Dependency Tree

Universal Dependencies - Turkish - IMST

LanguageTurkish
ProjectIMST
Corpus Partdev

Select a sentence

Showing 1 - 100 of 1100 • previousnext

s-1 .
s-2 .
s-3 .
s-4 adı.
s-5 Kim.
s-6 Niçin.
s-7 ...
s-8 ..
s-9 ..
s-10 ...
s-11 ...
s-12 ).
s-13 ).
s-14 Ne o.
s-15 Doğru...
s-16 Hoşça kalın, dedi.
s-17 şimdi.
s-18 Sen ?eredesin diye sordum.
s-19 Hayır, şarklı değil.
s-20 Hayır, şarklı değil.
s-21 Milas'lı .
s-22 Saçları kır.
s-23 Arkaya taranmış.
s-24 İzini bulursanız, bu numaraya haber verirsiniz, dedi.
s-25 Kahvenin numarasını söyledi.
s-26 Nereye gitmiş olabilir Osman.
s-27 Bilmiyorum.
s-28 Bilmiyorum.
s-29 Bilmiyorum.
s-30 Bilmiyorum.
s-31 Haber vermemesi çok tuhaf.
s-32 Neyse, polise haber verdik.
s-33 Çevreyi araştırırlar.
s-34 Bulabilirler onu.
s-35 Ömür Uzatma Kıraathanesi'nin kapısı güm güm vuruldu.
s-36 Hepimiz heyecanla yerlerimizden fırladık.
s-37 Osman geldi galiba.
s-38 Kapı açık.
s-39 Kıraathanenin kapısı gıcırdayarak açıldı.
s-40 İçeriye gençten bir erkek girdi.
s-41 Soluk soluğaydı .
s-42 Kapının kenarındaki duvara dayanıp bize baktı bir an.
s-43 Göğsü körük gibi inip kalkıyordu.
s-44 Kumral saçları hafifçe karışmıştı.
s-45 Ömür Uzatma Kıraathanesi mi? diye sordu.
s-46 Evet, Ömür Uzatma Kıraathanesi burası.
s-47 Buyrun, dedi Hacı Murat.
s-48 Bağışlayın, koşa koşa geldim buraya.
s-49 Gece rüzgarından saçım başım dağıldı, dedi genç erkek; elleriyle saçını düzeltmeye çalıştı.
s-50 Hepimiz kıraathaneye gelen bu yabancıya dikkatle bakıyorduk.
s-51 Çok yakışıklıydı , hemen fark etmiştim.
s-52 Heyecanlıydı , çaresiz bir hali vardı .
s-53 Yeşilden maviye dönüşen iri gözlerini bize çevirmişti.
s-54 Anlatacaklarım var, dedi.
s-55 Oturun şöyle.
s-56 Biraz nefes alın.
s-57 Dinlenin.
s-58 Heyecanlı ve yorgun görünüyorsunuz, dedi.
s-59 Yeni gelen, masanın bir kenarındaki boş sandalyeye atmıştı kendini.
s-60 Bir bardak su var ? diye sordu.
s-61 Muammer beye su getir oğlum.
s-62 Genç erkek, Muammer'in getirdiği suyu yudum yudum içti.
s-63 Gözleri kıraathanenin loş ışığına alışmış, sanki biraz kendine gelmişti.
s-64 Adım Kerem, dedi.
s-65 Sizlere anlatacaklarım var.
s-66 Erkekler Parkı'ndan geliyorum.
s-67 Erkekler Parkı ! dedim.
s-68 Heyecanlanmıştım birden.
s-69 Kerem; ışıkta değişen, şimdi koyu bir yeşile dönmüş olan gözlerini bana çevirdi.
s-70 Yoksa biliyor musunuz orayı? diye hayretle sordu.
s-71 -Biliyorum.
s-72 Biliyorum.
s-73 Biliyorum.
s-74 Biliyorum.
s-75 Biliyorum.
s-76 Biliyorum.
s-77 Erkekler Parkı'nı biliyorum, dedim.
s-78 Kerem bana dönmüştü.
s-79 İnce uzun parmaklı elleri masanın üstündeydi .
s-80 O dünyayı biliyorsunuz demek...
s-81 Tam değil.
s-82 Ama orada bulundum.
s-83 Uzun zamandır gidersiniz oraya.
s-84 Hayır, yalnızca iki kez gittim.
s-85 Muammer çayları getirmişti.
s-86 Kerem çayına iki şeker atıp yavaşça karıştırdı.
s-87 Onu tanıyorsunuz o zaman, dedi.
s-88 Hayır.
s-89 Hayır.
s-90 -Hayır.
s-91 Onu görmedim.
s-92 Kim olduğunu bilmiyorum.
s-93 Parktaki tüm erkekler onun gelmesini bekliyorlardı.
s-94 Birden, geldiğini duydum, parktaki kalabalık karıştı.
s-95 Ama göremedim onu.
s-96 Galiba gelmemiş, öyle söylediler, dedim.
s-97 Ah! diye mırıldandı Kerem...
s-98 Öyle kolay gelmez ki o.
s-99 Sanırım o zaman da gelmemişti.
s-100 Kerem, çayını içip bitirmişti.

Text viewDownload CoNNL-U