s-504
| Güneş, deniz, ondan sonra sahil mi ya da daha fazla bir şehri gezmek mi dolaşıp, Ausflug machend? |
s-505
| Mesela ben çok yoğun çalıştığım zaman zaten Stressle geldiğim zaman işten o zaman Sonne, Strand, Meer dinlenebilecek bir tatil eh fikir olarak güzel. |
s-506
| Ama eh biraz daha enerjim olduğu zaman, ne bileyim ben Berlinaufenthalt, Städtereisen onlar da keyifli olabileceğini düşünüyorum, ilginç olabilir Museen oder irgendwelche Ausstellungen, ja. |
s-507
| Hatta ben dedim aman Allah'ım das ist ja ein Horror. |
s-508
| Giderken işte Sicherheits-- eh Vorkehrunglar yüzünden bekletildik. |
s-509
| Eh bir de ilginç olan işte buradan Almanya'dan Mısır'a giderken de fazla Keratin yüklemişler işte. |
s-510
| Hatta o zaman işte ben dedim: 'Oh Gott, das ist ja furchtbar.' |
s-511
| Ama iyi olan bir şey var ehm wir konnten irgendwie so Beschwerde einlegen, so, dass wir Entschädigung bekommen. |
s-512
| Also Merve erzähl mal etwas über deine Schulzeit. |
s-513
| Hepsi de okula başladığında war ich so alleine in dem Kindergarten. |
s-514
| Ondan sonra das Wichtigste war für mich mit meinen Freunden zusammen zu sein. |
s-515
| Grundschuledeydim . |
s-516
| Ondan sonra Gymnasiuma geçtim. |
s-517
| Gymnasiumda aslında öğretmen pek razı gelmedi Gymnasiuma gitmeme weil sie meinte, dass meine Noten zwar ausreichen würden, aber es sehr knapp ist. |
s-518
| Ben de aslında gitmek istemiyordum, weil meine Lehrerin das so meinte. |
s-519
| Und dann hat mich meine Mutter überredet dazu, weil sie meinte, auf die Realschule kann man immer noch runtergehen ama Gymnasiumdan Realschuleye yok Realschuleden Gymnasiuma geçmek ist sehr schwer. |
s-520
| Ondan sonra Gymnasiumdaydım . |
s-521
| Altıncı sınıfta taşındık yeni sınıfa geldim war ein bisschen schwer die Umgewöhnung, an dem Anfang war ich auch ziemlich alleine. |
s-522
| Ich muss sagen o zamanlar şimdiki kadar açık da değildim so offenherzig so war dann immer so alleine. |
s-523
| Und ja şimdi de işte ondan sonra Abiturumu yaptım. |
s-524
| Abiturumu yaparken son iki sene şey Schülersprecherin olarak okulda çalıştım. |
s-525
| Çalıştım derken ich war halt tätig. |
s-526
| Und dann das war schön also Öğretmenlerle bağlantın daha başka oluyor. |
s-527
| Zaten okula geldikten sonra böyle iki üç sene alışma senesiydi und dann habe ich mich voll schnell daran gewöhnt und habe dann voll viele Freunde gefunden. |
s-528
| İşte onyedi yaşımda Abiturumu yaptım. |
s-529
| Ondan sonra Abiturdan sonra aslında yarım seneliğine falan Fransa'ya gitmek istedim. |
s-530
| Aber olmadı çünkü yarım sene yarım senem boşa geçerdi, und du kennst doch unsere Familien so. |
s-531
| Orada ehm Theaterfestival vardı . |
s-532
| Orada çalıştım bir tane Restaurantda. |
s-533
| Mısır'a falan gittik und Ägypten ist richtig schön. |
s-534
| Ja bayağı gezerek geçti und dann auch noch Abireise in Kroatien. |
s-535
| Da sind wir zwar mit dem Bus hingefahren bayağı sıkıntılıydı . |
s-536
| Hatta Bewerbungumu yanlış bile yaptım bis-- bis-- bir tanesinde, ama bilerek değildi . |
s-537
| Kommunikationswissenschaften yapmak istiyordum Hohenheim'da. |
s-538
| Bir de Medien-- eh Wirtschaft o da olmadı. |
s-539
| Und ja şimdi de başladım dördüncü dönemdeyim . |
s-540
| İlk başta zordu alışması, vor allem das Programmieren und keine Ahnung was. |
s-541
| Buradaki insanlara da alıştım artık arkadaşlarım mein Freundeskreis burada hepsi. |
s-542
| Diğerleri işte Informatik Softwaretechnik'den. |
s-543
| Ehm çünkü hani ilk üç dönem aynı geçti ya, Programmierung - und Softwareentwicklung falan Datenstrukturen und Algorithmen. |
s-544
| Und ja, jetzt durch meinen Hiwi Job habe ich auch Arzu und dich kennengelernt. |
s-545
| Evet sevdim bayağı alıştım, ama ben zaten böyle hemen Chamäleon gibi her yere alışabilen rengimi uydurabilen birisiyim . |
s-546
| Bir de işte Annem hamile, wir kriegen Nachwuchs. |
s-547
| Ja ben de çok seviniyorum. |
s-548
| Und seit klein auf sind wir, haben wir so eine starke Bindung zueinander, alle zusammen çok şükür. |
s-549
| Şimdi mesela sizden görüyorum von meinen Freunden, die gehen nur für ein Wochenende oder so hin und ich glaube, das würde mir nicht reichen çünkü o kadar çok kaçırıyoruz ki o zaman ailemizden, o yüzden işte geri dönme nedenini bayağı iyi anlayabiliyorum. |
s-550
| Ja onun haricinde mesela bu sene hepimiz beraber tatile gideceğiz. |
s-551
| O da çok iyi mesela bu sene şimdi Babamla birlikte Ankara'ya gideceğiz inşallah uçakla ehm orada on gün kaldıktan sonra da Almanya'ya geldikten sonra Annemle birlikte Berlin'e Ostsee'ye ondan sonra Bochum und so. |
s-552
| Ondan sonra Ostsee'ye gideceğiz inşallah. |
s-553
| Die Uni hat eine eigene Unicity çok güzel. |
s-554
| Görmeye de değer aslında weil ist ja schon ehm bekannt wegen dem Kohlengebiet eine Zechengebiet. |
s-555
| Orada Medizin okuyor Ungarn üniversitesinde. |
s-556
| Daha tam net değil de ja. |
s-557
| Eigentlich zwei Semester in dem Prinzip, aber ich weiß nicht, ob ich noch verlängern werde oder nicht duruma bağlı işte ob ich Theo bestehe. |
s-558
| Wenn ich das nicht bestehen würde belki bir dönem daha uzatabilirim. |
s-559
| Evet mesela bizimle okuyan başkaları başladı bilene und die haben jetzt ihren Letztversuch oder so. |
s-560
| Weißt du o zaman zamanını harcamaz olmazsın. |
s-561
| Aber das ist dann halt nicht Comp-- eh Bachelor of Science Bachelor of Arts diye geçiyor. |
s-562
| Yani MSV glaube ich nicht. |
s-563
| Ama yine de o Informatik, Softwaretechnik falan. |
s-564
| Natürlich çok zor. |
s-565
| Düşünsene bizde bile var in Linguistik. |
s-566
| Ja bei uns ist auch Semantik sehr wie Logik yani mit Aussagenlogik vor allem işte. |
s-567
| Ja bu sene Semantik'i yazmadım çünkü hastaydım . |
s-568
| Also nicht so viel zu dem Wiederholen falan. |
s-569
| Und ja aber eigentlich ist das Fach schon voll interessant şöyle bir düşününce. |
s-570
| Ama bizim profesör kendin de yaşadın gördün böyle çok sıkıcı anlatıyorlar ama her alanda öyle wirklich. |
s-571
| Es gibt nur ganz wenige böyle ilgimi çekerek dinliyorum. |
s-572
| Ya şeydi değil mi wie heißt er nochmal, der Logik Professor? |
s-573
| Tek kulağımda kulaklık vardı es war nichts, ich hab nichts gehört oder so. |
s-574
| Ondan sonra birden bire bana göstererek dedi ki du da hinten, ich nehme dir gleich die Kopfhörer weg. |
s-575
| Dinlersem bile sana ne eigentlich oder. |
s-576
| Vorlesung ist ja nicht so oturup her şeyi not alacak değilim ya. |
s-577
| So tamam ya aber Dings ja. |
s-578
| Bir kere şey olmuş mesela bir çift oturuyormuş dersinde oynaşıp duruyorlarmış in seinem Unterricht so rumgemacht und keine Ahnung was und das hat ihn genervt. |
s-579
| Ondan sonra adam sinirlenmiş hat dann ihn aufrufen wollen so so eine Stechfrage gestellt. |
s-580
| Und dann hat Hertrampf gesagt: Bakın işte arkadaşınız gibi olun. |
s-581
| İyi kızım ich dachte jetzt jetzt kommt irgendwas so der ist voll ausgerastet oder so etwas. |
s-582
| Ama ein Anderer mesela Mündlicheye girdi Hertrampf'da. |
s-583
| Mündlichesi herhalde beş dakika bile geçmemiş. |
s-584
| Bist du dumm, dass du das nicht kannst, falan gibi. |
s-585
| Mesela başka bir oğlan da tam her şeyi bitirdi tamam mı, Softwaretechnik okuyordu |
s-586
| Yedi dönem boyunca hepsini bitirdi tam Bachelorarbeitına başladı. |
s-587
| Tek Mündlicheye girecekti Hertrampf'da. |
s-588
| Adam düpedüz demiş ki: ich sehe es, sie können es. |
s-589
| Bachelorarbeitını yazarken üniversiteden atıldı. |
s-590
| Man braucht ja nur Einen değil mi? |
s-591
| Zaten ikincisi de Formale Sprachen. |
s-592
| Das ist so gleich wie MSV einfach diese Automatentheorie falan. |
s-593
| Evet das aufzugreifen und nachzuvollziehen falan. |
s-594
| Ja daha ondokuz yaşındayım işte. |
s-595
| Ama bu işte beş yaşında okula başlamamın şeyi falan ya da ailemin beni ja siehst du benim ailemin beni ikna edip direk üniversiteye başlamamın da şeyi. |
s-596
| Du weißt ja, bei uns kann man manche Prüfungen nur in dem Wintersemester schreiben falan. |
s-597
| Ja o yüzden herhalde eh inşallah Bachelor bittikten sonra yaparım. |
s-598
| Ehm wer-- ay dur bir, soruyu unuttum. |
s-599
| Ich habe jetzt, wie du weißt ja, die 'Yüzüklerin Efendisi ' Trilogie auf Dings bestellt auf Englisch. |
s-600
| Also die nicht die Trilogie, sondern John-- şeyin Tolkien'in diğer kitaplarını. |
s-601
| Bu-- Şöyle bir durum var, çoğu insanlar sadece şeyi biliyorlar yüzüklerin efendisi bir iki üç işte üç filmdeki kitap ama Tolkien Reis hat außerdem einfach ein komplettes Universum eh geschaffen. |
s-602
| Ya adam ya bildiğin kitap yazmaya başlamadan önce demiş: 'Lan, ben şunlara bir Sprache vereyim, die sollen mal reden so.' |
s-603
| Zaten der war auch kein Dings yazar sondern ein Sprachwissenschaftler, sen seversin. |