Dependency Tree

Universal Dependencies - Turkish - BOUN

LanguageTurkish
ProjectBOUN
Corpus Partdev
AnnotationMarşan, Büşra; Akkurt, Salih Furkan; Türk, Utku; Atmaca, Furkan; Özateş, Şaziye Betül; Berk, Gözde; Bedir, Seyyit Talha; Köksal, Abdullatif; Öztürk Başaran, Balkız; Güngör, Tunga; Özgür, Arzucan

Select a sentence

Showing 502 - 601 of 979 • previousnext

s-502 Geleneksel tekne yapım malzemesi olan ahşap, işleme kolaylığı, hafifliği, sağlamlığı, soğuğu ve sıcağı izole edebilmesi, diğer malzemelere oranla yorulmaya karşı mukavemeti, görüntüsü ve sıcaklığı nedeniyle tercih edilegelmiştir.
s-503 Dershanede başarılı değil...
s-504 Tüm, 'Dağdan gelip, bağdakini kovma' çabaları bu yüzden meşruluk maskesine büründürülmedi mi?
s-505 Bir kazan gerekti.
s-506 Fakat uzun bir kuyruk.
s-507 Biz Bülend'le konuşacakmışız da, sırrı öğrenip Muslih Hoca'ya söyleyecekmiş .
s-508 Ben Mahir'im, Sinan'ım, Deniz'im, ben Hüseyin'im, Saffet'im, Ulaş'ım, ben Yusuf'um, ben Alpaslan'ım...
s-509 Bak şimdi Mithat.
s-510 Bütün bu deneyimli kişilerle sohbet önemliydi .
s-511 Biri, Gazap Üzümleri'ndeki kadın gibi süt dolu memeleriyle bir adamı emzirmeli, biri, Umut romanındaki çılgın cumhuriyetçiler gibi, sokağın başını tutan faşistlerin, topunun üstüne, bir kamyona binip canlı bir el bombası gibi bindirmeli.
s-512 Stockholm'dan Hamburg'a iki tane gece treni kalkıyordu .
s-513 Çocuklar, sanki bir odadan ötekine geçiyormuşçasına, sanki başlarının üzerinde gökyüzü değil, bir çatı, sanki ayaklarının altında çalı çırpı, taş toprak değil bir zemin varmışçasına bana 'ev' gezdiriyorlardı...
s-514 'Valla yumurta bile kıramam!' Frezecilik yaptığım Tasviri Efkâr gazetesinde Esat Mahmut Karakurt'un Erikler Çiçek Açtı romanı yayınlanmaya başlar başlamaz tiraj beş binden on üç bine fırlamıştı .
s-515 Johannesburg Zirvesi, Rio'da elde edilen ivmenin uluslararası düzeyde korunmasını, yerel, bölgesel ve ulusal çabaların uyumlaştırılmasını amaçlamaktadır.
s-516 Öyle ya, gökyüzü alemdir o sıra! Haklısın, diyor sözü alan.
s-517 Hiç şüphe yok ki bu yorgunluğun, yahut susuzluğun sebepleri bu kadar basit değildir.
s-518 Böylece her zekâ hastalığına ilaç olacak birer reçete bulunabilir.
s-519 Kesinlikle daha pahalıya satardık .
s-520 Bundan Türkiye'deki düzende iyi insanların okka altına gittiği anlamı çıkarmış!
s-521 15 dakika sonra iki sekreter de çıktılar.
s-522 Zile basıp ta 'bayramınız kutlu olsun' diyen çocuklara ise ya şeker verecekler ya da her bayram olduğu gibi 'sizin de bayramınız kutlu olsun' diyecekler.
s-523 4. Özellikleri belli bir suyun herhangi bir zamanda kimyasal madde limitlerinin değişmesi halinde su şüpheli kabul edilir.
s-524 Eczacıbaşı konuşmasında bu yıldan itibaren 'Eczacıbaşı Vitra Uluslararası Seramik Ödülü' oluşturma kararı aldıklarını söyledi.
s-525 Her yarım dakikada bir dilenci ya da seyyar satıcı...
s-526 Birer bibloymuş gibi
s-527 Yıldızlar da parlaktır .
s-528 Ilık olarak, üzerine tarçın serpip servis yapın.
s-529 Sonra ağzını açtırıp boğazına dikkatlice baktı.
s-530 Mutfak montajı hakkında en ufak bir bilgisi yoktu , ama gözüne kestirdiği şeyin peşine düşerdi.
s-531 En büyüğü Mustafa Kemallerin!
s-532 AŞK, MEŞK, ÇIKMA, AYARTMA VE SONUÇ: EVLİLİK Zil sesi miydi, yoksa bir düş müydü hiç düşünmedi...
s-533 * Uzaktan kumandalı ama mutlaka hız yapabilen son model oyuncak araba
s-534 TAM METİNLİ MAKALE
s-535 Bir keresinde de bir gay arkadaşımla gay kanalına girmiştim .
s-536 'Yetkililer bir kasabada doğumların aniden arttığını farketmişler.
s-537 Saidou, geçen sezon devre arasında Malatyaspor'a gönderilmesine neden olan Gheorghe Hagi'nin ise kendisine hiç güvenmediğini vurguladı.
s-538 TM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tohsimi Onishi ve Murahhas Aza Akira Yokoi ile birlikte diğer yöneticiler, karşımıza oturdular.
s-539 Birkaç yıldır , Kürt, Kıbrıs, Ermeni ve diğer azınlık sorunlarının, AB'ye girişin, İslamcı kökenli bir partinin iktidara gelişinin etkisiyle ve bunlara tepki olarak, milliyetçilik yükselmeye başladı.
s-540 İçine her yönden pis su akan bir havuzun bir köşesini nasıl temiz tutabilirsiniz ki?..
s-541 Ne Bizans subayı oldu, ne Yunan zabiti.
s-542 Ayrıca, Kangoo Express, Clio'nun bazı versiyonları ile Laguna'nın 140 beygir versiyonu, yoğun talep olan ve kuyruk oluşan modeller arasında yer aldı.
s-543 Güneş ışınları doğrudan yeryüzüne ulaştığı için topraktaki su da çabucak buharlaşır.
s-544 Biz daha önce de goller yemiştik .
s-545 PARANOYANIN FARKINDA MISINIZ?
s-546 Yazık ki toplum olarak bunun farkında değiliz.
s-547 Ne var ki bu yollar yapıldığı zaman üzerinde dolaşacak olan otomobillerin kıt dövizi olan bir ülke tarafından ithal edileceğini de yeterince düşünememişti .
s-548 Tabii göründüğü gibi demliklerimizin dış kısmı simsiyah is.
s-549 Yaşasaydı yine aynı konulara cevap arardım.
s-550 Besmeleyle üçüncü bir mermiyi alıp çıktı.
s-551 Güvensizlik ve sinirliliğini saklamaya çalıştığı için kabalaşabilir.
s-552 Bu kalabalıktan arta kalanlara bağlandı.
s-553 Uzakta, uzağımızda ya Ortaçağ, onu kendi saatımızdan, içinde yüzdüğümüz çağdan ürkünç, akıldışı pervasız sanabiliyoruz.
s-554 100 gr mantar
s-555 Gidip karnımı doyurayım, patronu kızdırmayalım (Soldan çıkar).
s-556 Neden bilmem ama, Mahmut gelmek istemiş.
s-557 İkram edilen çikolataları almamazlık etmedim.
s-558 Yine de ergenlik çağındaki her genç kız gibi beni en çok mutlu kılan düşünce, bütün bunların bana âşık olan bir delikanlının ya da tanımadığım hâlde dikkatini çekmiş olabileceğim bir kişinin işi olmasıydı .
s-559 Clinton'u seviyor
s-560 Konya Selçuk Üniversitesi gibi Erzurum Atatürk Üniversitesi öğrencileri arasında da görüş birliği yok.
s-561 Klerides, 'Denktaş'ın tek egemenliği ve kimliği olan iki toplumlu, iki kesimli federasyon için çalışma yapmaya hazır olmadığını, bu olmazsa ilerleme sağlanamayacağını' söyledi.
s-562 BOŞ GÖZLERLE BAKABİLİR MİYİM ÇEVREME?
s-563 Ziyaretçilere bölgelere has yiyecek ve içeceklerden de ikram edildi.
s-564 Sanatçıların hepsini, Gülriz Sururi'nin şahsında bir kere daha kutlamak isteriz.
s-565 Ne saçı, ne kirpiği, ne de canı kalmıştı annelerinin.
s-566 Benim evimden benim arkadaşlarımı kovabiliyor hatta Şadiye'ye yaptığı gibi işi şiddete bile dökebiliyordu.
s-567 Yine bazı aileler de paraları olmadığı için gelip çocuğunu evine götürmüyor.
s-568 Bu kadar ara verip aynı çizgiyi tutturan başka tiyatro bilmiyorum ben.
s-569 Devlet üzerinden topluma egemen olmaya çalışacak.
s-570 Bu paraların bir yıldır taksitini bile ödeyemediğinizi biliyoruz.
s-571 Sonra babam, sebze satan bir kadına yaklaştı.
s-572 2 su bardağı et suyunu bir tencerede kaynatın.
s-573 Bizim Şefik dert dağıtım merkezi sanki.
s-574 Nöbetçi doktoru çağırmayı önerdim, istemedi, öyle utangaçtı ki, doktorlar karnını açtırıp muayene edecek diye aklı çıkıyordu .
s-575 Pakistan Leşker'e karşı harekete geçti
s-576 * Oduncu gömleklerinize bundan sonra ihtiyacınız yok.
s-577 Hande Yener'in yorumladığı 'Duyduk Duymadık Demeyin'...
s-578 Dönüş yolculuğunu nasıl yapacağımı benim tercihime bırakmışlardı .
s-579 Ölümle şakalaşabildiğimiz zaman parçası.
s-580 İlişkiler sosyal hayat içerisinde kurulur ve devam eder.
s-581 2.
s-582 75 gr (1 küçük boy) soğan
s-583 YURDUMUN GÜZELLİKLERİ
s-584 Beddua etmeyeceğim, yakışık almaz.
s-585 Tepmiş oyluğun ezmiş.
s-586 Vedat Kosal'ın adı ölümsüzleşiyor
s-587 O kendini savunur.
s-588 Türk dilinin kendi benliğine kavuşması, zenginliklerinin ortaya çıkarılması ve sadeleştirilmesi yolunda devletin öncülüğünde, başta Türk dilini en iyi kullanması gereken aydınlar olmak üzere her türlü yayın araçlarıyla çaba gösterilmesi gerekmektedir.
s-589 Çok anlayışlı olman gerekiyor.' dedi.
s-590 Bu sayıya ulaşılamazsa, paket reddedilmiş olacak.
s-591 'Eğer bu hatalar MHK başkanının söylediği gibi her takımın başına gelseydi, hiç olmazsa adaletli dağıldığını düşünür, sessiz kalırdık' diyen Demirören, şöyle devam etti: 'Ama 20 yılı aşkın süredir yaşadıklarımız, bizi sürekli ve sistemli bir oyunun içinde olduğumuz düşüncesine itti.
s-592 Ve bir gün kuşlar sabahı bensiz çağırana kadar da beklediğim birşeyler olacaktı .
s-593 Gülücükler sakladım
s-594 Eğer geniş bir toplumsal uzlaşma varsa , belki bu tanıma bir de 'sosyal' olma niteliği eklenebilir.
s-595 Sofra başı bir anda ölüm sessizliğine büründü.
s-596 hafta değerlendirme raporunu dün açıkladı.
s-597 O iki kişinin sıcaklığını kimse veremez onların yanında duyulan güven kimsenin yanında duyulamaz.
s-598 Sanki ağustos böceğinin o sıcak müziğini duyar gibi oldum.
s-599 Siz o askerlerin arasından geçip küçücük bir odaya giriyorsunuz.
s-600 Sana rakı alacaktım ? Bir süre akü taşımaktan kurtulmuştum .
s-601 Ardından Escoffier, Fransız mutfağının yüceliğini doğrudan soslarına bağlıyor ve ''Soslar bir mutfağın merkezini oluştururlar.

Text viewDownload CoNNL-U