s-3
| Ercan Tezer, iç pazarda bu yıl seksen bin otomobil ve toplam yuzotuz bin araç satılmasının beklendiğini kaydederek, ' onalti yıl geriden gidiyoruz ' dedi. |
s-4
| Beraber yemek yiyorlar. |
s-5
| Sen o kadar anlatmışsın. |
s-6
| Maziyle bağlarını koparıyor. |
s-7
| Haftalar sonra bulmuş. |
s-8
| Sözgelimi Nükhet bu akşam beni aramasaydı... |
s-9
| Ankara'da birçok avukata başvurdum. |
s-10
| Niçin. |
s-11
| ŞARKICIYI yakından görmek için gelenlerin izdihama neden olduğu açılışta, Aksüt, tören boyunca eşini yalnız bırakmadı. |
s-12
| Ancak savaş tehdidinin olduğu bir ortamda borsaya taze para gelmiyor. |
s-13
| Ama denmez. |
s-14
| Bana kim buyurdu: Manastıra git! Kulunuz. |
s-15
| Midouze nehri üzerinde. |
s-16
| Rokfor'un efsanesi: Vaktiyle, genç bir çoban varmış . |
s-17
| Fransa'nın güneybatısında. |
s-18
| Bayağı kızıyorsun. |
s-19
| Bebeler muradına erdi. |
s-20
| Ardından üniversitede, benimle ilgilenen kızlarla dolaşmaya başladım. |
s-21
| Raporu hazırlayan heyetin başkanı Kurmay Pilot Albay Erol Polat'tı . |
s-22
| ARKA arkaya iki operasyon geçiren Akkaya'nın sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyen menajeri Berna Müjde, ' Karnında şiddetli ağrılar başlayınca apar topar hastaneye geldik. |
s-23
| İntihar etmek istiyor ama beceremiyordum. |
s-24
| Ama dedemle her konuda anlaşamıyoruz. |
s-25
| Her istediğini yerine getiriyordum. |
s-26
| Teşekkür ederek ayrıldı. |
s-27
| Mutlaka ya kızartılacak, ya közlenecek. |
s-28
| Uzanıp mektubu aldı. |
s-29
| Uzun vadeli yatırımcı için ellibeş sent seviyelerinde pozisyon oluşturmak mantıklı . |
s-30
| Onu görmek... |
s-31
| Benden sonra aşık olduğu adamı gece gündüz izledim. |
s-32
| Kumral saçları hafifçe karışmıştı. |
s-33
| Köşkte görev yaptığında gözüyle görmüş. |
s-34
| Ya da bir dağ evi; kır kahvesi... |
s-35
| Hepsi rakı sofrasına gider. |
s-36
| Türker, ' Ek finansman borç alma anlamına gelir ve bunun karşılığında faiz ödenmesi gerekir. |
s-37
| İyi akşamlar... |
s-38
| Kıyıdaki kayalara oturmuş bira içiyoruz. |
s-39
| Üstünü topladı. |
s-40
| Gece yüzüme çarptı. |
s-41
| Tazminat almak amacından öte asıl amaç belgelere ulaşmaktı . |
s-42
| Özelleştirme... |
s-43
| Nükhet akıllı kızdır , iyi yüreklidir . |
s-44
| Oğlum, Ne işe yaradığını, sordu. |
s-45
| Bir de bana bir sürprizi olacağından bahsediyor. |
s-46
| Adama sormayı unutmuştum. |
s-47
| Hiçbir arkadaş somurtkan yüzle, çatık kaşla konuşmaz, büyük kelam etmezdi. |
s-48
| Arada, işe gidip bütün gazeteleri okuyup ajans haberlerini tarayarak, cinayetleri çıkarıyordum. |
s-49
| Bunun üzerine Saime Sezginler elindeki teknik raporu anlattı. |
s-50
| Adamın kapkara gözleri ışıldamış. |
s-51
| altı banka gecikme faizini düşürüyor. |
s-52
| Genelkurmay Başkanı eşlerinin YAŞ üyelerinin eşlerine geleneksel olarak verdikleri öğle yemeği, Başbakan Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün türbanlı olması nedeniyle gerçekleştirilmedi. |
s-53
| Maryline. |
s-54
| Bu kızın izini bulmak için, polisten yardım istememden başka çare yok. |
s-55
| İyi, ama neden? diye sordu sonunda. |
s-56
| Bilim, her şeyden önce herhangi bir keyfi iradeden bağımsız nesnel yasaların varlığının kabulünü gerektirir. |
s-57
| Ulusal, arsıulusal, ama her zaman parasal danışmalar. |
s-58
| Türkiye'nin bir an önce karar vermesini beklediklerini vurgulayan Unakıtan, ABD'nin müdahale için meşruiyet aradığını ve ikinci BM kararına ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: ' Ancak ülkemize yönelik bir tehdidi ortadan kaldırma ve doğrudan müdahale etmek için de kimseden izin Allahaşkına gerek yok. |
s-59
| Milli Savunma, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bu dönemde her ay ikibiniki cari ödeneklerinin yüzde on'u, diğer kuruluşlar ise yüzde sekiz'i kadar harcama yapabilecek. |
s-60
| Uyanır gibi oldum ve o zamanki genç kızın artık dünyamızda olmadığını, erken bir ölümle öldüğünü düşündüm. |
s-61
| SEVGİLİSİ Mustafa Sirmen'le böyle bir karar aldıklarını doğrulayan Esra Eron, ' Daha çok telefonla görüşüyoruz ama arada sırada geliyor. |
s-62
| Tütüyor burnumda oysa. |
s-63
| AB ve Irak riskleri korkutuyor. |
s-64
| Bol yağ harcanacak daa... |
s-65
| -Buyur canım, dedi Şükran Hanım yeni sevecenliğiyle. |
s-66
| Giysiler de pek farklı değil diye geçirdim içimden geyik derisi çizmelerime bakarak. |
s-67
| Önemli olan dizgenin erkesinin yüksek, orta veya düşük olması değil, içinde ısı akısının olup olmadığıdır . |
s-68
| Dün akşam Sezer'in verdiği yemekte de Hayrünnisa Gül eşinin yanında yer almadı. |
s-69
| Yoksa bu sefer yumurta cezvesi ve kaynar suyla yırtamazdım herhalde. |
s-70
| Özer de ona el çırparak eşlik ediyordu. |
s-71
| Gördün, neye dönmüşüm. |
s-72
| Recep'in sigarasından daha pahalı bir markaydı bu. |
s-73
| Ya boca ederler kahveyi, bir karış telve oluşur, ya cimrilikleri tutar, buyrun bulaşık suyuna. |
s-74
| Bazen de bütün paranı alır. |
s-75
| Ölüyormuş aşkımdan. |
s-76
| Doktorlar ara sıra görünmemi salık vermişlerdi oysa. |
s-77
| İçim geçmiş yahu, iyi ki çarpılmadım uyurken, dedi kendi kendine Recep. |
s-78
| Severim tartışmayı, gevezeliği, tatlı tatlı takılmayı, uyuşuyorsa kafalar. |
s-79
| -Neden bıraktın beni. |
s-80
| Şirin'de üzülecek arayacak yavrusunu. |
s-81
| Leblebi dediğin zaten kurudur . |
s-82
| Bütün terk edişlerde olduğu gibi kızgınlık tükenmeden ilişki bitmiyordu, bütün kadınlar gibi o da erkeğini öldürmeden bırakmak istemiyordu ve ben çok kolay ölmüyordum. |
s-83
| Tokum, yine de gitmez bu meret böyle. |
s-84
| Unakıtan, KKTC'de yapılan Denktaş karşıtı gösterilerin de Kıbrıs Türklerinin Batı'daki imajını bozduğunu belirtti. |
s-85
| İyiliği, hem daha çok olayı açıklamasında hem de daha ayrıntılı gözlemlerle tutarlı olmasında yatar. |
s-86
| Kim o? dedi sert bir erkek sesi. |
s-87
| Yedi yaşındaydım (bindokuzyüzkırk). |
s-88
| Gönlüm sizin bu kadar çok acı çekmenize razı değil. |
s-89
| Saçmalama, neler reddedildi, nelerden vazgeçildi, neler iyiydi kaka oldu, bugün hala bu derecede gösterilen saygının temeli yıllar öncesinde değil. |
s-90
| O sözcüğü, bugüne kadar içine sıkıştırıldığı ideolojik boyutunun dışında algılayarak diyorum ki, toplumlar da, bireyler de, yarına ait planlarıyla, tasarımlarıyla, hayalleriyle sıçrayarak geçecekler, dünden yarına... |
s-91
| Tepki gösterir demişim veya gereksiz yere kendini savunacak, derdimi anlatamayacağım demişim, vesaire. |
s-92
| Benim anlattıklarımda da dedem hata buluyor. |
s-93
| Her şeyi sandığından çok daha ayrıntılı anlattın oğlum, dedi. |
s-94
| Kendi içinde taşıdığı boşlukta derinleşmekten, o boşluğun sıkıntısını, hiç olan hiçi duyumsamaktan başka. |
s-95
| Günün gazeteleriyle örtüştüler. |
s-96
| Aramadık kanal bırakmadım, bir maç bulsam, Serhat'ı, belki Selo'yu bu tarafa çekebilirdik. |
s-97
| Tehlikeli bir oyun. |
s-98
| Hayri Baytaş'tan alıntı: Soğan, Kürt baklavası'dır . |
s-99
| Bunlar çok dikkat çekiciydi . |
s-100
| Burada değineceğim şey Türkiye'nin konut sorununun çözümü, vb. |
s-101
| Evet, bence sistemi yeni baştan gözden geçirmeli. |
s-102
| Her kafadan başka bir ses çıkıyor. |