s-303
| Arabalar çok hızlı geçiyordu. |
s-304
| Buradaki odalar banyoluymuş . |
s-305
| Anahtarlar buraya bırakılıyor. |
s-306
| Bu resimleri çocuklar yapmış. |
s-307
| Bu resimleri çocuklar yapmışlar. |
s-308
| Birçok kişi çocukluğunu pek düşünmez. |
s-309
| Hepimiz tatilde deniz kıyısına gidiyoruz. |
s-310
| Oyuncuların hepsi yeni kostümler istiyorlar. |
s-311
| Hiçbirimiz bugün sokağa çıkmadı. |
s-312
| Hiçbirimiz bugün sokağa çıkmadık. |
s-313
| Neden hiçbiriniz evde değilsiniz? |
s-314
| Hiçbiri gelmeyecek. |
s-315
| Bazılarımız bu konudan hoşlanmıyoruz. |
s-316
| Kiminiz burada değildiniz. |
s-317
| Bazıları evde yoktu . |
s-318
| Arkadaşlarımla ben bu akşam dışarı çıkmıyoruz. |
s-319
| Sen ve arkadaşların Almanya’ya hangi yıl gittiniz? |
s-320
| Ya Ahmet ya siz ya da ben hazırlıklara gönüllü katılmalıyız. |
s-321
| Ne Ayşe ne ben yalandan hoşlanmıyoruz. |
s-322
| Sen ya da Ahmet, bugün oraya gidip bu işi bitirin. |
s-323
| Annemle babam üniversitede tanışmış. |
s-324
| Bulaşıkla çamaşır mutlaka birer makine ister. |
s-325
| Ahmet’le dün deniz kenarında yürüyüş yaptık. |
s-326
| Ahmet’le ben dün deniz kenarında yürüyüş yaptık. |
s-327
| Ben Ahmet’le dün deniz kenarında yürüyüş yaptım. |
s-328
| Ayşe benim . |
s-329
| Ayşe benim. |
s-330
| Ben Ayşeyim . |
s-331
| Maç birazdan başlayacak deniyor. |
s-332
| Çocuğun babası kim bilinmiyor. |
s-333
| Maçın birazdan başlayacağı söyleniyor. |
s-334
| Maç başlayınca herkes ayağa fırladı. |
s-335
| Maçı izleyen kişiler yağmurdan sırılsıklam olmuşlar. |
s-336
| Maç birazdan başlayacak diye biliyorduk. |
s-337
| Füsun bu kitapları öğretmenlik yaparken kullanmıştı. |
s-338
| Füsunun bu kitapları kullandığını duyan kişiler |
s-339
| Füsun’un kullanılmıyor diye kitapları satması |
s-340
| Köyde Bayram’ın ailesi zengin sayılıyormuş. |
s-341
| Bayram’ın ailesinin diğer köylülerden daha çok toprağı var. |
s-342
| Saat ikiden sonra beni telefonla ara. |
s-343
| Bu akşam dışarda yiyelim. |
s-344
| Çabuk bitirseler bari. |
s-345
| Burası ne güzel bir yer! |
s-346
| Ay nasıl güldük! |
s-347
| Su o kadar soğuktu ki! |
s-348
| Çocuğu öylesine seviyor ki… |
s-349
| Pek de tatlı bir oğlunuz varmış ! |
s-350
| Oturuyorum. |
s-351
| Yavaş yürü. |
s-352
| Suyu yavaşça sürahiden masadaki bardağa döktü. |
s-353
| Ahmet çayı bardaktan içecek. |
s-354
| Ahmetin çayı bardaktan içmesi gerekiyordu. |
s-355
| Londra’ya gidelim. |
s-356
| Ayşe çok hızlı koşuyordu. |
s-357
| Erol duvarları yanlışlıkla boyamış. |
s-358
| Bugün sınıfta çok önemli konular işledik. |
s-359
| Normal bir koşucu 100 metrelik bir mesafeyi 20 saniyenin altında koşabilir. |
s-360
| Bugün sınıfta önemli konular işlediniz mi? |
s-361
| İşledik. |
s-362
| Bir mektup yazdım. |
s-363
| Yazları açık hava sinemasında film seyrederlerdi. |
s-364
| Bu parçayı ancak çok iyi bir piyanist çalabilir. |
s-365
| Herkes piyaniste bayıldı. |
s-366
| Bazı insanlar tatsızlık çıkarmaya bayılıyor. |
s-367
| Kocası evin renginde ısrar ediyor. |
s-368
| Çocuk okula gitmemekte diretiyor. |
s-369
| Nermin kazadan sonra evinden soğudu. |
s-370
| Nermin bir gün geldi ki yemek yapmaktan bıktı. |
s-371
| Serap kızkardeşiyle hep dalga geçiyor. |
s-372
| Erol sinemayla çok ilgileniyordu. |
s-373
| Erol o kadar utangaç ki doktordan bile utanıyor. |
s-374
| Konuşmaktan bile utanıyor. |
s-375
| Konuşmaya bile utanıyor. |
s-376
| Allahtan kimseyi ölüme mahkum etmediler. |
s-377
| Arabaya git. |
s-378
| Aynaya bak. |
s-379
| Oğlana paketi ver. |
s-380
| Kanepede uyu. |
s-381
| Bizde kal. |
s-382
| Durakta otobüs bekle. |
s-383
| Bürodan kağıtları al. |
s-384
| Mutfaktan yemeği getir. |
s-385
| Evlerin üstünden geç. |
s-386
| Bıçakla kes. |
s-387
| Bıçakla ekmek kes. |
s-388
| Yavaş yürü. |
s-389
| Korkakça kaç. |
s-390
| Korkakça kaçtı. |
s-391
| Güzel okudu. |
s-392
| Güzel oku. |
s-393
| Her gün camları sildiriyorlar. |
s-394
| Evi çoktandır boyatmadık. |
s-395
| Nuran Deniz'e kapıyı açtırdı. |
s-396
| Annesine bulaşık yıkatmıyor. |
s-397
| Şule elini makinaya kaptırdı. |
s-398
| Bu evi Ahmete yaptırdım. |
s-399
| Bu evi Ahmet için yaptırdım. |
s-400
| Bütün atık suları denize akıttılar. |
s-401
| Adamı üç bıçak darbesiyle öldürdüler. |
s-402
| Suları durmadan temizlikçiye balkondan aşağı akıttırıyor. |