Dependency Tree

Universal Dependencies - Turkish - FrameNet

LanguageTurkish
ProjectFrameNet
Corpus Parttrain
AnnotationCesur, Neslihan; Kuzgun, Aslı; Yıldız, Olcay Taner; Marşan, Büşra; Kuyrukçu, Oğuzhan; Arıcan, Bilge Nas; Sanıyar, Ezgi; Kara, Neslihan; Özçelik, Merve

Select a sentence

Showing 502 - 601 of 2288 • previousnext

s-502 Sanat aşkına saygı duyuyorum ama şu an tek kürekle mehtaba çıkıyorsun .
s-503 Romantik fikirlere aldanıp olmayacak bir devrime kalkıştılar .
s-504 O kadar şuursuzdu ki , başından büyük işlere girişmişti .
s-505 Kurumsal hayattan sıkılan ikili , dev bir maceraya atıldı .
s-506 Daha hiçbir şey belli değildi ama o dereyi görmeden paçaları sıvamıştı .
s-507 Kimsenin geçmeyeceği bir köprü yaparak milyonları saçıp savurdular .
s-508 Senin yoluna gençliğimi heder ettim ve sonra , gene orada , o düşmüş şehirde , senin hasretinle yanan ben değil miydim ?
s-509 Bütün birikimini yele verdi , şimdi elinde yok avucunda yok .
s-510 Yanlış insanlar peşinde koşarak gençliğini piç etti .
s-511 Köyün görüp görebileceği en şatafatlı düğününü yapmak için saçılıp döküldü .
s-512 Piyangodan kazandığı parayı 2 sene içinde gâvur etti .
s-513 Yeni evi hakkında pek çok tasarısı var , bunları gerçekleştirmek için de adeta para saçıyor .
s-514 Elindekini avucundakini havaya savurma bari .
s-515 Börek yapacak diye çuvallarca unu sokağa attı .
s-516 Babasının verdiği bir kese sarı liranın altından girip üstünden çıktı .
s-517 Dişinden tırnağından arttırıp biriktirdiği parayı araya verdi .
s-518 Metresi sürekli para yiyordu .
s-519 Başa geçince şirketin bütün parasını boş işler peşinde har vurup harman savurdu .
s-520 Binlerce lirayı düşüncesizce ekti .
s-521 Bir Amerikan Doları 1 . 600 . 000 Türk Lirasına eşdeğer olur .
s-522 Nerede buluşacağımızı sormamış olması malesef o anlama geliyor .
s-523 Senevi de yıllık demek olacak .
s-524 Biraz serinledi sanki , hırkanı giy .
s-525 Alev alev yanıyor çocuk , hararetlenmiş .
s-526 Hava artık ılındı , dışarı rahat çıkabilirsin .
s-527 Sonunda ısındım , donacağım sanıyordum .
s-528 Yemekleri ısıtıyorum , birazdan hazır olur .
s-529 Şu tavayı biraz daha kızdırsana .
s-530 Soba iyice kızışmış , sıcakladım .
s-531 Tarlaya baksana , ekilenler hep kızışmış .
s-532 Akşam olunca serinledim .
s-533 Klima evi serinletti , rahat uyudum .
s-534 Sınıfa girince biraz sıcaklaştım .
s-535 Deniz suyu biraz soğuklaşmış , üşüttüm .
s-536 Ihlamur soğumuş , sana yenisini yapayım .
s-537 Ocağın metal kısmı yanıyor , çok dokunma .
s-538 Bahar geldi , cemre düştü .
s-539 Hava eksi derecelere düştü , dona çekiyor .
s-540 Şunu ateşe tut da biraz ısınsın .
s-541 Üşütmüş , üstüne bir de ateşi çıktı .
s-542 Üç günlük hastalıktan sonra ateşi düştü .
s-543 Çorba ona çok iyi geldi , iliği kemiği ısındı .
s-544 Hava durumu haberlerini izledim , bugün hava lodosa dönecekmiş .
s-545 Bu hareketleri terbiyenizden hiç memul etmezdim .
s-546 Her açılan kapının arkasından istediğin şeylerin çıkacağını sanma .
s-547 Nikâhtan bu kadar keramet umut etme !
s-548 Sipariş verdiğinden beri dört gözle yemeğinin gelmesini bekliyor .
s-549 Bihter Behlül'le konuşurken her şeyin çok güzel olacağına dair ümit besliyordu .
s-550 Ayakkabı siparişi veren Nihal heyecanla kargocunun yolunu gözlüyordu .
s-551 Olacaklar senden önce o cennetlik kişinin içine doğmuştur .
s-552 Uzmanlar krizi yakınsıyorlar .
s-553 Savaş çok kızıştı , karşı taraf ateş açıyor .
s-554 Dikkat et , tüfek atıyorlar .
s-555 Düşmanı taradılar , geriye hiç kimse kalmadı .
s-556 Mafya adamları , arka sokakta bir gencin kafasına sıkmış .
s-557 Sakın o silahı ateşleyeyim deme !
s-558 Polis , katil zanlısının ateş etmesine kurşun atarak cevap verdi .
s-559 Adam , poligondaki deneme tahtasına kubur sıktı .
s-560 Elini kaldırdı , alnından terler akıyordu , yutkunarak kurşun sıktı .
s-561 Yabancı aileler Noel için alışveriş yaptı .
s-562 Teyzeler her hafta alışverişe çıkar .
s-563 Bakan , tütün piyasasını açtı .
s-564 Abim bu fikri çok abes buldu .
s-565 Ne yapsak adam beğendiremezdik .
s-566 Yeni aldığı kıyafetleri görünce ağzının suyu aktı .
s-567 Durduk yere bize ahkâm çıkardı .
s-568 Bol keseden ahkâm keser .
s-569 Planıma aklı yattı .
s-570 Yeni çalışması herkes tarafından büyük alkış aldı .
s-571 Her söylediğimden bir mana çıkarıyordu .
s-572 Bu olaydan hepimizi şaşırtan bir mana çıkarmış .
s-573 Söylediklerimden farklı mana çıkarmış .
s-574 Daha önce kimse bu şiirden böyle bir anlam çıkarmamıştı .
s-575 Söylediklerimin tamamına aklı yattı .
s-576 Biz o zaman bu sözleri en kötü bir biçimde manalandırdık .
s-577 Olan biteni ince ince kritik ettik .
s-578 Aynı hataları yine yaptığın için seni tenkit ettiler .
s-579 Leman'ın aklı gitti bu anda sinemaya .
s-580 Kimseleri beğenmedi bu yüzden çok geç evlendi .
s-581 Bu yaşam tarzından hep hoşlanmışımdır .
s-582 Zeytinyağı tüccarı böyle bir değişikliği kesinlikle tasvip etmezdi .
s-583 Bu yapılanı doğru bulmadım .
s-584 İtirazını sonunda kabul etti .
s-585 Bu süreç içindeki çabasını herkes takdir etti .
s-586 Gün sonunda tüm yapılan hataları değerlendirdi .
s-587 Bu haksızlığı kesinlikle kabul etmedim .
s-588 Bir kuruş bile vermem diye veto etti .
s-589 Bu kadar saygısızlığı kimse tasvip etmez .
s-590 Kendisine sunulan teklifleri zamanı yok diye reddetti .
s-591 Bütün içindekileri reddeyledi .
s-592 Her şeyi o kadar olgunlukla karşıladı ki hayran kaldık .
s-593 Biz her zaman bu tavırlarını iyiye çektik .
s-594 Olaylara pozitif yönden bakıyoruz .
s-595 Değer yargılarımızı her an , hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmeliyiz .
s-596 Yeni tanıştığı kıza methiyeler düzüyordu .
s-597 İşi anlatırken inanılmaz ballandırdı .
s-598 Oğluna alacağı kızı telleyip pullandırdı .
s-599 Abisini her daim omuzlarda taşır .
s-600 Kızları görünce , ağzın dilin tutuldu .
s-601 Bitiriş konuşmasına patronu ve ekibi şapka çıkardı .

Text viewDownload CoNNL-U