s-602
| Kadın hiddetle gözlerini çevirerek masalarında yalnız başına oturan bir adama bakıyor . |
s-603
| Cezbeye tutulmuş , hipnotize olmuş gibiyim . |
s-604
| Matematik aksiyomları andıran deminki kesin sözlerinde , şimdi birer spekülasyon esnekliği hissolunuyordu . |
s-605
| Derhâl ayağa kalkıp , bir caz havası tutturup hora tepmeye başladı . |
s-606
| Fakat amirleri kendisinden çok hoşnutluk getiriyorlar . |
s-607
| Tabiat bütün manzaraları , bütün tecellileri ile edebiyatımıza hulul ederek onun ufuklarını mütemadiyen genişletti . |
s-608
| Demek ki hülasa ediyorum , turizm İstanbul'un büyük bir şansı olur . |
s-609
| Çalıştığı Amerikan okulunda öğretmen , ılım ılım bir aşk yaşadığını söyler . |
s-610
| Program dağıtan kızlar şimdi fenerlerin ışık değneğiyle gecikenlere yol gösteriyorlar . |
s-611
| Karşıki kayalar benim sesimi bana iade ettiler . |
s-612
| Parasını yüz milyon liraya iblağ etmek için çalışıyor . |
s-613
| Onu usta bir kuyumcu gibi işlemişsiniz , şeklinde bir cümle ile iltifatlarını ibzal ettiler , beni onurlandırdılar . |
s-614
| Karşılığı olmayan , içeriksiz ve yetersiz bir sözcüktür mutluluk . |
s-615
| Uzunca bir süredir , bir daha âşık olamayacak kadar içinin kağşadığını düşünüyordu . |
s-616
| İçimin ateşi hiç küllenmedi . |
s-617
| Kaç kat elbiseleri olduğuna varıncaya kadar içli dışlı tanıyordu . |
s-618
| Bunlar dişlerine kestirdikleri mahkûma iflahını kesinceye kadar gaddarca saldırırlar . |
s-619
| İbni Haldun külliyatını tetebbu etmeyenlere sırlarını ifşa etmez eser . |
s-620
| Kumral saçlarının çevrelediği çökkün yüzünü eğerek elindeki iğne oyalı kar beyaz mendile uzun uzun sümkürdü . |
s-621
| Sonunda doktorların ısrarıyla bir sürü kuduz iğnesi yedi . |
s-622
| Kocası bir hata ederse karısı ihtar etmez mi ? |
s-623
| Kuyucaklı Yusuf romanı , bazı manasız romantizm elemanları ihtiva etmesine rağmen Türk romanı tarihinde yeni bir merhale teşkil eder . |
s-624
| Ödünç aldığı parayı bile kendinden daha ihtiyaçlısına bağışlayan ancak bir masal adamıdır , değil mi ? |
s-625
| Yetmiş yaşına gelmiş ama hâlâ dinçliğini muhafaza eden ihtiyar delikanlıyla kimse ilgilenmiyordu . |
s-626
| Geçti sevdalarla ömrüm , ihtiyar oldum bugün . |
s-627
| Çok ciddi bir bilim adamının olağanüstü ihtiyatlılığı ile davrandıktan sonra olasılığın kapısını ardına kadar açıyor . |
s-628
| Misilsiz Mehmetçiğin süngüsü ucunda Allah Allah diye bir ses ihtizaz eder . |
s-629
| Nöbetçi ikame etmek . |
s-630
| Polisler ikametgâhsız diye ensene yapışırlar , seni deliğe tıkarlar . |
s-631
| Sen gittin de aylarca yas tuttu , iki gözü iki çeşme ağladı . |
s-632
| Genç olduk , ihtiyar olduk , şu adama sor bakalım , bir gün , bir saatçik olsun oturup benimle iki lakırtı etmiş midir ? |
s-633
| Onun ikilemli davranışlar göstermesini istiyordum . |
s-634
| Burada kızlar çok pahalıdır . |
s-635
| Köylerinde bize her zaman portakalların en olmuşunu , şarapların en eskisini ikram ettiler . |
s-636
| Hatalı olabileceğini hiçbir şekilde kabul etmiyor |
s-637
| Dizüstü bilgisayarımı ödünç vermek zorunda kalmaktan hiç hoşlanmadım |
s-638
| Böylesi zor bir iş için çalışmak bana ilaç gibi geliyordu . |
s-639
| Mahkemede senetle kendi kızı olduğunu dünyaya ilan etti . |
s-640
| Bu istilanın nasıl bir facia olduğunu Avrupa tarihçileri iyi yazdıkları için bir kelime ilave etmeye lüzum yoktur . |
s-641
| İlçeli elinden geleni esirgemedi , onları en iyi şekilde ağırladı . |
s-642
| Mektup yazmakla beraber telgraf da çekti . |
s-643
| Kendi iç yalnızlığına geri dönen , ilençli bir şair gibidir . |
s-644
| Hatta daha ileriye giderek başka ve daha tuhaf şeyler düşündüm . |
s-645
| Ukalalığı daha da ileri götürmüştü . |
s-646
| Bizim avlu bir anda bütün ülkenin ilgi odağı oldu . |
s-647
| İlham kaynağı olduklarını öğrenmek , onları her zaman çok mutlu eder . |
s-648
| Onunla hiçbir ilişiğim kalmadı . |
s-649
| Yaptıkları bu ilk çadır , sonrakilerle kıyaslandığında son derece ilkel kalıyordu . |
s-650
| Ayakkabı imal etmek . |
s-651
| Tanrı'ya inanmak . |
s-652
| Bu şehri imar etmek yalnız sokak açmak , alan yapmak değildir . |
s-653
| Geniş , perdesiz , kırmızı badanalı bir odanın ta ortasında birinci sınıfı Fransızcadan imtihan ediyorduk . |
s-654
| Bu kadar ince düşünceli bir kardeşi kim nerede bulurdu ? |
s-655
| Yine insanlar fenalar elinde esir olacak , çalışmanın faziletini , birçok adamlar inkâr edecek . |
s-656
| Gelinin babası insaflı çıktı da verdi Gülizar'ı bizim oğlana . |
s-657
| Bu inzibatlık işine bir türlü ısınamadım . |
s-658
| Fikirleri dağınıklıktan kurtarmak için , özüne irca etmek ve onu gözden kaçırmamak lazımdır . |
s-659
| Düşman uçağı isabet aldı . |
s-660
| Piyangodan yüz bin lira isabet etti . |
s-661
| Adliyenin arka taraflarına isabet eden , şehrin gürültüsünü duymayan , sağır , mahfuz bir odasındaydık . |
s-662
| Cevizlerin altını iskandil ederek böğürtlen yığınının gölgesine sığındı . |
s-663
| Adınızı bağışlar mısınız ? |
s-664
| Bunlar yaşama yolunda bir engele çarptılar mı hemen dedelerinin adını verirler ve kendilerini güçlükten sıyırıp çıkarırlardı . |
s-665
| Bir geçitte bir dakika kadar istasyon yaparak geçit bekçisiyle yârenlik ettik . |
s-666
| Daha kızken , isteşirlerken , Hasan bahçeye girer , pencerenin altına girer , bir iki kere Kezban diye seslenirdi . |
s-667
| Manav Rahmi marullarını ta tavana kadar istif etmiş , aralarına yer yer domatesler sıkıştırmış . |
s-668
| Vuslat , sofada misafirleri istikbal etti . |
s-669
| Gemi istim üstünde , kalkması yakın . |
s-670
| Hâlbuki onlar , işte bu saflığı istismar ediyorlar , bütün düşünceleri seni kullanmak , o kadar . |
s-671
| Azabın , biliyorum , ölümden daha derin / Baba , isyan etmesin gökyüzüne kederin |
s-672
| İş alacağım diye , kafasını ve meslek görüşünü de satmamış bir kişilik . |
s-673
| Yazar mutlaka bir diyeceği olan adam değil , yazmayı kendisine iş edinmiş adamdır . |
s-674
| Buraya geldiğim günden beri beni işgal eden en mühim şey kendimi alıştırmak , ısındırmak cehdidir . |
s-675
| İşi şakaya vurmak . |
s-676
| Hani ya kahve nerede ? |
s-677
| İşi ciddiye almış olacak ki hemen okul müdürüne çıkmış , izin istemiş . |
s-678
| Üstelik sen de buraya girmeye kalkışırsan işimiz var . |
s-679
| İş işleyen kaynanası ile Hacı Hürmüz Hanım , başlarını çevirip gözlüklerinin üstünden geline baktılar . |
s-680
| Bütün ömrümün işkenceli geçmiş dönemlerine karşın , hiç şikâyet etmiyorum . |
s-681
| Hint postasını getirmek iş mi ? |
s-682
| Çok geçmeden aynı tasa konan çorba ve pilavı iştahla yemeye başladılar . |
s-683
| Fakat itidalinizi muhafaza etmek şartıyla haber verebilirim . |
s-684
| Bu günahımı gizli bir defter içinde , kendi kendime itiraf etmeliyim . |
s-685
| Çocuklar gene itişe kakışa arabaya daldılar . |
s-686
| Tedbir ittihaz etmek . |
s-687
| Bu şapka başıma oluyor . |
s-688
| Vaziyeti size açıkça ve namusluca izah ettim . |
s-689
| Yenisi dikilinceye kadar sivil elbise ile dolaşmasına izin verdi . |
s-690
| Yazar , her yeni yapıtında , dilden , anlatımdan , kurgudan izleksel ve düşünsel dağarcığa varıncaya kadar her şeyini yenileyebilir . |
s-691
| Son derece heyecanla konuşuyor , elini kolunu sallayarak birçok jestler yapıyordu . |
s-692
| meğer bizimki ayda otuz lirayı hak etmek için her gün beni jurnal edermiş . |
s-693
| Vergin'in lakabı da sessizce kabul gördü Galata'nın düğüm düğüm dolaşık semalarında . |
s-694
| Fakat yeni görevini de ihmal edip fırsat buldukça Galata meyhanelerine kaçamak yapması balyosun sabrını taşırdı . |
s-695
| Hacı Kalfa kaç baharın yoğurdunu yemiştir , bilirsin sen ? |
s-696
| Sıtmalı arabacıların titredikleri , cılız , kadidi çıkmış öküzlerin iç ezici bir şekilde düşündükleri görülürdü . |
s-697
| Bir sigara yakıp her ikisini birden kendi kadrajıma alarak arkama yaslanmıştım . |
s-698
| Ne gücünü aşan meseleler için çene yormaya , kafa eskitmeye niyeti vardı ne de kendi başarısızlıkları için suçlu aramaya . |
s-699
| Biraz kafanızı işletseniz ne düğümler çözersiniz . |
s-700
| O , ya birisini batırmak yahut da kafese koymak için ziyafet çekerdi . |
s-701
| Herifçioğlu tınmadı bile . |