s-703
| Irgendwie habe ich mich danach auch schlecht gefühlt çünkü adam dedi ki: 'ben ne yaptım, sadece normal konuşmak istiyordum' dedi. |
s-704
| Und es hat ihn so gestört, weil ja auch die Leute drumherum das mitbekommen haben, hast ja auch gesagt, insanlar vardı etrafımızda da hat er das so umgedreht zeytinyağı Style üste çıkmış. |
s-705
| Ya ben sadece konuşacaktım, neden böyle tepki verdiniz so. |
s-706
| Und dann so: 'Ah kommt, wir haben sitzen in der gleichen Abteil, arkadaş olalım, gelin' so. |
s-707
| Du hast vollkommen Recht, çünkü bir kız oturmuş olsaydı, benimle konuşmaya başlamış olsaydı würde sie nie in dem Leben sagen: 'Wieso wieso führen wir gerade das Gespräch nicht weiter und du liest dein Buch'. |
s-708
| Erik de çok güzel ya uf das schmeckt so geil Mann! |
s-709
| Aber vergiss nicht Schatz: erik Ast ist knusprig. |
s-710
| Şimdi İzmirliler'e göre ist ein erik dalı ein simit? |
s-711
| Ne kadar Linguist bir şakadır bu? |
s-712
| Alter ben bunu Samet'e sorayım, tamam yeni Gag bulduk. |
s-713
| Eigentlich Ankara'lılar gevrekmiş . |
s-714
| Ja, açtın mı Druckeryı? |
s-715
| Oh ich muss eh bir kağıt var, drucken yapmam lazım. |
s-716
| Und ehm hani yemek yemeye gideceğiz ya ... |
s-717
| Ayla Frankfurt'dan gelecek und eh genau Sushi yiyeceğiz. |
s-718
| Erzähl mal dieses Groupon o nasıl oluyordu? |
s-719
| Şey das ist in dem Internet so etwas. |
s-720
| Gidiyorsun mesela, ne bileyim, yemek mi yiyeceksin dann kannst du zu dem Beispiel hinschreiben: 'Sushi ' oder irgendetwas anderes ya da masaj. |
s-721
| Ondan sonra yazdıktan sonra tabii geri veriyor, sagt zu dem Beispiel: 'hier in Frankfurt gibt es was, ya da Offenbach'da var diyor. |
s-722
| Orada işte Rabattlar falan var. |
s-723
| Richtig gut çok güzel. |
s-724
| Und eh ah ich muss noch das Nagelstudio Groupon onu aramam lazım. |
s-725
| Ah birkaç Monat olacaktı galiba. |
s-726
| Okay, tamam. |
s-727
| Bazen gerçekten keşke geri okulda Abitur'umu yapsam diyorum. |
s-728
| Ehm was genau unterschätzt man manchmal voll hani Wiesbaden Frankfurt arası gidip gelmeyi mi oder ... |
s-729
| Eh das überhaupt nicht bence yol aslında kö-- fena değil ama ... |
s-730
| Ich finde, das ist schon schwer, dass man bazen haftada üç tane dersin oluyor. |
s-731
| In der Schulzeit war das so voll so egal ama şimdi böyle das ist schon blöd, ist echt anstrengend. |
s-732
| Evet, finde ich auch. |
s-733
| Ja, ich muss zu dem Beispiel haftanın sonuna kadar Zusammenfassung yazmam gerekecek daha auf Englisch. |
s-734
| Also aber Zusammenfassung von dem Praktikums-- also Praktikumsbericht yazmam gerekiyor. |
s-735
| Çok zor galiba das ist doch stressig değil mi biraz? |
s-736
| Ja schon stressig biraz ama yine de es ist machbar. |
s-737
| İlk defa yazmıyorum yani ich habe schon ein paar Mal auf Englisch Text falan yazdım. |
s-738
| Ben de eh Flugticketleri aldım, biliyorsun. |
s-739
| Eh dann werde ich Oktoberdan Oktobernın başından sonuna kadar gideceğim. |
s-740
| İşte önce Flugzeugla İstanbul'a uçacağım ondan sonra Busla herhalde giderim Antalya'ya. |
s-741
| Oradan da bilmiyorum ya arabayla gideriz ya da uçakla mal schauen nach Bodrum. |
s-742
| Şu an okuduğum kitap bitti, ich muss jetzt wieder ein Neues anfangen also. |
s-743
| En sevdiğim yazar, Sebastian Fitzek, Psychothriller yazıyor, ama şu an Oktoberya kadar kitap çıkarmayacağı için ne okuyacağımı bilmiyorum. |
s-744
| Ich finde es schon schwierig, so ein Buch auszusuchen bir de hep aynı Autornun yazdığı şeyleri okuyorsan finde ich es schon schwierig, etwas Neues zu finden zu dem Lesen. |
s-745
| İnsan okumak da istemiyor çünkü hep aynı Autor yazınca eh Schreibstili de hep aynı oluyor, o yüzden. |
s-746
| Du hast vollkommen Recht ama daha okumadığın kitapları yok muydu 'Acht Nacht' falan? |
s-747
| Nein, hepsini okudum. |
s-748
| Also hm başka Autorlarla da beraber yazdı kitaplar ama die habe ich auch schon gelesen also. |
s-749
| Belki Sachbücherlara başlarım. |
s-750
| Und Sebastian Fitzek'in oğullarına yazdığı das Buch? |
s-751
| Ya o da işte dediğim gibi Sachbuch ama daha çok ehm Mama - Papaya hitaben olduğu için biraz zor oluyor. |
s-752
| Ama şimdi yeni bir kitap buldum Feminismusla ilgili değişik değişik ehm Schauspielerlardan yazılmış bir kitap und ich glaube, das ist auch ganz interessant, ama o da İngilizce. |
s-753
| Peki böyle bambaşka kitap okumak würde dich das interessieren? |
s-754
| Jugendzeitda hep Liebesromane ama artık hep aynısı olduğu için onları okuyamıyorum, bilmiyorum, biraz schwierig. |
s-755
| Ama mesela ne bileyim geschichtliche Romaneler var oder nicht jetzt Liebesromane, ama ehm ... |
s-756
| Onlar benim için spannend olmuyor çünkü eski zaman olduğu için das ist das zieht mich nicht so. |
s-757
| Ben daha çok böyle Neuseller falan oluyor ya onları çok seviyorum onları okuyorum. |
s-758
| Hm ama ich könnte es mir vorstellen, vielleicht Bücher von Autobiographie oluyor ya hani, kişiler hakkında, politikacılar hakkında ... |
s-759
| Bu arada o kitap das ist voll groß. |
s-760
| Bir yere götürmek için pek praktisch değil her halde. |
s-761
| Ama evde okumak için hani neben den anderen Büchern so ist es schon optimal. |
s-762
| Evet, da hast du Recht. |
s-763
| Ich muss jetzt wieder zu dem Groupon was-- konuştuğumuz vardı ya hani onu yapıyorum şu an. |
s-764
| Bu akşam Freundinle yemek yemeye gideceğiz. |
s-765
| Hm bu Gutschein da işte iki kişilik . |
s-766
| Bir Gutschein bir kişilik için, iki Gutschein da Geschenk olarak verebiliyorsun arkadaşlarına istersen. |
s-767
| Bakalım Überraschung olacak bu akşam ne yiyeceğimiz. |
s-768
| Otobüsle gideceğim işte das ist auch so anstrengend hep belirli bir saatte dışarı çıkmam lazım, ondan sonra Busu bekliyorsun, Busdan sonra ehm S-Bahnı bekliyorsun, çok zor, iyi ki arkadaşımın Autosu var. |
s-769
| Du bist halt du bist halt voll gebunden, bağlısın bir şekilde. |
s-770
| Evet, o yüzden bazen Auto olunca iyi oluyor, ama o da teuer yani bayağı bankada Geld lazım. |
s-771
| Ah bu arada ich habe heute Zara'ya gitmiştim ya ich habe einen alten zehn Euro Schein bekommen, kadın bana eski on Euro'dan verdi ama das sieht voll neu aus. |
s-772
| Eski Geldscheinlar sanki daha güzeldi bilmiyorum, şimdi böyle dik dik yazıyor hepsi. |
s-773
| Ja, das ist ein Alter, ama sanki yeni drucken yapmışlar. |
s-774
| Evet, aynen, çok şaşırdım ben de çünkü uzun zamandır görmedim, das ist mein Auge nicht gewohnt. |
s-775
| Ja, warte, ist das ein Alter bilemedim şimdi. |
s-776
| Çok interessant. |
s-777
| Und ehm acaba bundan sonra hep on Euro Scheinları böyle mi yapacaklar ... |
s-778
| Bilmiyorum, yani sana verdikleri gibi mi yoksa so wie die Alten? |
s-779
| Stolz und Vorurteil nasıldı ? |
s-780
| Stolz und Vorurteil'da ona da bir türlü başlayamadım. |
s-781
| Başladım ama ich lese so das erste Kapitel, dann höre ich wieder auf damit, weil irgendetwas dazwischen kommt, ondan sonra yine başlıyorum, yine kalıyor, bir türlü bitiremiyorum kitabı. |
s-782
| Also kitabın dışı, Buchcoversı çok güzel ama, bilmiyorum, içeriği beni pek çekmiyor sanki. |
s-783
| Eski filmi vardı mesela, onu Netflix'de anschauen yapmıştım. |
s-784
| Bir 'Stolz und Vorurteil' var ama 'Stolz und Vorurteil' galiba Keira Kneightley Schauspielersı. |
s-785
| Autornun adı Jane Austen 'Stolz und Vorurteil'ın ve Jane Austen'nın da bir film yani hakkında da bir film var. |
s-786
| Evet, onu oynayan Schauspieler da işte Anne Hatheway. |
s-787
| Wollen wir heute Abend dann mal wieder einen Filmabend machen, film akşamı yapalım. |
s-788
| Sushi - Essenden ne zaman gelirim bilmiyorum ama yapabiliriz istersen . |
s-789
| Ah o, neyi kastettiğini biliyorum o Serieyi biliyorum. |
s-790
| Şey değil mi böse bir kadın? |
s-791
| Evet, ich glaube öyle bir şeyler vardı . |
s-792
| Böyle locken yapıyor evine. |
s-793
| Onu seyredebiliriz, können wir anschauen, ja. |
s-794
| Ja und ansonsten bu hafta hava bayağı sıcak olacakmış, es soll ja richtig heiß werden. |
s-795
| Sonnenin altında nasıl dayanacağım, bilmiyorum. |
s-796
| Oh Gott, da werdet ihr, glaube ich, in Dauerschleife Badewanne sürersiniz. |
s-797
| Hm hm Badewanne süreriz, ya da Mammut da vardı . |
s-798
| Bir de Spielplatza da gideriz oradaki , çünkü orada da salın-- eh şey var Schaukeller falan var. |
s-799
| Ondan sonra belki bir Eis yeriz. |
s-800
| Pilz de çok güzeldi . |
s-801
| Pilz ist irgendwie voll das Markenzeichen Tripsdrill'in. |
s-802
| Bir de şu Gerät vardı böyle, hoch und runter gidiyordu, ama o galiba çocuklar için daha çok. |