını göstererek. |
s-361
| Koluna girebilir miyim? |
s-362
| Yeni sekreter adayımız mı geldi dersiniz. |
s-363
| Öyle ya, böyle bir soruyu o güne kadar kimse sormamıştı ona. |
s-364
| Gidip o da kartvizit bastırmış. |
s-365
| Dört kişiydi bunlar: Sav ve Karaosmanoğlu Atila'lar. |
s-366
| En ufak bir duygu hissettiği an maddesini almış ya. |
s-367
| Bir sabah uyandınız ve ulusal tarihinizdeki bir geminin o kadar da köhne olmadığını öğrendiniz. |
s-368
| Öldürmekle de kalmayıp cesedinizi kadavra niyetine kullanacağım, dedim. |
s-369
| Siz ?imsiniz ? diye sordum ürkerek. |
s-370
| A tipi de olmalı. |
s-371
| Kimbilir... dedi adam. |
s-372
| Kolay mı bu? diye sordum. |
s-373
| Pasaklıyım var mı diyeceğin. |
s-374
| Benim de sana Tibet'ten bahsetmemin tam zamanı. |
s-375
| Eğilip darbukasını aldı yerden, lastik terliklerini ayağına geçirdi. |
s-376
| Rusça praznik dedi Yura. |
s-377
| Yakında sise isine de girecekmiş. |
s-378
| Değişik yasalarda yapılacak değişiklikler ile askeri, ticari, bankacılık ve benzeri alanlardaki ' sırların ' kapsamı yeniden belirlenecek. |
s-379
| Masalı yazacağım için mektubu burada kesiyorum. |
s-380
| On kilometrelik buz geçişinden önce son bir kez mola verilecekti burada. |
s-381
| İkincisi de, teknoloji artık geri dönülmez biçimde bilimsel bilgi temeline oturmuş, bu yüzyılda Bilimsel Devrim'in bulgularının etkin bir teknolojik hasadı gerçekleşmiştir. |
s-382
| Bir kısım da vazo kırılır diye düşünüyor. |
s-383
| Baharın gelmesiyle eriyen kar suları, mağaralara girerek ayıların erken uyanmasına neden oluyor, sinirli, uykusuz ve aç ayılar, daha hırçın ve saldırganlaşıyorlardı bu dönemde. |
s-384
| Yahu, yine ben mi onlara bir şey yapıyor oluyorum! diye haykırdım, fısıltı sınırlarını zorlayarak. |
s-385
| Ancak bu durum, yeni ve uzun soluklu kestirimlerin ortaya atıldığı yeni bir gündemin başlangıcında değil, eski programın ürünlerinin hasadının yapıldığı bir dönemde bulunduğumuz gerçeğini değiştirmez. |
s-386
| Siyasal devrimlerin önünü açmış, burjuvazinin iktidarı ele geçirmesiyle de kapitalist üretim ilişkileri hızla yaygınlaşmıştır. |
s-387
| Bir bilimsel kuram, gözlemcilere ve deneycilere, çağın teknolojik gelişmelerini de dikkate alarak neyin deneyini ve gözlemini yapacaklarını söyleyebilmelidir. |
s-388
| Oğlunun cenazesini teslim alan Kemal Ulusu, ' Allah'tan pilotlar camdan fırladığı için yanmamışlar. |
s-389
| O hiç bürokrat olmadı dedim. |
s-390
| Nesrin: Niçin? Benim herhangi birinizle sorunum olduğunda bunu başkasıyla konuştuğum olmuştur. |
s-391
| Salonda babamın birçok tanıdığı vardı . |
s-392
| Yutturmaca. |
s-393
| Peki, senin yerin neresi? |
s-394
| Şöyle ya da böyle, duvardan söz etmeksizin mekandan, mekandan söz etmeksizin evden söz edemezsiniz. |
s-395
| İçkili olsun, içkisiz olsun. |
s-396
| Çoluk çocuk kırk yaş civarında. |
s-397
| Recep'le Ömer, içecekleri taşıyıp buz dolabına yerleştirdiler; patatesi, patlıcanı soydular, meyveleri yıkayıp buzdolabına koydular. |
s-398
| Leblebi ise figürandır . |
s-399
| Bir de suya girdin. |
s-400
| Beyaz peynir rakının büyük aşkıdır . |
s-401
| Lezzet aldım diyorlar. |