Dependency Tree

Universal Dependencies - Turkish - Kenet

LanguageTurkish
ProjectKenet
Corpus Partdev
AnnotationKuzgun, Aslı; Cesur, Neslihan; Yıldız, Olcay Taner; Kuyrukçu, Oğuzhan; Yenice, Arife Betül; Arıcan, Bilge Nas; Sanıyar, Ezgi

Select a sentence

Showing 3 - 102 of 1646 • previousnext

s-3 Usta ağır çekim geldi .
s-4 Kimse , dört çocuklu bir aileye ev vermek istememiş .
s-5 Hakem tarafından verilen kırmızı kart ağır kaçtı .
s-6 Başsavcının yargıçlar arasında belli bir ağırlığı var kuşkusuz .
s-7 Çocuklar sanki söz birliği etmişçesine ortadan yok olmuşlar .
s-8 Gelgelelim Akif , Berlin'e gidip de oradaki kahveleri gördüğü vakit ağız değiştirmek zorunda kalır .
s-9 Ben nasıl ağız kullanıyorsam sen de o yolda konuş .
s-10 Bana ne , onun sarı , parlak bir kumaşa sarınmış , ağlak suratlı bodur karısından ?
s-11 Kızları gördün , ağzın dilin tutuldu gayri .
s-12 Fakat yalnız kaldıkları vakit ağzı kilitlendi ve tek gözü de Gülizar'ı görmez oldu .
s-13 Ali Usta bu nefis kuzudan değil , öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koymadı .
s-14 Bir biçimine getirip benimle Samim'e de veriştiriyormuş .
s-15 Yapılacak şey ehemmiyetsizce bir pansuman ama ağızlarına yüzlerine bulaştırmalarından korkuyorum .
s-16 Siz buraya bizi eğlendirmeye mi geldiniz yoksa ağzımızdan burnumuzdan getirmeye mi ?
s-17 O , köylülerin ağzından girip burnundan çıkmayı mükemmel becerir .
s-18 Sen onun için en fena tabirleri kullanıyorsun , asabisin , ağzından çirkin şeyler kaçırıyorsun .
s-19 Fakat bu inat , Emine'nin çenesini açmış ; kızın ne kadar kusuru varsa babasından geldiğini söylerken , Tevfik'e ağzını açmış , gözünü yummuştu .
s-20 Bütün yapma inceliğine karşın kabaydı karısına karşı .
s-21 Yine o değişmeyen ızdırap ile ağzını mühürler .
s-22 Onca yıl gurbetin kahrını , gâvurun ağzının kokusunu çekmiştik .
s-23 Evvela ağzını topla !
s-24 Sözümüzde durmuştuk , benzeme bahsine girmedik .
s-25 Ahir ömründe ilk defa siyasi bir mesele çözüyordu .
s-26 Şöyle bir iki parça , sağlam nevinden irat ve akar edinip efendi efendi yan gel , sefana bak .
s-27 Okulları akıllara şifa ele geçirmişler , televizyona el atmışlar .
s-28 Yiğitlik , delikli demirin çıkışından sonra hapı yuttu ?
s-29 Bu toprakların üzerinde benim ecdadım akıncılık ederken ne kadar mesut ve mağrur idiler .
s-30 Sessiz , hayatın durgun akıştığı bir arka sokak .
s-31 En akla hayale gelmeyen şeylere dikkat eder , bunları derler toplar ve umumi büyük neticeler çıkarır .
s-32 El âlemin çocuklarının tek evladını paraladıklarını düşündükçe aklı başından gidiyordu .
s-33 Aklı hep evde , Gülsüm'deydi .
s-34 Bir sihirbaz inceliği ile başlayan , bir hamal kabalığı ile bitirilmeli ki neticeye aklı ersin .
s-35 Aklı fikri bostanda olduğu için bunlardan nasıl ayrılacağını tekrarlıyordu .
s-36 Ağzımı aradı , rahat mıydım , burada okuyacağımı aklım kesmiş miydi ?
s-37 Ve birdenbire o kendini , şimdiye kadar gelmediği , böyle olacağını aklına bile getirmediği bir yerde buldu .
s-38 Söyledikleri aklıma yattı , eli ayağı düzgün , iyi bir Türk kızı bulup evlenebilir , geç de olsa çoluk çocuğa karışabilirdim .
s-39 Ben senin yengenim , amcanın karısıyım , bunu sakın aklından çıkarma !
s-40 Âşık olunca aklının ayarını bozanları çok gördüm ama Ethel benliğini yitirmişti düpedüz .
s-41 Allah Allah , bu adam gittikçe aklını oynatıyor .
s-42 Aklını yorma , bulamazsın .
s-43 Söylediklerimin doğru olabileceğine aklı yatmaya başladı .
s-44 Çok büyük ve beklenmedik bir aksilik çıkmazsa köprü ayağına oturacaktır .
s-45 Stadyum kapısında akşamlayan , Keloğlan'la sabahlayan adamdan muhtar olur mu ?
s-46 Ok gibi taa Viyanalara kadar gelmişsiniz ama şimdi akünüz bitmiş , yürümeye korkuyorsunuz .
s-47 Alacağım olsun , bir daha geldiğimde kahvenizi içerim .
s-48 Her on yılda bir , geçmişten bu yana süregelen edebiyatı alaşağı ediyoruz .
s-49 Son yirmi yılın matematikçileri bilimlerine albeni verebilmek için yeni bir matematik buldular .
s-50 Artık koridorda ufak bir gürültü olsa Leman Hoca'nın ikazı ile evvelden işaretlediğimiz La pipe Turque sayfasını açıp alesta bekliyorduk .
s-51 Çıplak , kuvvetli topuklarının altında şıpıdıklarının ökçelerini ezerek alı al , moru mor bir telaşla geliyordu .
s-52 Şimdiye kadar pek alıcı gözüyle bakmamıştı .
s-53 Halk sanatçısı olduğuna inandığım bu aktörden alımladığımı özetlemeye çalışacağım .
s-54 Doğrusu çok alın teri döktük amma değerdi / Neşe veren kasvetimiz yorgunluğu giderdi
s-55 Lisan kursunu filan alıp sattığı yokmuş .
s-56 Bu kasıt tertibi , aramızı bozabilecek bir cinayet davasının alıp yürümesine , dallanıp budaklanmasına yol açtı .
s-57 Hayatın alışkın olduğumuz birçok gündelik hâlleri beklenmedik nice zevklere bürünürdü .
s-58 Daha ilk nağmelerde meyhaneyi sarsan bir alkış tufanı koptu .
s-59 Bacağını pamukla alkolledikten sonra dayandı iğneyi .
s-60 Tanrı'nın günü bu pasaj sabahın yedisinden , gecenin yarısına kadar her çeşit insanla dolar taşardı .
s-61 Allah Allah !
s-62 Allanıp pullanıp ne gezersin !
s-63 İlgili sözleşmelerin altına imzamızı koyarken bu imzaya sadık kalma konusunda ne ölçüde niyetliydik ?
s-64 Bu işin altından kolay kolay kalkamaz .
s-65 İnsanın gözü bir şey görmedi mi dünyanın altını üstüne getirmeli .
s-66 O kadar fazla altın yürekli olacağına bir parça daha zarif ve cazibeli bir adam olsaydı .
s-67 Gözlerini süze süze alt perdeden , tane tane konuşur .
s-68 ' İki Dulun Kocası ' adlı bir taklitli güldürü oynanmış ve Nerval'in gözünde büyümüş büyümüş , alyon kesilmiştir .
s-69 Hayat her zaman gülistan değil , amcacığım .
s-70 Şiddet hareketine başvurulurken kanunların amir hükümleri de zedelenmemeliydi .
s-71 Hiç belli olmaz insanoğlu !
s-72 Geçmeyen zamanın anasını uyku beller .
s-73 Miras dağılımında üvey annesiyle aralarında anlaşmazlık çıkmış .
s-74 Zavallı anneciğin çok şen , güler yüzlü , gamsız bir kadındı .
s-75 Politikada iktidar antipatik olduğundan oradan düşüş insanı sempatik eder .
s-76 Kerim ve karısı Necla aralarındaki buzları eritmek amacıyla otele gelmişlerdir .
s-77 Aralıkla sekiz dokuz çocuk çıkıp çil yavrusu gibi dağılıp gittiler .
s-78 Bu arada üç beş yazarın üretimi de araya kaynayıp gidiyor .
s-79 Olayların ardı arası kesilmez .
s-80 Sevmeye başladım ; artık saf , arı duru bir sevgi
s-81 Hele meydanı hasımlarına bırakmak arıma dokunuyor .
s-82 Sana son zamanlarda bir dalgınlık arız oldu , farkında mısın , bilmem .
s-83 Sen ona arka vermesen o bize böyle sırtarmazdı .
s-84 Kaçakçılığın arkası alındı .
s-85 Romanımızı Türk havacılarına armağan edeceğiz .
s-86 Bilmezsin belki arpa ekmeği de İran'da fakirliğin sembolüdür .
s-87 Arzum kaldı toprağında taşında
s-88 Nihayet seni asker ocağına verdim .
s-89 Söylenenlerin aslı çıkarsa güç duruma düşecek .
s-90 Onun lehçesine aşina olanlara göre gayet derin hikmet , pek ince manalar taşırdı .
s-91 Hangi erkek aşk yapmadan evlendiği kızdan tam bir bekâret beklemez ?
s-92 Fabrikalarda çalışan işçiler at arabalarıyla gelen eşyaları , oradan oraya koşturan insanları pencerelere birikip gülerek seyrettiler .
s-93 Bir parça büküyor , onu tekrar ateşe verinceye kadar evvelki hazır oluyordu .
s-94 Yüzüm nasıl bir hâl aldı bilmiyorum fakat ateş gibi kesildiğini iyi biliyorum .
s-95 Alnına sirkeli bez koyun , ateşini alır .
s-96 İnsan ilişkilerinde aynı atılganca davranış seziliyordu .
s-97 Bizde ilk kurulan parlamento da Avrupa'daki benzerleri gibi , özel menfaatlerin gizlice at oynattığı bir alan olmakta gecikmemiş .
s-98 Aşkıyla avare olduğum komşu güzeli .
s-99 Sizin analarınızın , babalarınızın hayat idealini avucumun içi gibi bilirim .
s-100 Derken balıkçı öfkeyle ayağa fırladı , kafese kapatılmış bir kaplan gibi dolandı güvertede .
s-101 O gün yer yerinden oynadı , bütün İstanbul'a ayağa kalkmıştı .
s-102 Ara sıra ötekinin berikinin ayağına ip takmaktan başka konuşacak lakırtıları olmazdı .

Text viewDownload CoNNL-U