Dependency Tree

Universal Dependencies - Turkish - IMST

LanguageTurkish
ProjectIMST
Corpus Partdev
AnnotationTürk, Utku; Özateş, Şaziye Betül; Marşan, Büşra; Akkurt, Salih Furkan; Çöltekin, Çağrı; Cebiroğlu Eryiğit, Gülşen; Gökırmak, Memduh; Kaşıkara, Hüner; Sulubacak, Umut; Tyers, Francis

Select a sentence

Showing 801 - 900 of 975 • previousnext

s-801 Rotası barışa, insanca ve modern hayatlara doğru...
s-802 Vakıf yardımları kalkıyor.
s-803 Bir olayı unutamıyorum.
s-804 Yaklaşık bin kişilik grup, ' ABD askeri olmayacağız ', ' ' ' Unakıtan ', ' Savaşa hayır, kahrolsun emperyalizm ' sloganları attı.
s-805 Olan biteni kimden anlamasını bekleyebilirdim, ondan başka kime sığınabilirdim? Sofraya iyice abandım; susa dura, güle efkarlana, üzülüp sevine, kalkıp otura, bağıra çağıra bir bir anlattım.
s-806 Doğrudur .
s-807 Türkiye'de on yıldan bu yana faaliyet gösteren Başsavcılığı'na, TSK'ya bağlı birçok birime hizmet veriyor.
s-808 Salça konacak.
s-809 Ağzından çıkanı iki ettirmezdim.
s-810 Onların yanıtları karşısında yüzlerine ilgisizce bakarsanız gözlerindeki umutsuzluk ve çaresizlikle karşılaşırsınız.
s-811 Önemli değil.
s-812 Sadece bazı konularda uzmanlığı olan bir veya birkaç arkadaş misafir olarak aramıza katılıyordu.
s-813 Bitkin görünüyordu.
s-814 Saime Sezginler: Bir dosya hazırladık ve bunu sunmak üzere birlikte Milli Savunma Bakanlığı'na gittik.
s-815 Üç kızımız olurdu.
s-816 Hadi yürü.
s-817 Her gün taze alınırmış.
s-818 Keyif aldım gibi.
s-819 Ramiz, beraber gidelim dedi, elimize sopa aldık hem...
s-820 Koşmaya başladılar.
s-821 Anneciğim gelemedi.
s-822 Gün boyu başka bir şey yeme imkanı olmayacağından Şura'nın haşlanmış geyik eti ve dün gece sobada kızarttığı ekmeklere talep fazla.
s-823 O ve ben asla yaşlanmayacağız.
s-824 Timur beş senedir eroini bırakmış bir genç.
s-825 Birkaç saniye gözlerimi uzaklaştıramadım.
s-826 birlikte, kanal kıyısındaki yola açık olan, geniş camlı kapıya bakan bir masaya oturduk, kendi yabancılığımız içinde, birbirimize daha çok sokularak, masamıza gelen garson kıza, iki bourbon viski ısmarladık.
s-827 BENİM KİMSEYLE YARIŞIM YOK.
s-828 O kolay, dedi Katana, ben taşırım.
s-829 Melek sana bir döner ısmarlayayım ?.
s-830 Bana şunu söyledi: Ben, dedi, askeri bir hakimim , fakat bu tahkikatın doğru yapıldığına ben de inanmadım.
s-831 Yalnızca yararlı olandan tiksiniyoruz...
s-832 Pilot Yunak'ın sinir krizleri geçiren annesi Rüveyde Yunak ile ablası Asuman Taran ise doktor '..
s-833 Sürücü onun kafasını okşayarak: Ulan ufaklık, sen şeytanın sağ bacağısın vallahi! Seni sevdim biliyor musun? Al bakalım bahşişini, yine görüşürüz! dedi.
s-834 Ezmeler ve taratorları mezeden saymıyorum ben.
s-835 Allah ya da insanların münasebetsizlikleriyle ilgilenen bir üst varlık muhakkak o sırada bizimle meşguldü ; hainlik ettiğim hissini damardan dayadı bana.
s-836 Yakaladık kefali, dedi.
s-837 İkimiz de aynı durumdayız , demişti, dedi.
s-838 Geçmişten, Mebrure'den kurtuldum artık demiş.
s-839 Bir kıvılcım, yeter çözülmesine.
s-840 Sürpriz ne acaba?
s-841 Birkaç ay boyunca bu arazide tüfekleriyle nöbet tutması gerekiyor çobanların.
s-842 Tam o anda Esin'le Özer koşarak girdiler salona.
s-843 Karnım da öyle acıktı ki.
s-844 Bu korku yüzünden yaşlı babanızla baş başa bir gece bile geçiremediniz; hep, birileri yanınızda olsun istediniz.
s-845 Söyleyin bakalım, Marquez'in son romanını okudunuz mu.
s-846 Enişten gelsin de...
s-847 Onun içindir ki, askeri darbelerin hakkını yemeyelim.
s-848 Hatırladığım kadarıyla gene ikimizin de meslektaşı olan Yüksel Hanım, komşu evin balkonundan bizi seyrediyordu.
s-849 Aklımızdan çıktığı yok ki.
s-850 Jul, aklına önemli bir şey gelmiş gibi durdu bir an, ciddi şeyler düşünen insanların tavrıyla.
s-851 THY Uçuş İşletme Başkanı Kaptan Pilot İlhami Rojda ise, ailenin verdiği bilginin aksine Ulusu'nun kaza günü stand Rojda (nöbetçi) olmadığını söyledi.
s-852 Ne yapıp edip bu gerisi görünmeyen karanlığı delip hatıraların orta yerine kurulmalı; geçmişin umut veren günlerini söküp almalı ondan.
s-853 Yaşamadınızsa o olayı, bilemezsiniz.
s-854 Matematik, usa vurmadaki kusursuzluğun duyu organlarımızla algıladığımız cisimlere değil, yalnızca ereksel olana uygulanabileceğini söyler.
s-855 Hastalık peynirleri bunlar.
s-856 1950'de otuz altı lira aylık iyi para, düşünsene, ev kirası altı buçuk, sığır eti iki lira, kuzu eti de iki yüz yirmi beş kuruştu .
s-857 Tabii ki ciddi yapılan her gibi bu da kabına sığamadı.
s-858 Müziğin de kıyafetlerle uyumsuz olmasını istedim.
s-859 Herhangi birine sırf anlatmakla hafifletebileceğimiz yüklerimiz yok mu?
s-860 Heyette dört üye daha vardı : Kurmay Pilot Albay Tünay Çelen, Pilot Binbaşı C.
s-861 Her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattın.
s-862 Coşkulu, duygulu, sevgili, bilgili .
s-863 İdeolojik alanda, Ortaçağ ideolojisine onulmaz darbeler indirerek, siyasal devrimlerin yolunu açmıştır.
s-864 Korucu yoktu .
s-865 Başlarda ev yapmak, hayatı biçimlendirmek demektir demiştim.
s-866 Değişiklik tasarısı tüketici kredisi kullananlara taksitlerini vadesinde ödeyememeleri durumunda uygulanan gecikme faizi oranını, kredi faizinin yüzde elli fazlasını geçmeyecek biçimde sınırlandırıyor.
s-867 bu yana avukatlık yapıyordu.
s-868 Hendekten atlarlarken Miskoye'nin ayağı kaydı.
s-869 Davacı tarafız .
s-870 Sayın Erbakan'la ilgili söylediklerim, zaten geçmişten bu yana DHA..
s-871 Cesur Yürek filmine.
s-872 Sen uyanır uyanmaz, en iyi dostun alaca boğayı yanaklarından öp.
s-873 Terk edilişin hüznünden kurtulmak için bedenim delice bir enerji harcıyor ve ben çılgınca oradan oraya koşturuyordum.
s-874 Kira işlemi,...
s-875 Kapı açık.
s-876 O, çok şeyi çok şey bilir yani.
s-877 Evden çıktığımda kızı ve kitabı yeniden unutmuştum.
s-878 Ancak, amacımız, Irak'ta böyle bir çatışmanın çıkmasını önlemek ' dedi.
s-879 Sürücü: Ne itişip duruyorsunuz?
s-880 Fesada aldırmadık.
s-881 Ancak pencerenin içinde duran ve kullanma tarihi geçmek üzere olan Yunanistan'dan ithal şeftali kompostosuna kimsenin değmesine izin olacağını sanmıyorum.
s-882 Karmaşık duygular içindeydi .
s-883 Bilmiyorum.
s-884 O gece yatmadan önce gökyüzüne baktım.
s-885 NA'da sabrı sabırla öğretiyor.
s-886 Üstüne peynir koyarlar.
s-887 Cinselliğin gizli dünyası.
s-888 Aşkımız asla eskimeyecek ve ölmeyecek...
s-889 Hafta içi olduğu halde gelmişler.
s-890 Birlikte oynuyoruz.
s-891 Avukat Nusret Senem planlarının işleyip işlemeyeceğini merakla bekliyordu.
s-892 Bunların tümü üzerinde neredeyse hiçbir görüş ayrılığı yok.
s-893 Kemal, anlayışlı bir ses tonuyla konuştu: Bunu anlamaya çalışalım.
s-894 Iğdır'da doğup tanışan Karadağ çifti, evlenmek için birbirlerini tam sekiz sene bekledi.
s-895 Bu soruları çoğaltabiliriz.
s-896 Karşıdaki mülki amir.
s-897 Her duygusal yaklaşıma, dürbünün tersiyle bakma huyum kurusun .
s-898 Ben?
s-899 Kulağındaki küpelerle dikkati çeken oğlunun turizm eğitimi aldığını söyleyen Karademir, oğluyla hasret giderdi.
s-900 Derin adamdı .

Text viewDownload CoNNL-U