s-401
| Gece zamanı, bütün dükkanlar kapılı . |
s-402
| Parti olarak henüz net karar vermediklerini ancak, Hıristiyan Demokrat üyeliğe daha sıcak baktıklarını vurgulayan Dişli şöyle konuştu:. |
s-403
| Efendi!. |
s-404
| Artık dünyada böyle bir getiri hiçbir yerde yok. |
s-405
| Beni deliler gibi seven Mahmut. |
s-406
| Her neyse, renkli bir dünya. |
s-407
| Onlarla ilgili bindokuzyüzotuz'lu yıllarda başlayan antropolojik çalışmalara kadar kendilerine Lamut demişler. |
s-408
| Ruhunun içine girdik! İlkin hep böyledir , insan yerinde dolanır durur, hiçbir ışık, hiçbir gölge yoktur . |
s-409
| Sevgilim saydığım kolejli bir kızla gemilere biniyor, Prens Adalarına gidiyorduk. |
s-410
| Beni kafasından silip attı. |
s-411
| Eroin bağımlılığı tesadüfen olmaz. |
s-412
| Türkiye'yi AB yolunda Yunanistan ile Rum tarafı birlikte engeller. |
s-413
| Duyarlı kılıyor. |
s-414
| CAN'ın duygulu anlar yaşadığı okul açılışında gözler, eşi Sulhi Aksüt'ün hazırlattığı, ' Bir okul yaptır, bin hapishane kapat ' afişini aradı. |
s-415
| Hastane bayırının oralara doğru yürüdüm. |
s-416
| Irak'taki gelişmeler yakından izlenmek koşuluyla temeli sağlam, borcu az, ihracatçı şirketlere yatırım yapılabilir. |
s-417
| ?imse kim? |
s-418
| Onunla saatlerce yalnız kalıyorum, dedim. |
s-419
| Birdenbire, on beş gün önce Mahmut bu kadına rastladı ve her şey değişti. |
s-420
| Zeytini dişlemek varken ezmesini ne yapayım? |
s-421
| Gerek geçen hafta yapılan ihale ile gerekse dış borçlanmalar ile Hazine bu haftaki ihaleye kadar elini kuvvetlendirdi. |
s-422
| Sebzelerden patlıcan. |
s-423
| Cinayet haberleriyle, parçalanmış sevişmelerle, terk edilmenin acısını unutmaya çalışıyordum; hayatımda hiçbir teselli yoktu ; kitaplarım başarısız olmuş, aşk maceram tam bir acıyla sona ermişti. |
s-424
| Yürürken kendimi bir garip hissediyorum; ama topuklu ayakkabılarımı çok seviyorum. |
s-425
| Fransız moda eleştirmenleri, ' Hüseyin Çağlayan'ı beğenir ya da beğenmezsiniz, ama son yılların en özgün yaratıcılarından biri o ' diyordu. |
s-426
| Bunu söylemek için yanlış bir zamandı , ama dayanamamıştım. |
s-427
| Onunla konuşanlar belki de ona da öyle diyorlar. |
s-428
| Sözgelimi Hüseyin hiç de sandığım gibi yaşlı, zengin kadınları kullanan bir erkek değilmiş. |
s-429
| Bunları demek yasak değildi tabii. |
s-430
| Hızla giden bir trenin penceresinden bakan biri gibi bir şeylerin değiştiğini görüyor, ama hiçbir görüntüyü, tam olarak kavrayıp tadını çıkaramıyordum. |
s-431
| Ne gezer, oramı ovalıyorum hala, hafiflediği halde acısı. |
s-432
| Aslan değildi, dedi. |
s-433
| Satırlara bir göz atar, dedi adam. |
s-434
| Kardeşinin Marmara depreminde de Gölcük'te yedek subay olarak görev yaptığını anlatan Vecdi Altındağ, ' Kardeşim o büyük depremden de mucize eseri yara almadan kurtulmuştu. |
s-435
| Acaba bıkacak mıyım ondan? |
s-436
| Faranjiti var, kötü öksürtüyor, içmesin o. |
s-437
| Bana göre araba geçmedi ki. |
s-438
| Ayhan Çilingiroğlu, Atila Sav'ın ortakokul birinci sınıftan arkadaşı. |
s-439
| Bağışlayın, koşa koşa geldim buraya. |
s-440
| Okullar açılıyor ya... |
s-441
| Bir dala tutunup bir süre sallandı, sonra da pat diye aşağı atladı. |
s-442
| Ziyaretleri sırasında, Türkiye'deki ekonomik reformları da görüşmeye devam edeceklerini kaydeden Future, ' Türkiye, ekonomik reformlara başarılı bir başlangıç yaptı ' diye konuştu. |
s-443
| Her zaman olduğu gibi şimdi de uzun sürecek bir terk ediliş süreci yaşıyorduk, bana kızıyordu ve kızgınlığını yatıştıramıyordu; bir başka erkeğe gitmesi beni beklediği kadar yaralamamış, en azından yaralarımı o görememişti. |
s-444
| Kalmıştır belki. |
s-445
| Bugün bakıyorum da, Osmanlı-Osmanlı Sonrası, Birinci Cumhuriyet-İkinci Cumhuriyetçi-Milliyetçi-Mukaddesatçı gibi kavramlar hala tartışılıyor. |
s-446
| Karizma değil krizma sahibi oluyorlar. |
s-447
| Bir de Tibet gelmezse? |
s-448
| Duyun da şaşın siz. |
s-449
| Bu felsefede nesnel evrenin gerçekliği yadsınır; özdek (madde) yadsınır. |
s-450
| Her şeyi ben yazacak değilim ya. |
s-451
| Ama arada fark da var. |
s-452
| Hayal bu ya!.. |
s-453
| Sizleri de boşuna oyaladım. |
s-454
| Benim başından beri gördüğüm kadarıyla vurgulanan da zaten hep buydu . |
s-455
| Bir dilim kavun aldı. |
s-456
| Güya dinliyoruz, süzgün gözlerle. |
s-457
| Bir tane de ona uzattı. |
s-458
| Hemen ardından kasabadan gelen kamyonun sesi ise kervanda paniğe neden oluyor. |
s-459
| Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bale de bitti. |
s-460
| İkisinin de her yanı yara bere içinde kalmış. |
s-461
| Hiç düşünmedim bunu, dedi doğallıkla. |
s-462
| İngiliz'in ne işi var orada? |
s-463
| Orada durup, altıncı kattaki sevgilinin varlığımı fark etmesini, pencereyi açıp beni içeri çağırmasını bekleyecektim herhalde. |
s-464
| Bunu anlayamıyor musun? diye sordu Gül Abla. |
s-465
| Bu satırlar, o düşüncelerin kağıda dökülmüşüdür . |
s-466
| Bilmiyor musun? |
s-467
| Bu arada Saffet, oynamaya uygun olmayan bir türküye başlamıştı ki; kalabalık bir grubun meyvelerini de bitirip, kalkmaya hazırlandıklarını fark etti. |
s-468
| Yarına ilişkin hesaplarınız ve kaygılarınızda tarihin yanlış kurgusundaki karelerin yerlerinin değişmiş olması ne kadar etkili. |
s-469
| Alev ise babası tarafından (kız çocuk olduğu için) önemsenmiyor ve teyzesinin kızı tarafından büyütülüyor. |
s-470
| Öğle vakti yavuklusu gelmiş. |
s-471
| Fransa'nın küflü peyniri Roquefort var. |
s-472
| Sakin olmaya çalışın. |
s-473
| Bazen pantolonu çıkarmak güzel oluyormuş meğer. |
s-474
| Turşu oldu. |
s-475
| Onun evinin bulunduğu sokağın köşesindeki , o iki katlı , güzel kahvede oturuyorduk. |
s-476
| Kamulaştırma bedellerinde hak kaybı olmayacak. |
s-477
| Çok güzel bir genç kız bizi yerimize kadar götürdü. |
s-478
| Hayır. |
s-479
| Bilmiyorum. |
s-480
| TCK'nın ilgili maddesi, iki ile beş yıl arasında hapis cezasını öngörüyor. |
s-481
| Türkiye'de maalesef bir avuç kimse tüm akademi camiasının yüzde 99.9'luk çoğunlukla desteklediği üniversite yapısının önüne geçmek için birtakım provokasyon içinde. |
s-482
| Onun için yazamadım... |
s-483
| Yakınları, Yunak'ın, pilot arkadaşının mazereti yüzünden uçtuğunu söyledi. |
s-484
| Fıkır fıkır sesini beklerken, kart, öksürüklü ses: Benim ? Tanımadı. |
s-485
| Konutlarını güzel bulmamışlardı. |
s-486
| Kadın telaşlanmıştı. |
s-487
| Ayhan'ın yazdıkları burda bitiyor... |
s-488
| Sevdik. |
s-489
| Kırmızı bir Mersedes! diye bağırıyordu. |
s-490
| Üç-dört kız başı göründü. |
s-491
| Biz yoğun bir tempoyla çalışırız, umarım bize ayak uydurmakta güçlük çekmezsiniz. |
s-492
| Kabayım . |
s-493
| Konuşmuyor, öylece birbirlerine bakıyorlardı. |
s-494
| Acı içindeydi . |
s-495
| Hükümdarın iradesinin her şeyin üstünde olduğu ve bunun meşru sayıldığı bir toplumda, nesnel yasa kavramına ulaşmak olanaksızdır . |
s-496
| Beni sorarsanız. |
s-497
| Sokak köpeğinden farkın kalmaz. |
s-498
| Oğlunuzun öleceğini, sizden önce ölebileceğini düşünüyorsunuz. |
s-499
| Acı içinde, çaresiz. |
s-500
| Tüketici Yasası'nda yapılacak düzenlemeyle, gecikme faizi kredi faizinin yüzde elli fazlasıyla sınırlandırılıyor. |