Dependency Tree

Universal Dependencies - Turkish - IMST

LanguageTurkish
ProjectIMST
Corpus Partdev
AnnotationTürk, Utku; Özateş, Şaziye Betül; Marşan, Büşra; Akkurt, Salih Furkan; Çöltekin, Çağrı; Cebiroğlu Eryiğit, Gülşen; Gökırmak, Memduh; Kaşıkara, Hüner; Sulubacak, Umut; Tyers, Francis

Select a sentence

Showing 401 - 500 of 975 • previousnext

s-401 Gece zamanı, bütün dükkanlar kapılı .
s-402 Parti olarak henüz net karar vermediklerini ancak, Hıristiyan Demokrat üyeliğe daha sıcak baktıklarını vurgulayan Dişli şöyle konuştu:.
s-403 Efendi!.
s-404 Artık dünyada böyle bir getiri hiçbir yerde yok.
s-405 Beni deliler gibi seven Mahmut.
s-406 Her neyse, renkli bir dünya.
s-407 Onlarla ilgili bindokuzyüzotuz'lu yıllarda başlayan antropolojik çalışmalara kadar kendilerine Lamut demişler.
s-408 Ruhunun içine girdik! İlkin hep böyledir , insan yerinde dolanır durur, hiçbir ışık, hiçbir gölge yoktur .
s-409 Sevgilim saydığım kolejli bir kızla gemilere biniyor, Prens Adalarına gidiyorduk.
s-410 Beni kafasından silip attı.
s-411 Eroin bağımlılığı tesadüfen olmaz.
s-412 Türkiye'yi AB yolunda Yunanistan ile Rum tarafı birlikte engeller.
s-413 Duyarlı kılıyor.
s-414 CAN'ın duygulu anlar yaşadığı okul açılışında gözler, eşi Sulhi Aksüt'ün hazırlattığı, ' Bir okul yaptır, bin hapishane kapat ' afişini aradı.
s-415 Hastane bayırının oralara doğru yürüdüm.
s-416 Irak'taki gelişmeler yakından izlenmek koşuluyla temeli sağlam, borcu az, ihracatçı şirketlere yatırım yapılabilir.
s-417 ?imse kim?
s-418 Onunla saatlerce yalnız kalıyorum, dedim.
s-419 Birdenbire, on beş gün önce Mahmut bu kadına rastladı ve her şey değişti.
s-420 Zeytini dişlemek varken ezmesini ne yapayım?
s-421 Gerek geçen hafta yapılan ihale ile gerekse dış borçlanmalar ile Hazine bu haftaki ihaleye kadar elini kuvvetlendirdi.
s-422 Sebzelerden patlıcan.
s-423 Cinayet haberleriyle, parçalanmış sevişmelerle, terk edilmenin acısını unutmaya çalışıyordum; hayatımda hiçbir teselli yoktu ; kitaplarım başarısız olmuş, aşk maceram tam bir acıyla sona ermişti.
s-424 Yürürken kendimi bir garip hissediyorum; ama topuklu ayakkabılarımı çok seviyorum.
s-425 Fransız moda eleştirmenleri, ' Hüseyin Çağlayan'ı beğenir ya da beğenmezsiniz, ama son yılların en özgün yaratıcılarından biri o ' diyordu.
s-426 Bunu söylemek için yanlış bir zamandı , ama dayanamamıştım.
s-427 Onunla konuşanlar belki de ona da öyle diyorlar.
s-428 Sözgelimi Hüseyin hiç de sandığım gibi yaşlı, zengin kadınları kullanan bir erkek değilmiş.
s-429 Bunları demek yasak değildi tabii.
s-430 Hızla giden bir trenin penceresinden bakan biri gibi bir şeylerin değiştiğini görüyor, ama hiçbir görüntüyü, tam olarak kavrayıp tadını çıkaramıyordum.
s-431 Ne gezer, oramı ovalıyorum hala, hafiflediği halde acısı.
s-432 Aslan değildi, dedi.
s-433 Satırlara bir göz atar, dedi adam.
s-434 Kardeşinin Marmara depreminde de Gölcük'te yedek subay olarak görev yaptığını anlatan Vecdi Altındağ, ' Kardeşim o büyük depremden de mucize eseri yara almadan kurtulmuştu.
s-435 Acaba bıkacak mıyım ondan?
s-436 Faranjiti var, kötü öksürtüyor, içmesin o.
s-437 Bana göre araba geçmedi ki.
s-438 Ayhan Çilingiroğlu, Atila Sav'ın ortakokul birinci sınıftan arkadaşı.
s-439 Bağışlayın, koşa koşa geldim buraya.
s-440 Okullar açılıyor ya...
s-441 Bir dala tutunup bir süre sallandı, sonra da pat diye aşağı atladı.
s-442 Ziyaretleri sırasında, Türkiye'deki ekonomik reformları da görüşmeye devam edeceklerini kaydeden Future, ' Türkiye, ekonomik reformlara başarılı bir başlangıç yaptı ' diye konuştu.
s-443 Her zaman olduğu gibi şimdi de uzun sürecek bir terk ediliş süreci yaşıyorduk, bana kızıyordu ve kızgınlığını yatıştıramıyordu; bir başka erkeğe gitmesi beni beklediği kadar yaralamamış, en azından yaralarımı o görememişti.
s-444 Kalmıştır belki.
s-445 Bugün bakıyorum da, Osmanlı-Osmanlı Sonrası, Birinci Cumhuriyet-İkinci Cumhuriyetçi-Milliyetçi-Mukaddesatçı gibi kavramlar hala tartışılıyor.
s-446 Karizma değil krizma sahibi oluyorlar.
s-447 Bir de Tibet gelmezse?
s-448 Duyun da şaşın siz.
s-449 Bu felsefede nesnel evrenin gerçekliği yadsınır; özdek (madde) yadsınır.
s-450 Her şeyi ben yazacak değilim ya.
s-451 Ama arada fark da var.
s-452 Hayal bu ya!..
s-453 Sizleri de boşuna oyaladım.
s-454 Benim başından beri gördüğüm kadarıyla vurgulanan da zaten hep buydu .
s-455 Bir dilim kavun aldı.
s-456 Güya dinliyoruz, süzgün gözlerle.
s-457 Bir tane de ona uzattı.
s-458 Hemen ardından kasabadan gelen kamyonun sesi ise kervanda paniğe neden oluyor.
s-459 Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bale de bitti.
s-460 İkisinin de her yanı yara bere içinde kalmış.
s-461 Hiç düşünmedim bunu, dedi doğallıkla.
s-462 İngiliz'in ne işi var orada?
s-463 Orada durup, altıncı kattaki sevgilinin varlığımı fark etmesini, pencereyi açıp beni içeri çağırmasını bekleyecektim herhalde.
s-464 Bunu anlayamıyor musun? diye sordu Gül Abla.
s-465 Bu satırlar, o düşüncelerin kağıda dökülmüşüdür .
s-466 Bilmiyor musun?
s-467 Bu arada Saffet, oynamaya uygun olmayan bir türküye başlamıştı ki; kalabalık bir grubun meyvelerini de bitirip, kalkmaya hazırlandıklarını fark etti.
s-468 Yarına ilişkin hesaplarınız ve kaygılarınızda tarihin yanlış kurgusundaki karelerin yerlerinin değişmiş olması ne kadar etkili.
s-469 Alev ise babası tarafından (kız çocuk olduğu için) önemsenmiyor ve teyzesinin kızı tarafından büyütülüyor.
s-470 Öğle vakti yavuklusu gelmiş.
s-471 Fransa'nın küflü peyniri Roquefort var.
s-472 Sakin olmaya çalışın.
s-473 Bazen pantolonu çıkarmak güzel oluyormuş meğer.
s-474 Turşu oldu.
s-475 Onun evinin bulunduğu sokağın köşesindeki , o iki katlı , güzel kahvede oturuyorduk.
s-476 Kamulaştırma bedellerinde hak kaybı olmayacak.
s-477 Çok güzel bir genç kız bizi yerimize kadar götürdü.
s-478 Hayır.
s-479 Bilmiyorum.
s-480 TCK'nın ilgili maddesi, iki ile beş yıl arasında hapis cezasını öngörüyor.
s-481 Türkiye'de maalesef bir avuç kimse tüm akademi camiasının yüzde 99.9'luk çoğunlukla desteklediği üniversite yapısının önüne geçmek için birtakım provokasyon içinde.
s-482 Onun için yazamadım...
s-483 Yakınları, Yunak'ın, pilot arkadaşının mazereti yüzünden uçtuğunu söyledi.
s-484 Fıkır fıkır sesini beklerken, kart, öksürüklü ses: Benim ? Tanımadı.
s-485 Konutlarını güzel bulmamışlardı.
s-486 Kadın telaşlanmıştı.
s-487 Ayhan'ın yazdıkları burda bitiyor...
s-488 Sevdik.
s-489 Kırmızı bir Mersedes! diye bağırıyordu.
s-490 Üç-dört kız başı göründü.
s-491 Biz yoğun bir tempoyla çalışırız, umarım bize ayak uydurmakta güçlük çekmezsiniz.
s-492 Kabayım .
s-493 Konuşmuyor, öylece birbirlerine bakıyorlardı.
s-494 Acı içindeydi .
s-495 Hükümdarın iradesinin her şeyin üstünde olduğu ve bunun meşru sayıldığı bir toplumda, nesnel yasa kavramına ulaşmak olanaksızdır .
s-496 Beni sorarsanız.
s-497 Sokak köpeğinden farkın kalmaz.
s-498 Oğlunuzun öleceğini, sizden önce ölebileceğini düşünüyorsunuz.
s-499 Acı içinde, çaresiz.
s-500 Tüketici Yasası'nda yapılacak düzenlemeyle, gecikme faizi kredi faizinin yüzde elli fazlasıyla sınırlandırılıyor.

Text viewDownload CoNNL-U