s-101
| Bir insanın ruhundan geliyorum ben, dedi. |
s-102
| Kurtulup buraya gelmeyi başardım. |
s-103
| Kaçtım. |
s-104
| Ne kadar ürkütücü ve bir o kadar da çekici bir yer orası. |
s-105
| Yaşamadınızsa o olayı, bilemezsiniz. |
s-106
| Bir yapışkan sinek kağıdı gibidir o park. |
s-107
| İçine giren bir daha kolay kolay kurtulamaz, çıkamaz oradan. |
s-108
| Niçin? Niçin bir giren bir daha çıkamaz oradan? diye sordum. |
s-109
| Çıkmak istemez. |
s-110
| Bir süre sonra da o dayanılmaz bekleyişe, o baş etmesi zor gerilime alışır. |
s-111
| O, her an gelecek gibidir ; her an. |
s-112
| Bırakamazsınız o parkı. |
s-113
| Bu heyecana, afyona, ne bileyim ben; eroine alışır gibi alışır insan. |
s-114
| Artık o parktan bir çıkış yolu yoktur . |
s-115
| Onu görmek için, tüm zamanınızı o parkta geçirmeye başlarsınız. |
s-116
| Ürkütücü şeyler bu anlattıklarınız. |
s-117
| Evet, ürkütücü , dedi Kerem. |
s-118
| Bir sigara yakmıştı. |
s-119
| Bir kölesinizdir artık o parkın içinde. |
s-120
| Öyle, lodos balığı gibi kendinizi oradan oraya atarsınız. |
s-121
| Zor kurtuldum oradan. |
s-122
| Nasıl çıkabildiğimi anımsamıyorum. |
s-123
| Belki bir daha hiç giremeyeceğim oraya. |
s-124
| Ama kurtardım kendimi. |
s-125
| Attım dışarıya, can havliyle. |
s-126
| Nasıl yaptığımı anımsamıyorum. |
s-127
| Nerede bu Erkekler Parkı. |
s-128
| Biçimli elleriyle çakmağıyla oynuyordu. |
s-129
| Bu park onun ruhunun içinde, onun belleğinde. |
s-130
| Ne tuhaf şeyler değil mi, şu anlattıklarım size? |
s-131
| O ruhun, o belleğin içine girdiğiniz an, tutsaksınız . |
s-132
| Onun tutsağı. |
s-133
| Bırakmaz, hiçbir yere bırakmaz sizi. |
s-134
| Öyle geçer yaşam. |
s-135
| O parktan kurtulana pek rastlamadım. |
s-136
| İki yıl önce bir kabadayı, tabancasını havaya sıka sıka kaçabilmiş. |
s-137
| Ama onu bir daha gören olmadı. |
s-138
| Kimbilir nereye gitti? dedi. |
s-139
| Park kurşun sesleri ile yankılanmış. |
s-140
| Merakla Kerem'in anlattıklarını dinliyorduk. |
s-141
| O kim? Bir kadın, değil mi? diye sordu İzzettin. |
s-142
| Evet; bir kadın o, dedi Kerem. |
s-143
| Gözleri buğulanmıştı bir an. |
s-144
| Dönmek istiyorum Erkekler Parkı'na, dedi birdenbire. |
s-145
| Birdenbire. |
s-146
| Gidiyorum, parka gidiyorum yeniden. |
s-147
| Onu bulmalıyım. |
s-148
| Yerinden kalkmıştı. |
s-149
| Yerinden kalkmıştı. |
s-150
| Durun, oturun biraz. |
s-151
| Anlatın. |
s-152
| Gidersiniz, sonra geri gidersiniz Erkekler Parkı'na. |
s-153
| Buraya kadar geldiniz. |
s-154
| Kaçtım, kurtuldum oradan, diyordunuz, dedi. |
s-155
| Kerem ter içindeydi . |
s-156
| Kurtulamamışım demek, diye mırıldandı. |
s-157
| Orada olmalıyım şimdi. |
s-158
| Bırakın gideyim, ne olur bırakın. |
s-159
| Fevzi yavaşça bana doğru eğildi. |
s-160
| Ne tuhaf. |
s-161
| Bağımlılık yapan bir yer bu Erkekler Parkı. |
s-162
| Baksana çocuk nasıl çırpınıyor. |
s-163
| Yüzü gözü ter içinde kaldı. |
s-164
| Eroin krizi gibi bir kriz geçiriyor. |
s-165
| Ona yardımcı olmalıyız, dedi. |
s-166
| Kerem yerinden kalkmıştı. |
s-167
| Hızla kapıya doğru gidiyordu. |
s-168
| Kapının orda hafifçe sendeledi. |
s-169
| Durun! Gitmeyin! diye bağırdı Hacı Murat. |
s-170
| Oturun yerinize. |
s-171
| Buraya bir şeyler anlatmaya geldiniz. |
s-172
| Koşa koşa, nefes nefese geldiniz kıraathaneye... |
s-173
| Evet, dedi Kerem. |
s-174
| Ama şimdi duramıyorum. |
s-175
| Acaba hata mı ettim parktan dışarıya çıkmakla? |
s-176
| Ya orayı bir daha bulamazsam? |
s-177
| Yolunu bilmiyorum. |
s-178
| Erkekler Parkı'nın yolunu bilmiyorum. |
s-179
| Oraya nasıl ulaşılacağını, nereden gidileceğini hiç bilmiyorum. |
s-180
| İnce parmaklı elleri titriyordu, bir sigara daha yakmıştı. |
s-181
| O sizi bulur. |
s-182
| O sizi gene parkın içine çeker dedi Şakir. |
s-183
| Nereden biliyorsunuz. |
s-184
| Nereden biliyorsun. |
s-185
| -Nereden biliyorsun. |
s-186
| Nereden biliyorsunuz? diye sordu. |
s-187
| Çeker. |
s-188
| Şimdi düşünüyorum da, galiba o parkın dışında yapamayacağım ben, dedi Kerem. |
s-189
| Her yanım titriyor, ter içinde kaldım. |
s-190
| Parka dönmeliyim. |
s-191
| Sanki bir uyuşturucu bağımlısı gibi, diye mırıldandı Nejat. |
s-192
| Kerem ona ilgiyle baktı. |
s-193
| Uyuşturucusu kesilmiş bir bağımlı gibiyim şu an, dedi. |
s-194
| Yüreğim delice çarpıyor, ellerim uyuştu. |
s-195
| Hiçbir şey düşünemiyorum. |
s-196
| Sakin olun biraz, sakin olun, dedi Fevzi. |
s-197
| Kendinizi bir bağımlılıktan kurtarıp buraya geldiniz. |
s-198
| Gece zamanı buldunuz bu kıraathaneyi. |
s-199
| Sakin olmaya çalışın. |
s-200
| İçki var mı? diye sordu Kerem. |