Dependency Tree

Universal Dependencies - Turkish - FrameNet

LanguageTurkish
ProjectFrameNet
Corpus Parttrain
AnnotationCesur, Neslihan; Kuzgun, Aslı; Yıldız, Olcay Taner; Marşan, Büşra; Kuyrukçu, Oğuzhan; Arıcan, Bilge Nas; Sanıyar, Ezgi; Kara, Neslihan; Özçelik, Merve

Select a sentence

Showing 802 - 901 of 2288 • previousnext

s-802 O repliklerini su gibi ezberlemişti .
s-803 Ayça anneannesinin anlattıklarını iyice belledi .
s-804 Pelin o şarkıyı papağan gibi ezberlemişti .
s-805 Yolun neresi kayalık , neresi kumsal hep ezbere bilirdi .
s-806 Bu alanda saatleri içinde sigara içmek yasaklandı .
s-807 Seni o kızla evlenmekten alıkoyacaklar .
s-808 Boyanın rengini bozdu .
s-809 Onu iki sene daha o koşullara dayandırdı .
s-810 Yıllarca içine girdiği depresif ruh halini korudu .
s-811 Beni dakikalarca hazır olda tuttu .
s-812 Onu da diğer tarzlara uydurdular .
s-813 Duvarlara tadilat sırasında astar çekildi .
s-814 Bu duvarı kireçle tertemiz badanalayalım .
s-815 Çocuklar bahçe duvarını alacaladılar .
s-816 Evin her odasına boya vuruldu .
s-817 Usta büyük bir titizlikle her yere badana vurdu .
s-818 Damacanayı kurşunladık .
s-819 Arka kapak için , dünya karikatürleri için seçtiklerini istif eder , o renklendirir .
s-820 Steril etmek için ürünlerin hepsini kolonyaladı .
s-821 Renklendirmeden önce duvarlar taraklandı .
s-822 Yıkılmaya yüz tutmuş tüm duvarları hatılladı .
s-823 Parkelerimiz vernikleniyor .
s-824 Yâr mendilin oyaladım , baş harfini koyamadım .
s-825 Arkadaşına aldığı doğum günü hediyesinin paketini güzelce pulladı .
s-826 Yollar daha dün şeritlendi .
s-827 Dantelleri bir güzel nakşetmiş .
s-828 Vidaların hepsine tırtıl çekildi .
s-829 Çitleri de dün telledik .
s-830 Ödev için aldığımız kartonları yaldızladık .
s-831 Ayna ve avizeleri ev sahibinin isteği üzerine varakladık .
s-832 Tüm mobilyaları gümüşletti .
s-833 Bakır eşyaların tamamını gümüşledik .
s-834 Kırılacakları da kağıtladık .
s-835 Ürünler satışa sunulmadan jelatinlendi .
s-836 Tüm kargoları özenle ambalajladık .
s-837 Taşınırken her şeyi kartonladık .
s-838 Yoldaki direkler de katranlanmış .
s-839 Bunları hep biz kumladık .
s-840 Kubbelerimizin tamamı kurşunlanmıştır .
s-841 Buradaki her eşya altınla kaplandı .
s-842 Yollar makadamlandı .
s-843 Makineleri mazotladık .
s-844 Burada otomobil parçaları nikelleniyor .
s-845 Dükkan camlarını dün sütreledik .
s-846 Kabloların tamamı yalıtıldı .
s-847 Levhaları bugün kaplayacağız .
s-848 Yollar yarın ziftlenecek .
s-849 Ara sokakları da asfaltlayacaklarmış .
s-850 Çileklerin tamamını şekere buladık .
s-851 Parçaların hepsi yarın galvanizlenecek .
s-852 Filmleri açındıralım ki bu konu hakkında bir bilgi edinelim .
s-853 Marketteki ürünlerin çoğu işlenmiş .
s-854 Buradaki malzemeler önce islenecek .
s-855 Bu parçalar özel olarak frezelendi .
s-856 Bu konu üzerinde gereğinden fazla düşündü .
s-857 Onun güzel gözleri için bir şeyler yapmayı içinden geçirdi .
s-858 Geçen gün mağazada gördüğü fuşya gömlekte aklı kaldı .
s-859 Ayrıldığı sevgilisini sonunda akıldan çıkardı .
s-860 Burada yazan şey aklının köşesinden geçmemek deyimidir !
s-861 Ona kötülük etmeyi aklının ucundan bile geçirme !
s-862 Ona kötülük etmeyi hatırımdan bile geçirmiyordum .
s-863 Böyle bir şey yapabileceğine hiç ihtimal vermemiştim .
s-864 Bu konu üzerinde iyice mütalaa ettik .
s-865 O olaydan beri bu konu içini sardı .
s-866 Karar vermeden önce iyice düşünmek taşınmak .
s-867 O son sözlerinden sonra babasına rahmet okudum .
s-868 Ben o günden beri iletişim konusuna kafa patlatıyorum .
s-869 Oynarken yaptığı hatalar üstüne kafa yoruyor .
s-870 O olayı sık sık kafasından geçirir .
s-871 Vehibe benden önce zihnini topladı .
s-872 Onun boş yere günahını alıyorsun .
s-873 Yola çıkmayı düşünmek gerek .
s-874 Onunla birlikte seyahate çıkmak gönlünden geçiyordu .
s-875 Yanaklarına allık sürdüğü zannedildi
s-876 Kızı öpmek akıldan geçiyordu .
s-877 Toplumun değer yargılarını her an , hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçiyordu .
s-878 Eğer yakalanırsa olabilecekleri bir bir tarttı .
s-879 Bu konu uzun zamandır zihnini kurcalıyor .
s-880 Askerleri üç ay boyunca alıkoydular .
s-881 Sen ne kadar çabalarsan çabala , bu düzen böyle süregelmiş , böyle süregidecek .
s-882 Çocuklar ne kadar yorulduysa da umursamadı , dersi birkaç saat daha sürüdü .
s-883 Sen çalışmaya devam et , mükafatını bir şekilde alacaksın .
s-884 Bir taraftan tahsile koşarken bir taraftan da bu memuriyetine devam ediyordu .
s-885 Hastalığım çok ağır seyrediyor , bazı günler gözümü bile açamıyorum .
s-886 Bu zor mesleğe ilk başladığımız zamanlardan beri bu yıllardır böyle sürüp gelmiştir .
s-887 Dedesinin açtığı yorgan dükkanını işletecekti .
s-888 Geleneklerini koruyorlar .
s-889 Kıza yardım etmeye niyeti yoktu , o yüzden sürgit yapıyordu .
s-890 Büyüklere saygı hiç kalmamış , bana bile çene yetiştiriyorlar !
s-891 Hayır demeye dili varmadı ama evet demeye de niyeti yoktu , oğlanın ricasını lakırtıya boğdu .
s-892 Devlet kurumlarına işin düşmeyegörsün , işte böyle sürüncemede bırakırlar her şeyi !
s-893 Sen ne kadar çabalarsan çabala , bu düzen böyle süregelmiş , böyle süregidecek .
s-894 Bu muhabbeti saatlerce sürüdü .
s-895 Olayların ardı arası kesilmez , hepsi birbirini kovalar .
s-896 Bu güzel kubbede hoş bir seda baki kalmış .
s-897 Gidiş gelişin hiç ardı kesilmiyor .
s-898 Öğrencilerin bir bölümü , ilk yılı yurtta geçirse bile ikinci yıldan başlayarak eve çıkmayı yeğler .
s-899 Annemden kalma bir evim vardı . Onu rehine koyarak bir ev tuttuk .
s-900 Yeni bir ev isticar edelim .
s-901 Burada bir kat tuttum , yazı geçireceğim .

Text viewDownload CoNNL-U