s-503
| Balıklar yendikten sonra tavuklar geldi. |
s-504
| Kirler bir türlü çıkmıyordu. |
s-505
| Kir bir türlü çıkmıyordu. |
s-506
| Bu işte büyük paralar var. |
s-507
| Bu işte büyük para var. |
s-508
| Kumları parmaklarının arasından geçiriyordu. |
s-509
| Bizim Migros’ta güzel şaraplar var. |
s-510
| Kanlara bulanmıştı. |
s-511
| Kana bulanmıştı. |
s-512
| Kumlara uzandım. |
s-513
| Kuma uzandım. |
s-514
| Böyle tembelliklerim çok oluyor. |
s-515
| buralarda |
s-516
| bir yerler |
s-517
| Oralar güzel. |
s-518
| Erzurum taraflarında |
s-519
| uzaklarda |
s-520
| 1995 ortalarında |
s-521
| mayıs başlarında |
s-522
| bu haftanın sonlarına doğru |
s-523
| o sıralarda |
s-524
| o tarihlerde |
s-525
| şimdilerde |
s-526
| sonraları |
s-527
| bir zamanlar |
s-528
| kırkbeş yaşlarında bir adam |
s-529
| o yaşlarda |
s-530
| Dünya’dan Atatürk’ler, Nehru’lar geçmeseydi şimdiye kadar ne hale gelirdik. |
s-531
| Ahmet’ler gelmedi. |
s-532
| Ablamlar nerede? |
s-533
| Ablalarım nerede? |
s-534
| İlaç bana çok iyi geldi. |
s-535
| İlaç hastaya göre seçilmelidir. |
s-536
| Doktor bana ilaç yazmadı. |
s-537
| Arkadaşlarınız ne kadar kalacaklar? |
s-538
| Ahmet odasını arıyordu. |
s-539
| Numarası aklında kalmamıştı. |
s-540
| Evini daha görmedim. |
s-541
| Evini daha görmedim. |
s-542
| Biletleri burada. |
s-543
| Biletleri burada. |
s-544
| Biletleri burada. |
s-545
| Arkadaşlarına soralım. |
s-546
| Arkadaşlarına soralım. |
s-547
| Arkadaşlarına soralım. |
s-548
| Arkadaşlarına soralım. |
s-549
| Ders kitabını beğenmedim. |
s-550
| Ders kitabını beğenmedim. |
s-551
| Telefon numaralarını yazdım. |
s-552
| Telefon numaralarını yazdım. |
s-553
| Telefon numaralarını yazdım. |
s-554
| Telefon numaralarını yazdım. |
s-555
| Bunu belki siz bilebilirsiniz. |
s-556
| Herkes görsün diye kartı masanın üstünde bırakıyorum. |
s-557
| Ahmet gelince ona sorabiliriz. |
s-558
| Ahmet gelirse ona sorabiliriz. |
s-559
| kapısı açık duran bir oda |
s-560
| Hakan’ın karısı mimarmış . |
s-561
| Bence bu resim sanat eseri sayılmaz. |
s-562
| Tanju’yu arkadaş sayıyorduk o zamanlar. |
s-563
| Bu konuda kitaplar okumuş. |
s-564
| Bu konuda kitap okumuş. |
s-565
| Bana da ver bir çay. |
s-566
| O adam para için her şeyi yapar. |
s-567
| Ellerim çamur içinde kalmıştı. |
s-568
| Yol boyunca konuştu. |
s-569
| O gün siz yoktunuz . |
s-570
| Bütün arkadaşlarımızı çağıralım. |
s-571
| Birçok şeyi şu raflara koyabiliriz. |
s-572
| Patlıcanı her gün yiyebilirim. |
s-573
| Bir arkadaşımı getireceğim. |
s-574
| Her yemekten sonra bir Türk kahvesi içer. |
s-575
| Paketin içindekiler eksik çıktı. |
s-576
| İki kitabı göndermemişler galiba. |
s-577
| Salon kalabalıktı . |
s-578
| Kapıya yakın duran bir adamı tanıdım. |
s-579
| Çocuğa doğru dürüst bakamıyor. |
s-580
| Aysel’e anahtar verdim. |
s-581
| Beni Paris’e gönderdiler. |
s-582
| Bu koltuk oturma odasına konacak. |
s-583
| Bu bisikleti iki yüz milyona almıştım. |
s-584
| Seni görmeye geldim. |
s-585
| Ayşe’nin geleceğine sevindik. |
s-586
| Annemin isteğine uymadım. |
s-587
| Saat ikiye kadar çalıştık. |
s-588
| Okula yakın bir ev arıyorlar. |
s-589
| Filiz bütün ev işlerini kocasına yaptırıyor. |
s-590
| O günlerde Selim çok sigara içiyordu. |
s-591
| İnsanlar artık komşularını bile tanımıyorlar büyük kentlerde. |
s-592
| Hepsini denemekte ısrar etti. |
s-593
| Anahtar yerinde değil. |
s-594
| Onu İstanbul'da sanıyordum. |
s-595
| Köyde elektrik var mıydı? |
s-596
| otuz metre derinliğinde bir kuyu |
s-597
| Ali odadan çıktı. |
s-598
| Zavallı bunu yorgunluktan yapmıştır. |
s-599
| Gelirken şehir merkezinden geçtiniz mi? |
s-600
| O adamdan nefret ediyorum. |
s-601
| Gürcan yağmurlu havalardan hoşlanır. |
s-602
| Zerrin tenis oynamaktan vazgeçti. |