Dependency Tree

Universal Dependencies - Turkish - IMST

LanguageTurkish
ProjectIMST
Corpus Parttrain
AnnotationTürk, Utku; Özateş, Şaziye Betül; Marşan, Büşra; Akkurt, Salih Furkan; Çöltekin, Çağrı; Cebiroğlu Eryiğit, Gülşen; Gökırmak, Memduh; Kaşıkara, Hüner; Sulubacak, Umut; Tyers, Francis

Select a sentence

Showing 601 - 700 of 3685 • previousnext

s-601 Ancak bu çalışmalar, bilimi, yeni teorik atılımlarla yeni düzlemlere taşımaktan çok, ya eski düzlemdeki boşlukları doldurmaya, ya da daha önce elde edilmiş bulguların uygulanmasına yöneliktir .
s-602 Dişleri de çok iyi.
s-603 George Berkeley (binaltıyüzseksenbeş-binyediyüzelliüç) özdeğin varlığını yadsıyan felsefi dizgesiyle ünlüdür .
s-604 Sürücü: Çok tip bir oğlan, diye yanındaki bayana döndü gülerek.
s-605 Gece iyi geçiyordu.
s-606 Artık hiçbir şey avutamaz beni, kendimi kandırabileceğim bir şey yok.
s-607 Koray, bilim etkinliğinin tarih içindeki serüvenini geleceğe de uzanarak analiz ederken dosyamıza güzel bir giriş de yapıyor.
s-608 Şimdi bu uçak kazasından da yaralı olarak çıktı.
s-609 Ne tuhaf şeyler değil mi, şu anlattıklarım size?
s-610 Bozduğunu onun tamir etmesi imkansızdı artık.
s-611 Türban konusunu da açan komutanlar, bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile Cumhurbaşkanı'nın yaptığı uyarıyı anımsatarak toplumu gerecek davranışlardan kaçınılması gerektiğini anlattılar.
s-612 Bacağımı da sabah değil, gece köpek ısırdı.
s-613 Ben şimdi içeriye giriyorum.
s-614 İkincisi, big bang bilim dünyasında yaygın olarak onanan değil yaygın olarak propagandası yapılan bir senaryodur .
s-615 Bu yüzden mi terk ettin evini.
s-616 Kitaplar eskimemişti belki.
s-617 Ve hiç kimse benim eşyamla ilgili düşüncelerimi de merak etmiyordur kuşkusuz...
s-618 Dönüp baktı bana.
s-619 Sınıfta en arka sırada otururdu Ramiz.
s-620 İçerisi tıklım tıklım doluydu .
s-621 Babasına koşmuş yumurcak.
s-622 babasına yemek götürdük, dedi Katana duyulur duyulmaz bir sesle.
s-623 Sakinleştirir bu beni yavaş yavaş.
s-624 Ekonomi yetkililerinin YPK toplantısında gündeme getirmeyi planladığı toplusözleşme görüşmeleri konusunda da işçi konfederasyonlarına düşük oranlı bir zammın önerilmesi tartışılıyor.
s-625 Konuştun mu onunla.
s-626 Hadi lan, zil çalmıştır bile.
s-627 Nereden biliyorsunuz ki o kadın olduğunu.
s-628 Orhan kuşkuyla: Ağzımdan laf almaya çalışıyorsun değil mi? Sonra da anneme babama yetiştir, dedi sinirli sinirli.
s-629 Bir konutun, bir aile için ev olabilmesi, o ailenin, o konutun mülkiyetine sahip olması şartına bağlı değildir.
s-630 Bazen çok para verir bana.
s-631 Son olarak, bin yılın ünlü matematikçilerini ansiklopedik biçimde yansıtan bir çalışmamız da var.
s-632 Bazen arkadaşlarla toplantıdayken de dilime takılıveriyor.
s-633 Yolculuk, başka bir kentte olmak, hep karşılaştığım yeni şeyler, derinden derine izini süren heyecan dirilik yaratmıştı bende.
s-634 İnanır .
s-635 Senin de bu gösteriyi izlemeni isterdim.
s-636 Efendi görünme dalgasına değildi, zorunluluktandı .
s-637 Lange Leidsewards Straat'da Kierkegaard okuyan kıza, kendisiyle yeniden görüşmekten sevinç duyacağımı söylemiş, ertesi gün öğleye doğru, onun oturduğu sokağın başındaki o güzel, iki katlı kahveye çağırmıştım onu.
s-638 Artık duygularının, hastalıklarının ağrılarını kesecek uyuşturucu da olmadığı için neye sığınacağını bilemeyecek hale geliyor.
s-639 Haftalık belki bulaşık.
s-640 O kişi olmazsa yaşayamam; sekssiz yaşayamam; alkolsüz bir hayat düşünemem; başarı için günde on altı saat çalışmam gerekir vb.
s-641 Bu savların hepsinin yanlışlığı (fallacies) gösterilmiş, idealist dizgeler yadsınmıştır (refuted).
s-642 Yürüdüğümüz yol bitmiş, bir başka sokağa açılmıştı.
s-643 O anlamda, tarihin doğrusu ya da yanlışı çok da fark etmiyor.
s-644 Binlerce yıllık bir geleneğin teknolojiye üstünlüğünü sembolize ediyordu bunlar.
s-645 Bitecek bu şaşkın serüven...
s-646 Erkekler Parkı ! dedim.
s-647 -İstemesen de gidelim.
s-648 ?imsiniz ? dedi bir erkek sesi.
s-649 Ancak Batı'nın şekerle başlayan ve ağrı kesicilerle devam eden bağımlılıkları onlara da ulaşmıştı.
s-650 Bu yüzden alışveriş bilimini yaratırken antroplojinin katkısı tartışılmaz.
s-651 O da gömlek cebinden bir paket sigara çıkardı.
s-652 Babası her hafta düzenli olarak kardeşleriyle birlikte tıraş ederdi onu.
s-653 Erkekler Parkı yakında olmalı öyleyse .
s-654 Gene gittin oraya.
s-655 Sanırım o zaman da gelmemişti.
s-656 Yani bu model, bize de uygun düşüyor.
s-657 Bazılarımız buna gerek olmadığını düşünüyordu ama çoğunluk, apartmana esprili bir ad taksak fena olur a yatkındı .
s-658 Başlıktaki MCB deyimi ne?
s-659 Ne tuhaf anlattın bana bu makineyi...
s-660 Ne yazayım? diye sordu Mebrure.
s-661 Kadınlar sadece erkekler yüzünden mi derviş olmaz.
s-662 Şimdi düşünüyorum da, galiba o parkın dışında yapamayacağım ben, dedi Kerem.
s-663 Bunlar senin Kutup Yıldızı'nın fikirleri, izlemen gereken yol da bu.
s-664 Sen de! Ablasının eğilen başı doğruldu.
s-665 Binlerce, onlarca, yüzlerce soru sorabilirdim daha.
s-666 Niçin geldim buraya bilmiyorum.
s-667 Biz sadece Milli Görüş tabanından değil, bütün kesimlerden oy aldık.
s-668 Acaba şimdiden davetiyeleri yazıp dağıtsam ?
s-669 Senin de kendini asma ihtimalin var , yok mu.
s-670 O zaman tamam dedi babam Karar verildi.
s-671 Sonra birdenbire her şeyini verir bana.
s-672 Bu davanın sağlıklı görülebilmesi için de askeri savcının hazırladığı kararların ve bu kararlara alt yapı oluşturan raporların tamamının askeri savcılıktan istenmesi ve dava ile ilgili kişilerce incelenmesi gerekiyordu.
s-673 Kendi darbukası ise en pahalı, en iyi kalite darbukaydı .
s-674 Saçları kır.
s-675 Vazo almak isteyenler çoğunlukta.
s-676 Melek bana yardım edersen çocuklarla başa çıkarım, dedi üsteleyerek Memo.
s-677 Evet; bir kadın o, dedi Kerem.
s-678 Kuzey Halkları Enstitüsü'nün kurulması ise Evenlerin sorunlarının bilimsel platformlara taşınmasını sağladı.
s-679 Kaç kez denemişti; iki türküden sonra balıkçılar, utangaç hallerinden sıyrılıp, tarihin değil, doğanın kendilerine verdiği niteliği yeğleyerek, masalarda oturan yabancı kadınlara göz süzmeye başlıyorlardı.
s-680 Onun garip çekimine girmişimdir artık.
s-681 Çiftler muhteşem dans ediyorlar, rüya gibi.
s-682 Hemen Esin'le Özen'in odasına koştum.
s-683 Sırtına yapışan kumlar, otlar bile uyandıramadığına göre çok yorgun olmalıydı.
s-684 İçki var ? diye sordu Kerem.
s-685 Aydınlatır mısınız? ' diye soruyor.
s-686 Aman sus, kapa almacı...
s-687 Belli ki modern dünyanın hantal varoluş biçimleriyle yüzleşmek geyiklerin hoşuna gitmiyor.
s-688 Cinayet, duyguların, tutkunun, nefretin, intikamın, korkunun, yaşama isteğinin; yok etme arzusunun doruğa tırmandığı bir andı , insanlara ortada bir cinayet olmadan bu duyguları yaşatabilecek tek şey vardı hayatta, o da bir romandı .
s-689 Ne anlattım ki size.
s-690 Gece rüzgarından saçım başım dağıldı, dedi genç erkek; elleriyle saçını düzeltmeye çalıştı.
s-691 Adının açıklanmasını istemeyen emekli bir büyükelçi de saldırıların şahıslara değil devlete karşı yapıldığına dikkat çekerek ' Diplomatik kanallardan yapılan bir anlaşma gibi görünüyor ' dedi.
s-692 Bitirince söz ? dedi çocuk, ellerini annesinin göğsüne dayayıp.
s-693 Boşuna üzülüyorsun istediğin zaman gelip Kahve'yi görebilirsin.
s-694 -Uydurma yani.
s-695 Durum böyle olsaydı, ona şu kentin en canlı yeri olan alandaki kahvelerden birinde rastlardım şimdiye kadar.
s-696 Önce hayatlarının çizgileri teğet değdi birbirine...
s-697 Önce kahvelerimizi içelim de...
s-698 Recep'e kadınların ayaklarını gösterdi belli belirsiz bir göz işaretiyle.
s-699 Bozduğunu o düzeltemez artık, lafını ilk defa o gün orada ettim.
s-700 Bazen çabuk söner böyle şeyler, dedim.

Text viewDownload CoNNL-U