s-803
| en yüksek tirajlı beş Türk gazetesi |
s-804
| Turhan Kural adında bir yazar |
s-805
| orta büyüklükte dört patates |
s-806
| gazetedeki öbür resim |
s-807
| romandaki her önemli kişi |
s-808
| öbür gazetedeki resim |
s-809
| her romandaki önemli kişi |
s-810
| bütün çekmecedeki para |
s-811
| çekmecedeki bütün para |
s-812
| bütün yedi yaşındaki çocuklar |
s-813
| yedi yaşındaki bütün çocuklar |
s-814
| bu masadaki kitaplar |
s-815
| bu masadaki kitaplar |
s-816
| masadaki bu kitaplar |
s-817
| Jale’nin sevdiği iki yer |
s-818
| Korkut’u o halde görmüş olan bütün arkadaşlarımız |
s-819
| birkaç oynayan çocuk |
s-820
| oynayan birkaç çocuk |
s-821
| birkaç tane oynayan çocuk |
s-822
| oynayan birkaç tane çocuk |
s-823
| şu gördüğünüz kalabalık |
s-824
| gördüğünüz şu kalabalık |
s-825
| her hızlı akan nehir |
s-826
| hızlı akan her nehir |
s-827
| kimi ün yapan oyuncular |
s-828
| ün yapan kimi oyuncular |
s-829
| o çocuğun yaptığı resim |
s-830
| o çocuğun yaptığı resim |
s-831
| çocuğun yaptığı o resim |
s-832
| O çocuğun yaptığı resim. |
s-833
| O çocuğun yaptığı resim. |
s-834
| Özdemir o şarkıyı güzel söyledi. |
s-835
| Özdemir güzel şarkı söyler. |
s-836
| Ben zor dikiş dikiyorum. |
s-837
| Erkeksi bir biçimde konuşur. |
s-838
| Bu sorunu bilimsel olarak araştırmalıyız. |
s-839
| Başkan demokratik bir şekilde seçilmemişti. |
s-840
| Kimse buradan kolay kolay kaçamaz. |
s-841
| Sabah sabah ne diye bu kadar gürültü yapıyorsunuz? |
s-842
| Beş kilometre yürümüşüz. |
s-843
| Berna kocasından ayrılmıştı. |
s-844
| Yavaşça Jale’nin koluna dokundu. |
s-845
| Osman çocukça davranıyor. |
s-846
| Şarkıyı Fransızca söyledi. |
s-847
| Bu mektubu haftalarca beklemiştik. |
s-848
| Yunus Emre Türk halkınca sevilen bir şairdir . |
s-849
| Onlar herşeyi ailece yaparlar. |
s-850
| Babası dünyaca meşhur bir ressamdı . |
s-851
| Bence endişelenecek bir şey yok. |
s-852
| Evdeki durumdan dolayı Filiz gelemeyebilir. |
s-853
| Raporu yazılı olarak sunmuşlardı. |
s-854
| Bunu sana avukat olarak değil, arkadaş olarak söylüyorum. |
s-855
| Şimdilik bu sandığı masa olarak kullanıyoruz. |
s-856
| Meyva olarak ne var? |
s-857
| Aile olarak müziğe meraklılar . |
s-858
| Biz üç arkadaş konuşuyoruz. |
s-859
| Biz üç arkadaş olarak konuşuyoruz. |
s-860
| Bizim koğuşta bazısı ağır olmak üzere on beş kadar hasta yatıyordu. |
s-861
| Telefon numaram sizde vardır herhalde. |
s-862
| Hızlı yürüseydik 19.10’daki trene yetişebilirdik. |
s-863
| Bu oda bana oldukça karanlık geldi. |
s-864
| Çocuğa fazla sert davranıyor. |
s-865
| Herkesin para katkısında bulunması isteniyor anlaşılan. |
s-866
| Sanırım Necla’nın sınavı bugün olacaktı. |
s-867
| Ambülans çabuk geldi çok şükür. |
s-868
| Doğrusunu isterseniz ben hiçbir zaman Osman’ı o mevkiye layık görmemiştim. |
s-869
| Anahtar paltomun cebindeymiş meğerse. |
s-870
| saat altıda |
s-871
| altıda |
s-872
| on buçukta |
s-873
| saat on buçukta |
s-874
| yarımda |
s-875
| saat yarımda |
s-876
| saat dörde yirmi kala |
s-877
| dörde yirmi kala |
s-878
| saat yediyi çeyrek geçe |
s-879
| yediyi çeyrek geçe |
s-880
| saat yirmi otuzda |
s-881
| yirmi otuzda |
s-882
| 20:30’da |
s-883
| Çarşamba Konya’ya gidiyorum. |
s-884
| Çarşamba günü Konya’ya gidiyorum. |
s-885
| Çarşambaya Konya’ya gidiyorum. |
s-886
| şubatta |
s-887
| şubat ayında |
s-888
| on yedi haziranda |
s-889
| 17 Haziran’da |
s-890
| sekiz kasım bin dokuz yüz seksen dörtte |
s-891
| 8 Kasım 1984’te |
s-892
| haziran ayının on yedisinde |
s-893
| haziranın on yedisinde |
s-894
| bin dokuz yüz seksen dört kasımında |
s-895
| 1984 kasımında |
s-896
| bin dokuz yüz seksen dördün kasımında |
s-897
| bin dokuz yüz seksen dördün kasım ayında |
s-898
| bin dokuz yüz seksen dört yılının kasım ayında |
s-899
| bin dokuz yüz seksen dördün sekiz kasımında |
s-900
| bin dokuz yüz seksen dört yılının sekiz kasımında |
s-901
| eylül başında |
s-902
| eylülün başında |