Sentence view

Universal Dependencies - Turkish - IMST

LanguageTurkish
ProjectIMST
Corpus Parttrain
AnnotationTürk, Utku; Özateş, Şaziye Betül; Marşan, Büşra; Akkurt, Salih Furkan; Çöltekin, Çağrı; Cebiroğlu Eryiğit, Gülşen; Gökırmak, Memduh; Kaşıkara, Hüner; Sulubacak, Umut; Tyers, Francis

Text: -


showing 1 - 100 of 3685 • next


[1] tree
Sanal parçacıklarsa bunların hiçbirini yapamazlar.
s-1
mst-0003
Sanal parçacıklarsa bunların hiçbirini yapamazlar.
[2] tree
Ona her şeyimi verdim.
s-2
mst-0004
Ona her şeyimi verdim.
[3] tree
Karşısında, pantolonu dizlerine dek ıslak, önlük torbası ham eriklerle dolu İbrahim dikiliyordu.
s-3
mst-0006
Karşısında, pantolonu dizlerine dek ıslak, önlük torbası ham eriklerle dolu İbrahim dikiliyordu.
[4] tree
Nereden biliyorsunuz.
s-4
mst-0009
Nereden biliyorsunuz.
[5] tree
Aradığımı Buldum Sandım.
s-5
mst-0010
Aradığımı Buldum Sandım.
[6] tree
Kahveleri bende içelim.
s-6
mst-0011
Kahveleri bende içelim.
[7] tree
Ne diyeceğimi bilemedim.
s-7
mst-0012
Ne diyeceğimi bilemedim.
[8] tree
Kanamıyordu...
s-8
mst-0013
Kanamıyordu...
[9] tree
Süpürgen nerede.
s-9
mst-0014
Süpürgen nerede.
[10] tree
Bir taksi bulduk.
s-10
mst-0015
Bir taksi bulduk.
[11] tree
Mebrure birden heyecanlanmıştı.
s-11
mst-0016
Mebrure birden heyecanlanmıştı.
[12] tree
' Buradaki üst düzey görüşmelerimizde turizm için ellerinden geleni yapacaklarını söylediler.
s-12
mst-0017
' Buradaki üst düzey görüşmelerimizde turizm için ellerinden geleni yapacaklarını söylediler.
[13] tree
Gel bak, sana evi göstereyim.
s-13
mst-0018
Gel bak, sana evi göstereyim.
[14] tree
Kendileriyle görüştüğümden edindiğim izlenim, gazeteciye verilen bilgilerle alakasız bir haberin yayımlanmış olduğudur .
s-14
mst-0020
Kendileriyle görüştüğümden edindiğim izlenim, gazeteciye verilen bilgilerle alakasız bir haberin yayımlanmış olduğudur.
[15] tree
Heyecanlı ve yorgun görünüyorsunuz, dedi.
s-15
mst-0021
Heyecanlı ve yorgun görünüyorsunuz, dedi.
[16] tree
Gülümsemeler.
s-16
mst-0022
Gülümsemeler.
[17] tree
Külür'ün Kıran birbuçuk ay önce yeğeni doğum yapınca İstanbul'a gitti.
s-17
mst-0023
Külür'ün Kıran birbuçuk ay önce yeğeni doğum yapınca İstanbul'a gitti.
[18] tree
Kot pantolonla gelen hiçbir çocuk yoktu .
s-18
mst-0025
Kot pantolonla gelen hiçbir çocuk yoktu.
[19] tree
Rekabet neler yaptırıyor.
s-19
mst-0026
Rekabet neler yaptırıyor.
[20] tree
Bu yüzden trendlerle çok ilgililer.
s-20
mst-0027
Bu yüzden trendlerle çok ilgililer.
[21] tree
Taşhan'ın kapısını itip içeriye girdim.
s-21
mst-0028
Taşhan'ın kapısını itip içeriye girdim.
[22] tree
Yasal Valium, Diazem gibi haplardan eroine geçenler arasında beni en çok şaşkınlığa düşüren kişi, yetmiş yaşlarında şık giyimli bir kadın oldu.
s-22
mst-0031
Yasal Valium, Diazem gibi haplardan eroine geçenler arasında beni en çok şaşkınlığa düşüren kişi, yetmiş yaşlarında şık giyimli bir kadın oldu.
[23] tree
Penceresinden görünendir .
s-23
mst-0033
Penceresinden görünendir.
[24] tree
Nefes nefese kalmıştım.
s-24
mst-0036
Nefes nefese kalmıştım.
[25] tree
En sonunda içeriden gök gürültüsü gibi bir ses gelmiş.
s-25
mst-0037
En sonunda içeriden gök gürültüsü gibi bir ses gelmiş.
[26] tree
Ramiz yerinden kalkmış Naci Beyin yanına kadar sokulmuştu.
s-26
mst-0038
Ramiz yerinden kalkmış Naci Beyin yanına kadar sokulmuştu.
[27] tree
Tümüyle meşru yollarla yüksek rakımlı tepeye çıkmış adamı şişman ve ahaliyi pişman eyliyorlar.
s-27
mst-0040
Tümüyle meşru yollarla yüksek rakımlı tepeye çıkmış adamı şişman ve ahaliyi pişman eyliyorlar.
[28] tree
Niye?.
s-28
mst-0042
Niye?.
[29] tree
Tombul dizleri, masanın altından Mahmut'un dizlerine yapışmıştı.
s-29
mst-0043
Tombul dizleri, masanın altından Mahmut'un dizlerine yapışmıştı.
[30] tree
Bu sefer aklına Milli Savunma Bakanlığı'nın Askeri Usul Ceza Yasası'na göre elinde tuttuğu bir yetki geldi.
s-30
mst-0044
Bu sefer aklına Milli Savunma Bakanlığı'nın Askeri Usul Ceza Yasası'na göre elinde tuttuğu bir yetki geldi.
[31] tree
Kapıcı hergelesinin bakışını görsen, kurt gibi...
s-31
mst-0046
Kapıcı hergelesinin bakışını görsen, aç kurt gibi...
[32] tree
Serin havayla hafifçe ürpermekten, hayatın gerçekliğine dokunmaktan ve sırlarını hissetmekten hoşnuttum .
s-32
mst-0048
Serin havayla hafifçe ürpermekten, hayatın gerçekliğine dokunmaktan ve sırlarını hissetmekten hoşnuttum.
[33] tree
Aydınlık gazetesinde konuştuğu muhabirler, Biz size yardımcı olalım, dediler.
s-33
mst-0050
Aydınlık gazetesinde konuştuğu muhabirler, Biz size yardımcı olalım, dediler.
[34] tree
Bardağı masanın üstüne koydu.
s-34
mst-0051
Bardağı masanın üstüne koydu.
[35] tree
Bu durum Yapı Kredi hisseleri üzerinde baskı yaratarak mali sektör hisselerini olumsuz yönde etkileyebilir.
s-35
mst-0052
Bu durum Yapı Kredi hisseleri üzerinde baskı yaratarak mali sektör hisselerini olumsuz yönde etkileyebilir.
[36] tree
Bir defasında laf oraya gelir gibi oldu, derhal, halledilmemiş bir başka tartışmayı açarak herkesi sürükledim.
s-36
mst-0053
Bir defasında laf oraya gelir gibi oldu, derhal, halledilmemiş bir başka tartışmayı açarak herkesi sürükledim.
[37] tree
Asıl düğümü çözmek ve en önemlisi hukuksal alt yapıyı sağlam temellere oturtabilmek için dokümanların tamamına ulaşmak gerekiyordu.
s-37
mst-0055
Asıl düğümü çözmek ve en önemlisi hukuksal alt yapıyı sağlam temellere oturtabilmek için dokümanların tamamına ulaşmak gerekiyordu.
[38] tree
Bayındır Sokak'taki bekar evimden çıktım.
s-38
mst-0058
Bayındır Sokak'taki bekar evimden çıktım.
[39] tree
Tam umudunu kesip geri döneceği sırada şehrin en ucundan çıkan dumanı görmüş.
s-39
mst-0060
Tam umudunu kesip geri döneceği sırada şehrin en ucundan çıkan dumanı görmüş.
[40] tree
Esmer, bıyıklı .
s-40
mst-0061
Esmer, bıyıklı.
[41] tree
Umutlar bizleledir .
s-41
mst-0062
Umutlar bizleledir.
[42] tree
Bana şöyle bir yol gösterdi: Siz öncelikle kendinize bir avukat bulmak zorundasınız .
s-42
mst-0063
Bana şöyle bir yol gösterdi: Siz öncelikle kendinize bir avukat bulmak zorundasınız.
[43] tree
Tunguzların on bir kolundan biri Evenler.
s-43
mst-0065
Tunguzların on bir kolundan biri Evenler.
[44] tree
Yerde araç izinin olmaması ve kamyonun ilerleyecek yol bulamaması, ormanın bu bölümüne kasabadan sıkça gelinmediğini gösteriyordu.
s-44
mst-0067
Yerde araç izinin olmaması ve kamyonun ilerleyecek yol bulamaması, ormanın bu bölümüne kasabadan sıkça gelinmediğini gösteriyordu.
[45] tree
Patlıcan mideye muzır.
s-45
mst-0068
Patlıcan mideye muzır.
[46] tree
Sonunda bir başka yol buldular.
s-46
mst-0069
Sonunda bir başka yol buldular.
[47] tree
Hülya için seviniyordum.
s-47
mst-0071
Hülya için seviniyordum.
[48] tree
Bizimkinde , bilinmeyen bir Öteki Dünya'da aklımıza hayalimize gelmeyecek cezalara uğrama korkusu var.
s-48
mst-0073
Bizimkinde, bilinmeyen bir Öteki Dünya'da aklımıza hayalimize gelmeyecek cezalara uğrama korkusu var.
[49] tree
Cumhurbaşkanı ile sürtüşen bir iktidar olmak istemiyoruz.
s-49
mst-0076
Cumhurbaşkanı ile sürtüşen bir iktidar olmak istemiyoruz.
[50] tree
NA toplantılarında ilk kez başkalarına yöneldim.
s-50
mst-0077
NA toplantılarında ilk kez başkalarına yöneldim.
[51] tree
Balıklardan hamsi.
s-51
mst-0079
Balıklardan hamsi.
[52] tree
Yerimden fırladım, kapıyı hızla açıp Ömür Uzatma Kıraathanesi'nden dışarıya çıktım.
s-52
mst-0080
Yerimden fırladım, kapıyı hızla açıp Ömür Uzatma Kıraathanesi'nden dışarıya çıktım.
[53] tree
Ev, ailenin yurdudur .
s-53
mst-0081
Ev, ailenin yurdudur.
[54] tree
Boş sokakta topuklu ayakkabıların çıkarttığı, yankılanan bir ses duyuldu.
s-54
mst-0082
Boş sokakta topuklu ayakkabıların çıkarttığı, yankılanan bir ses duyuldu.
[55] tree
Erkek öğretmen daha sert olur, kızlarla anlaşamaz diye düşünüyorum.
s-55
mst-0084
Erkek öğretmen daha sert olur, kızlarla anlaşamaz diye düşünüyorum.
[56] tree
Defalarca kaymasına (uyuşturucuya yeniden başlamasına) rağmen şimdi kararlı görünüyor.
s-56
mst-0086
Defalarca kaymasına (uyuşturucuya yeniden başlamasına) rağmen şimdi kararlı görünüyor.
[57] tree
(İsim vermiyorum.
s-57
mst-0088
(İsim vermiyorum.
[58] tree
' Söz konusu meblağ sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına gönderilmiştir.
s-58
mst-0089
' Söz konusu meblağ sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına gönderilmiştir.
[59] tree
Ya da ardından mutlaka sevgi sözcükleri kullanır.
s-59
mst-0091
Ya da ardından mutlaka sevgi sözcükleri kullanır.
[60] tree
Arabesk yerine Türk Pop Müziği'ni tercih ediyorlar.
s-60
mst-0093
Arabesk yerine Türk Pop Müziği'ni tercih ediyorlar.
[61] tree
üç) İMKB endekslerine paralel seyir göstermeyi hedefleyen A tipi endeks fonlar: Bu kategorideki fonlar yılı İmkb'deki kayba paralel kapattılar.
s-61
mst-0094
üç) İMKB endekslerine paralel seyir göstermeyi hedefleyen A tipi endeks fonlar: Bu kategorideki fonlar yılı İmkb'deki kayba paralel kapattılar.
[62] tree
Bir yasaklamanın içindeydik .
s-62
mst-0097
Bir yasaklamanın içindeydik.
[63] tree
Hıçkırıklarımın arasında söylediklerini dinlemeye başladım.
s-63
mst-0098
Hıçkırıklarımın arasında söylediklerini dinlemeye başladım.
[64] tree
İzini bulursanız, bu numaraya haber verirsiniz, dedi.
s-64
mst-0100
İzini bulursanız, bu numaraya haber verirsiniz, dedi.
[65] tree
Az önce onunla konuşuyordum, dedim.
s-65
mst-0101
Az önce onunla konuşuyordum, dedim.
[66] tree
Bilgiye, yeni askeri araçların geliştirilmesi ve devlet düzeninin sağlamlaştırılmasının aracı gözüyle bakan Roma, teoriyi, vakit kaybından başka bir işe yaramayan bir etkinlik sayarak hor görmüştür.
s-66
mst-0102
Bilgiye, yeni askeri araçların geliştirilmesi ve devlet düzeninin sağlamlaştırılmasının aracı gözüyle bakan Roma, teoriyi, vakit kaybından başka bir işe yaramayan bir etkinlik sayarak hor görmüştür.
[67] tree
Bir bakıma sessiz film görüntüleri.
s-67
mst-0104
Bir bakıma sessiz film görüntüleri.
[68] tree
Sevilme peşinde koşan ve sevmeyi bilemeyen iki genç, yasal ve yasal olmayan uyuşturucuların etkisiyle sevme oyunu oynayacaklar ve minik bağımlı çocuklar dünyaya getirecekler.
s-68
mst-0106
Sevilme peşinde koşan ve sevmeyi bilemeyen iki genç, yasal ve yasal olmayan uyuşturucuların etkisiyle sevme oyunu oynayacaklar ve minik bağımlı çocuklar dünyaya getirecekler.
[69] tree
Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı, Siirt'teki seçimin iptaliyle milletvekilliği düştükten sonra gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrilerek cezaevine konulan Fadıl Akgündüz hakkında, dörtyüzdoksandört-binikiyüzotuzbeş yıl arasında hapis cezası istemiyle fezleke hazırladı.
s-69
mst-0109
Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı, Siirt'teki seçimin iptaliyle milletvekilliği düştükten sonra gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrilerek cezaevine konulan Fadıl Akgündüz hakkında, dörtyüzdoksandört-binikiyüzotuzbeş yıl arasında hapis cezası istemiyle fezleke hazırladı.
[70] tree
İzlenimlerini ertesi sabah, duru gün ışığında kaleme alması daha sağlıklı olacaktı.
s-70
mst-0110
İzlenimlerini ertesi sabah, duru gün ışığında kaleme alması daha sağlıklı olacaktı.
[71] tree
Ağar meydan okudu.
s-71
mst-0112
Ağar meydan okudu.
[72] tree
Sistemli ve kalıcı her şeyden rahatsız oluyorlar.
s-72
mst-0113
Sistemli ve kalıcı her şeyden rahatsız oluyorlar.
[73] tree
O naz ettiyse kurusu var.
s-73
mst-0114
O naz ettiyse kurusu var.
[74] tree
Keşfetmeyi severler.
s-74
mst-0116
Keşfetmeyi severler.
[75] tree
Öğle yemeğinden sonra kadavra üzerinde yapacağımız çalışmayı asistanıma anlatırken kapı çaldı.
s-75
mst-0117
Öğle yemeğinden sonra kadavra üzerinde yapacağımız çalışmayı asistanıma anlatırken kapı çaldı.
[76] tree
Bir yudum rakı.
s-76
mst-0119
Bir yudum rakı.
[77] tree
Ütüden anlamam.
s-77
mst-0121
Ütüden anlamam.
[78] tree
Yanakları hafifçe pembeleşmişti.
s-78
mst-0122
Yanakları hafifçe pembeleşmişti.
[79] tree
Siyah rugan.
s-79
mst-0123
Siyah rugan.
[80] tree
Bu, tersinir bir süreçtir .
s-80
mst-0124
Bu, tersinir bir süreçtir.
[81] tree
Evet, ilk kocası.
s-81
mst-0126
Evet, ilk kocası.
[82] tree
Hele o zamanlar moda olan sizler sözcüğüne ben hala şaşarım.
s-82
mst-0127
Hele o zamanlar moda olan sizler sözcüğüne ben hala şaşarım.
[83] tree
Yattığı yerde, kumların üzerinde gerinebildiği kadar gerindi.
s-83
mst-0131
Yattığı yerde, kumların üzerinde gerinebildiği kadar gerindi.
[84] tree
Raporları detaylı incelemek içinse zamanla yarışacaklardı...
s-84
mst-0132
Raporları detaylı incelemek içinse zamanla yarışacaklardı...
[85] tree
Almanca ve İngilizce'yi çok iyi konuşan Jouni, sık sık yurtdışı seferlerine çıkıyordu.
s-85
mst-0133
Almanca ve İngilizce'yi çok iyi konuşan Jouni, sık sık yurtdışı seferlerine çıkıyordu.
[86] tree
70'lere kadar gidebildim.
s-86
mst-0136
70'lere kadar gidebildim.
[87] tree
Çok isabet buyurdunuz.
s-87
mst-0137
Çok isabet buyurdunuz.
[88] tree
İddialı oldukça değer kazandıklarını düşünüyorlar.
s-88
mst-0138
İddialı oldukça değer kazandıklarını düşünüyorlar.
[89] tree
Kız sabah olunca rüyasını hatırlamış.
s-89
mst-0141
Kız sabah olunca rüyasını hatırlamış.
[90] tree
Mebrure yanıbaşımda titriyordu.
s-90
mst-0142
Mebrure yanıbaşımda titriyordu.
[91] tree
Korku doluydum .
s-91
mst-0143
Korku doluydum.
[92] tree
Ne yaptığımızı falan filan.
s-92
mst-0144
Ne iş yaptığımızı falan filan.
[93] tree
Bir süre kapısında bir köpek gibi süründüm.
s-93
mst-0145
Bir süre kapısında bir köpek gibi süründüm.
[94] tree
Ortada böyle bir ihtimal yokken sen kendi kendine kuruntular yaratıyorsun.
s-94
mst-0146
Ortada böyle bir ihtimal yokken sen kendi kendine kuruntular yaratıyorsun.
[95] tree
Şimdi birini oradan oraya alarak tayin edeceksiniz, öbürünü açığa alacaksınız, öbürünü sorgulayacaksınız.
s-95
mst-0148
Şimdi birini oradan oraya alarak tayin edeceksiniz, öbürünü açığa alacaksınız, öbürünü sorgulayacaksınız.
[96] tree
Kadına baktım, havalıydı , hoştu .
s-96
mst-0151
Kadına baktım, havalıydı, hoştu.
[97] tree
Kadının adı ?eymiş .
s-97
mst-0152
Kadının adı ?eymiş.
[98] tree
Mektubun beni şaşırttı.
s-98
mst-0153
Mektubun beni şaşırttı.
[99] tree
Tiyatrocular.
s-99
mst-0154
Tiyatrocular.
[100] tree
Yedi yıl boyunca çocuk hasretiyle yanıp tutuşuyorlardı.
s-100
mst-0155
Yedi yıl boyunca çocuk hasretiyle yanıp tutuşuyorlardı.

Edit as listText viewDependency trees