Dependency Tree

Universal Dependencies - Turkish - BOUN

LanguageTurkish
ProjectBOUN
Corpus Partdev
AnnotationMarşan, Büşra; Akkurt, Salih Furkan; Türk, Utku; Atmaca, Furkan; Özateş, Şaziye Betül; Berk, Gözde; Bedir, Seyyit Talha; Köksal, Abdullatif; Öztürk Başaran, Balkız; Güngör, Tunga; Özgür, Arzucan

Select a sentence

Showing 102 - 201 of 979 • previousnext

s-102 Aslan erkeği gibi o da sosyal ve arkadaşlar arasında hoş sohbetleri sever.
s-103 Başka bir krize neden olan MGK toplantısı ise sadece 30 dakika sürmüştü .
s-104 Suya atılmış minik bir taştan ne farkımız var?
s-105 Stüdyoda bomba araması filan yapacağını sanmıştım .
s-106 Annesiyle babası Pina'nın günden güne sararıp solduğunu gördükçe çok üzülüyorlardı .
s-107 Ancak damar sertliği, üre ve tansiyonu olanlar yememelidir .
s-108 Terazi eyleme geçmekten korkmaz.
s-109 İngiltere'de Lincolnshire İtfaiyesi, itfaiye servisine ilgiyi artırmak ve daha fazla etnik gruptan insanın çalışabilmesine olanak vermek amacıyla Müslüman kadınlar için başörtülü üniforma tasarlattı.
s-110 Bir süre sonra gerekli enerji sağlanır (ki bunda üstüne oturduğunuz maddelerin etkisi büyüktür ) ve beden ruhu tükürüverir.
s-111 Hay demez olsaydım,' ne ihalesi be kardeşim orasının şimdiye kadar bitmesi gerekiyordu ' diye bağırmaya başladı, ben yoluma devam ettim.
s-112 İngilizce ve Fransızca konuşuyor, dünyayı gezmiş, görmüş geçirmiş, insan olmak okulunu genç yaşında başarıyla bitirmiş bir güzel adam.
s-113 Türk altın mücevherat ithalatında birinci sırada olan ABD'nin 2001 toplam altın mücevherat ithalatı ise 4 milyar 705 milyon dolar.
s-114 Ayakkabılarını çevirdi.
s-115 IMF KÖPRÜNÜN SATIŞINI İSTİYOR
s-116 Her gün insanlar kalkmadan önce her yeri aydınlatıp ısıtmaktan bıkmıştı .
s-117 Manastır Askeri Lisesinde Mustafa'nın okumaya olan ilgisi arttı.
s-118 Bebeler sacdan inince daha üstüne pırıltı gibi tereyağ dokundurulmadan kapışıyorlardı .
s-119 Ayrıca aralarında Türklerin de bulunduğu bir briç takımları varmış ve briç oynarken yalnızca Türkçe konuşmaya özen gösterirlermiş .
s-120 Yeniler ayın kuşları üst yapraklarımızı
s-121 Fakat ona etki eden duygusal tepkime sonucu nefes faktörünün devreye girmesidir .
s-122 Artık bilim adamları, karanlık enerjinin varlığını doğrulamaya çalışmıyor; artık bu gizemli maddeyi oluşturan yapıları ve enerjinin, evrenin doğuşu ve gelişimi hakkında bize neler söyleyeceklerini bulmaya çalışıyor.
s-123 Aşağı baktığımda, cesedimi orada görüyordum .
s-124 Bunları talep etsek bizi tımarhaneye atarlar.
s-125 Malzemeler:
s-126 Sonradan üne kavuşan Dario Moreno ve yabancı atraksiyon grupları Gar Gazinosu'nda program yaparlardı .
s-127 Sanal ve reelin arasındaki farkın ortaya konması için, üzerinde ciddi şekilde durulması ve kullanıcıların bilgi sınırlarını aşan ciddi sosyolojik analizlerin yapılması gerektiğine inanıyorum.
s-128 Sadece yedi hane kaldığından haberdar olduklarından, köye girdiklerinde ortalığa sinmiş ıssızlığı yadırgamadılar.
s-129 2 Si bemol minör Sonat'ını piyanist Ferdi Statzer çalacaktı .
s-130 Bakın üç banka battı.
s-131 Yukarıdan görülebilen yer bölümünün hiçbir noktasında hattâ yeşile yakın bile olsun canlı bir renk görülmez.
s-132 Meral ve Yavuzer Çetinkaya, Ahmet Gülhan katılmıştı önemli rollere.
s-133 Kendisini çok seven Akşehirliler, neredeyse yaşı geçmek üzere olan Hoca'yı bir an önce evlendirmek için harekete geçmişlerdir bile.
s-134 Olumsuz ifadeler kullanmaktan kaçın' diyecek.
s-135 Bu normal bir şey.
s-136 Fin-Türk Kültür Derneği, onun onuruna yemek verdi.
s-137 İçinden de şöyle diyordu: Hangi ilim adamı üniversitedeki yoksul öğrencisine parasız ders verir, kaç tane talebesine yardımda bulunur?
s-138 Chat benim için kendimi ifade etmektir ...
s-139 * Tüketiciler
s-140 Laz, kürt, çerkez, pomak, ahbaz, arap, süryani, muhacir.
s-141 - Hiçbirimizle konuşmuyor, kendini büyük görüyor.
s-142 Gök haritamızda Kova neredeyse , orada bağları koparma isteği, başkaldırı, yenilikçi ve ilerici bir tutum görülecektir .
s-143 Sözü uzatıp seni merakta bıraktım galiba.
s-144 O zaman her dönemin gerçeği, zamanımızda da oluşmak üzeredir .
s-145 ARGE faaliyetleri sonucu yaratılan tahmini katma değer >60 milyon dolar civarında.
s-146 Sonuçta kimi firmalar elenirken, kimileri daha da büyüdü.
s-147 Domatesin içini alın, dilimler halinde kesin ve sebzelerin arasına karıştırın.
s-148 Avşar Beyleri türküsünde, 'Karşıda düşmanların bakışıp durur,' diyor ya, karşıdaki düşmanı da, bakışını da saptadı.
s-149 başka biri olarak döneceksindir yolculuğundan
s-150 Benim çok yoğun bir reel hayatım ve sorumluluklarım var.
s-151 Dünya ve yüzeyindeki varoluş, vizyon realitedir .
s-152 Gözü yaşlı anne içeri giren herkese teşekkür ediyor; sanki ellerini, ayaklarını öpmek ister gibi hamleler yapıyor, yanındakiler kollarından tutuyorlardı .
s-153 Haşim adında ilk kez gördüğüm kurye de yeni cezaevinden çıkmış.
s-154 Anket gönderimi yönteminin en avantajlı yönü, zaman ve para tasarrufu sağlamasıdır .
s-155 Babası buna çok gönüllü olmamıştı .
s-156 - Peki dedeciğim, bu çadırı nereye kuracağız?
s-157 Denktaş'ın yeni önerisine Rumlardan ret
s-158 Birbirlerini öldüren kardeşlerin bundan bir çıkar sağlayamadığını, savaşmanın ne kendilerine, ne uluslarına, ne dinlerine bir yarar sağlamadığını biliyoruz şimdi.
s-159 Yusuf Gürlevik ise Cinayet Masası dedektifleri tarafından gözaltına alınarak Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
s-160 Behçet Cantürk, şoförü Yaşar Demirel, büroda çaycı olarak çalışan 17 yaşındaki İlameddin Dakman ve bir yıl öncesine kadar Lice Nüfus Müdürlüğü'nde çalışırken, tayini Ergani'ye çıkınca memurluğu bırakan Abdulkadir Takan adına da senet düzenliyordu .
s-161 Mashadov'dan saldırı emri
s-162 Ayrıca eğitim veya kendini yetiştirmek için seyahatlerde bulunmak da yaya uyar.
s-163 Kiliseye göre Galile, İncil'e karşı geliyordu.
s-164 MANAGUA SOKAKLARI...
s-165 İşler bitmedi...
s-166 Gövde ve dallarının kapalı yerlerde yakılmasıyla sarıkatran elde edilir.
s-167 Dönemin Tercüman gazetesinde sistemli olarak Pol-Der aleyhine bir karalama kampanyası yürütülüyordu .
s-168 2 su bardağı ceviz içi
s-169 Ben nedense hiç bir zaman oralarda kalmaya çok meraklı olmadım.
s-170 Baba sevgisinden mahrum büyüyen Nevzat, kendi çocuklarına düşkünlüğünü, aileyi çok iyi bilirdi.
s-171 Uganda, çık kafamdan!
s-172 Diyelim onların 'edindikleri kültür' de liberaldir , lâiktir .
s-173 Domatesli ve yumurtalı çavdar ekmeği:
s-174 Hayallerimin tek erkeğiydi .
s-175 Bürokrasi, iktidarını pekiştirme sürecinde, önce gerçekçileşerek dünya devriminden vazgeçmiş ve tek ülkede sosyalizmi inşa etme yöntemi olarak ulusal kalkınma ve sanayileşme hedefini öne çıkarmış, ardından ve buna uygun olarak, milliyetçiliği Marksizmin içsel ve doğal bir unsuru olarak teorize etmiştir .
s-176 Osman ÖZSOY da bu durumu, bir konuşmasından aldığım notta şöyle özetliyor 'Gaz , Gazze mi?' 29 Mart yerel seçimlerinden önce yaptığı konuşmadan aldığım notun seçimlerden sonra kısmen gerçekleştiğine de şahit olduk.
s-177 Arkada kalanlar.
s-178 Teknede Sıkça Karşılaşılan Travmalar
s-179 Sarı saçlı, mavi gözlü bebekler, âdeta ona bir arkadaş gibi bakıyorlardı .
s-180 Bu mahkemeler bünyesinde sosyal hizmet uzmanları görev almalı, ayrıca psikolog, pedagog ve sosyal çalışma uzmanlarından oluşan bir bilirkişilik kurumu oluşturulmalıdır.
s-181 Bir öğle yemeği dönüşü, odamda ellerini ensesinde bağlamış uyuyan bir zenci buldum, hemen tanıdım, Dizzy Gillespie'ydi bu.
s-182 Her sabah nizamiyeden giren araçta benim ismimin olduğuna emindim ama bir türlü çıkmıyordu .
s-183 Açıklanması veya öğrenilmesi, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek ve bu nedenlerle niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgi ve belgeler 'devlet sırrı' olarak kabul edilecek.
s-184 Sağcılar üç aylı bayraklarla, solcular da orak ve çekiçli bayraklarla süslemişlerdi .
s-185 Yaşlılar ve hastalar, kendi karneleriyle aldırdıkları ekmeği çocuklar ve gençlerin gereksinmeleri için ayırmaktadırlar.
s-186 Okumaya başladı...
s-187 Daha sonra da büyük lastik fabrikaları kuruldu ve bugün kullandığımız tekerlekler üretilmeye başlandı.
s-188 Stadın ise uzun bir öyküye dönüşen talihsiz serüveni hâlâ sürmekte.
s-189 Eğer böyle olursa, bilimin kapısına kilit vurulur.
s-190 Bir de 'Çengeli iğne, nazar bozar' derler
s-191 Çıtır çıtır yaprakları olan taze bir fesleğen ile marketten satm aldığınız paket içindeki fesleğen arasındaki farkı görmeden lezzetlerinin de ne kadar farklı olacağını anlayamazsınız.
s-192 Kilo fazlalığı ve şişmanlık sorunu olanların tümü zayıflamayı bir süre arzulamaz veya böyle bir çabayı gösterecek motivasyona, güce, zamana veya ekonomik güce sahip olmayabilirler.
s-193 Sınırın karşı tarafındaki Türk karakolunda herhangi bir askeri hareketlilik gözlenmezken , Kuzey Irak kesiminde ise peşmergelerin mevzilerinden çıktıkları gözlendi.
s-194 Topum, topacım,
s-195 Ahlar vahlar arasında neredeyse sezon daha başlamadan acınacak hale geldik.
s-196 AP televizyonu, öldürülen bir kişinin kömürleşmiş cesedini yayınlarken, Abdulaziz Muhammed adlı Felluceli, kızgın kalabalığın cesetleri caddelerde sürüklediğini ve parçalara ayırdığını, bazı cesetlerin bir köprüye asıldığını söyledi.
s-197 Tekstil ve hazır giyimciler, dünyanın en büyük sektörel tekstil Ar-Ge merkezi olan 'Tekstilpark'ı ekimde açmayı planlıyor.
s-198 Otları uzun uzun kokladı.
s-199 Türkiye'nin tepkilerinden sonra açıklamalarda bulunan Clinton'ın Türk danışmanı Mehmet Çelebi, sözde soykırımın tanınacağı yönündeki açıklamanın taktik olduğunu iddia etmişti .
s-200 Nietzsche'nin dediği gibi, fiziğin bile bir dünya açıklaması olmayıp yalnızca bir dünya yorumu ve düzenlemesi olduğunu anlamak için başka bir kaynağa değil, bilim tarihine bakmak yeter.
s-201 Herkes kendisini birazcık daha sevsin, teşekkürü yeterince almıştır öteki.

Text viewDownload CoNNL-U