Sentence view

Universal Dependencies - Turkish - Kenet

LanguageTurkish
ProjectKenet
Corpus Parttrain
AnnotationKuzgun, Aslı; Cesur, Neslihan; Yıldız, Olcay Taner; Kuyrukçu, Oğuzhan; Yenice, Arife Betül; Arıcan, Bilge Nas; Sanıyar, Ezgi


showing 301 - 400 of 15398 • previousnext


[1] tree
Bir arz odasında biz kullarına görünmek acaba yüce gönlüne uygun düşer mi ?
s-301
0301.train
Bir arz odasında biz kullarına görünmek acaba yüce gönlüne uygun düşer mi ?
[2] tree
Gerçekten de doktora bir bey ile iki yedili gelmişti .
s-302
0302.train
Gerçekten de doktora bir bey ile iki yedili gelmişti .
[3] tree
Çıplak ayağını o ana kadar görmediğim bir sinirlilikle oynatmaya başladı .
s-303
0303.train
Çıplak ayağını o ana kadar görmediğim bir sinirlilikle oynatmaya başladı .
[4] tree
Evde birilerinin olması bana bir çeşit güven hissi veriyor
s-304
0304.train
Evde birilerinin olması bana bir çeşit güven hissi veriyor
[5] tree
Asetatlı kâğıt .
s-305
0305.train
Asetatlı kâğıt .
[6] tree
Otomobile bindik ve uzun bir asfalt yol üzerinde koşmaya koyulduk .
s-306
0306.train
Otomobile bindik ve uzun bir asfalt yol üzerinde koşmaya koyulduk .
[7] tree
Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır
s-307
0307.train
Bugün son kuraklığın on ikinci yılıdır / Hakanın baş ucunda bir kılıç asılıdır
[8] tree
Asıl sanat budur .
s-308
0308.train
Asıl sanat budur .
[9] tree
Çocuk annesinin eteğine asıldı .
s-309
0309.train
Çocuk annesinin eteğine asıldı .
[10] tree
Bir işe asılmak .
s-310
0310.train
Bir işe asılmak .
[11] tree
Hiç kibar sınıfından , asilzade bir gencin oyuncu olduğunu gördünüz ?
s-311
0311.train
Hiç kibar sınıfından , asilzade bir gencin oyuncu olduğunu gördünüz mü ?
[12] tree
Metrenin askatları desimetre , santimetre ve milimetredir .
s-312
0312.train
Metrenin askatları desimetre , santimetre ve milimetredir .
[13] tree
Yürüyüşü askercedir , oturuşu askercedir , mendilini katlayıp cebine koyuşu bile askercedir .
s-313
0313.train
Yürüyüşü askercedir , oturuşu askercedir , mendilini katlayıp cebine koyuşu bile askercedir .
[14] tree
Eskiden uzun seneler askerî rüştiyelerde hocalık etmiş olan bu adam , kim bilir ne kadar çocuğun canını yakmıştı .
s-314
0314.train
Eskiden uzun seneler askerî rüştiyelerde hocalık etmiş olan bu adam , kim bilir ne kadar çocuğun canını yakmıştı .
[15] tree
Üzüm askısı .
s-315
0315.train
Üzüm askısı .
[16] tree
Vestiyerde bir kadın şapkası unutulmuş olduğunu görmüştüm .
s-316
0316.train
Vestiyerde bir kadın şapkası unutulmuş olduğunu görmüştüm .
[17] tree
Gücün , erdemliğin , bilimin , her şeyin başı paradır , para .
s-317
0317.train
Gücün , erdemliğin , bilimin , her şeyin başı paradır , para .
[18] tree
Ben inek için oymalarımı bıraktım , dikiş makinesini tamir etmedim , mektebi astım .
s-318
0318.train
Ben inek için oymalarımı bıraktım , dikiş makinesini tamir etmedim , mektebi astım .
[19] tree
Asmalı bahçe .
s-319
0319.train
Asmalı bahçe .
[20] tree
Bir kısmı da dansı , asrilik gereği kabul ediyor , ileriye geriye yürüyorlardı .
s-320
0320.train
Bir kısmı da dansı , asrilik gereği kabul ediyor , ileriye geriye yürüyorlardı .
[21] tree
Böyle muazzam bir prodüksiyonun ne kadar astronomik finansmana dayandığını siz tahmin edin artık .
s-321
0321.train
Böyle muazzam bir prodüksiyonun ne kadar astronomik finansmana dayandığını siz tahmin edin artık .
[22] tree
Başçavuş , kalabalığı dağıtmaya çalışan jandarmalara seslendi .
s-322
0322.train
Başçavuş , kalabalığı dağıtmaya çalışan jandarmalara seslendi .
[23] tree
Aşağı katı , sakin ve daha sıcak olduğu için seçtik .
s-323
0323.train
Aşağı katı , sakin ve daha sıcak olduğu için seçtik .
[24] tree
On sekiz yaşından aşağı olanlar giremez .
s-324
0324.train
On sekiz yaşından aşağı olanlar giremez .
[25] tree
İçindeki aşağılık kompleksinin fitilini tutuşturabilirim tipimle .
s-325
0325.train
İçindeki aşağılık kompleksinin fitilini tutuşturabilirim tipimle .
[26] tree
Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim .
s-326
0326.train
Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim .
[27] tree
Cephesi kireçle badanalanmış kapı pencere çerçeveleri koyu mavi aşı boyalı küçük bir köfteci dükkânına girdiler .
s-327
0327.train
Cephesi kireçle badanalanmış kapı pencere çerçeveleri koyu mavi aşı boyalı küçük bir köfteci dükkânına girdiler .
[28] tree
Üçüncü kategoride , vatandaşlık bilinci aşılamaya çalışan yazılar toplanıyordu .
s-328
0328.train
Üçüncü kategoride , vatandaşlık bilinci aşılamaya çalışan yazılar toplanıyordu .
[29] tree
Aşılama su .
s-329
0329.train
Aşılama su .
[30] tree
Erkekler günlerce çıkıkçıların , kırıkçıların kapısını aşındırdı .
s-330
0330.train
Erkekler günlerce çıkıkçıların , kırıkçıların kapısını aşındırdı .
[31] tree
Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı .
s-331
0331.train
Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı .
[32] tree
Cemiyetin çaldıklarına nazaran adi sokak hırsızlarının aşırıntıları adam sen de denecek bir hafiflikte kalırdı .
s-332
0332.train
Cemiyetin çaldıklarına nazaran adi sokak hırsızlarının aşırıntıları adam sen de denecek bir hafiflikte kalırdı .
[33] tree
Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar .
s-333
0333.train
Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar .
[34] tree
Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı .
s-334
0334.train
Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı .
[35] tree
Sanki herkes uzun yolculuktan yeni dönmüş ve aşinalara kavuşmuştu .
s-335
0335.train
Sanki herkes uzun yolculuktan yeni dönmüş ve aşinalara kavuşmuştu .
[36] tree
Ana oğul , yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar .
s-336
0336.train
Ana oğul , yeni kiraladıkları eve bir pazar günü taşındılar .
[37] tree
Sakalı kır , yaşı elliyi aşkın fakat dinçti .
s-337
0337.train
Sakalı kır , yaşı elliyi aşkın fakat dinçti .
[38] tree
Herif çoktan aşmış .
s-338
0338.train
Herif çoktan aşmış .
[39] tree
Aşurelik buğday .
s-339
0339.train
Aşurelik buğday .
[40] tree
Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı , atak ve güreşçi idiler .
s-340
0340.train
Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı , atak ve güreşçi idiler .
[41] tree
Yemeği ateşten indirdim .
s-341
0341.train
Yemeği ateşten indirdim .
[42] tree
Kendinizi ateşe atıyorsunuz .
s-342
0342.train
Kendinizi ateşe atıyorsunuz .
[43] tree
On iki yaşındaki kızı ateşlenip yatağa düşmüştü .
s-343
0343.train
On iki yaşındaki kızı ateşlenip yatağa düşmüştü .
[44] tree
Biçilmiş kaftan galiba bana ateşten gömlek olacak .
s-344
0344.train
Biçilmiş kaftan galiba bana ateşten gömlek olacak .
[45] tree
Hancı yüzüme , bir şey anlamamış gibi garip bir nazar atfetti .
s-345
0345.train
Hancı yüzüme , bir şey anlamamış gibi garip bir nazar atfetti .
[46] tree
Fabrikanın atık suları arıtıldıktan sonra denize bırakıldı .
s-346
0346.train
Fabrikanın atık suları arıtıldıktan sonra denize bırakıldı .
[47] tree
Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor , zıplıyor , havlıyor , atılıyordu .
s-347
0347.train
Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor , zıplıyor , havlıyor , atılıyordu .
[48] tree
Kimi yayı öptü , kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım
s-348
0348.train
Kimi yayı öptü , kimi fırlattı / En er kemankeşe yetti üç atım
[49] tree
Besim , gidenlere ikram edilen çaydan kalma bisküvileri atıştırmakla meşguldü .
s-349
0349.train
Besim , gidenlere ikram edilen çaydan kalma bisküvileri atıştırmakla meşguldü .
[50] tree
Belinde ince bir ceylan postu , sırtında ağaç liflerinden örülmüş kaba bir atkı vardı .
s-350
0350.train
Belinde ince bir ceylan postu , sırtında ağaç liflerinden örülmüş kaba bir atkı vardı .
[51] tree
Atlasam bir vapura , şehre insem diyorum .
s-351
0351.train
Atlasam bir vapura , şehre insem diyorum .
[52] tree
Birinci sınıfı atladı .
s-352
0352.train
Birinci sınıfı atladı .
[53] tree
Anatomi atlası .
s-353
0353.train
Anatomi atlası .
[54] tree
Atletik oyunlar .
s-354
0354.train
Atletik oyunlar .
[55] tree
Kadınlar çocuklarını bayram yerinde bir salıncağa , bir atlıkarıncaya bindirmişlerdi .
s-355
0355.train
Kadınlar çocuklarını bayram yerinde bir salıncağa , bir atlıkarıncaya bindirmişlerdi .
[56] tree
Taşı suya atmak .
s-356
0356.train
Taşı suya atmak .
[57] tree
Bana tokat attı .
s-357
0357.train
Bana tokat attı .
[58] tree
Suçu onun üzerine attılar .
s-358
0358.train
Suçu onun üzerine attılar .
[59] tree
Bu lüzumsuz eşyayı atmalı .
s-359
0359.train
Bu lüzumsuz eşyayı atmalı .
[60] tree
Yabancı cisimleri vücut atar .
s-360
0360.train
Yabancı cisimleri vücut atar .
[61] tree
Pamuğu atmak .
s-361
0361.train
Pamuğu atmak .
[62] tree
Gene atmaya başladı .
s-362
0362.train
Gene atmaya başladı .
[63] tree
Buranın çok romantik bir havası var
s-363
0363.train
Buranın çok romantik bir havası var
[64] tree
Aut çizgisinden nefis bir orta .
s-364
0364.train
Aut çizgisinden nefis bir orta .
[65] tree
Şarkı söyleyip para kazanmaya bir çeşit avanta gözüyle bakıyordu .
s-365
0365.train
Şarkı söyleyip para kazanmaya bir çeşit avanta gözüyle bakıyordu .
[66] tree
Yıldız avcısı .
s-366
0366.train
Yıldız avcısı .
[67] tree
O günlerde avize filan gibi şeyleri görmek değil duymamıştık bile .
s-367
0367.train
O günlerde avize filan gibi şeyleri görmek değil duymamıştık bile .
[68] tree
O yıllara göre hayli Avrupai sayılacak bir yaşam tarzı sergiliyordu .
s-368
0368.train
O yıllara göre hayli Avrupai sayılacak bir yaşam tarzı sergiliyordu .
[69] tree
Behire , avucuna topladığı zeytin çekirdeklerini yukarı , havaya fırlatıyor .
s-369
0369.train
Behire , avucuna topladığı zeytin çekirdeklerini yukarı , havaya fırlatıyor .
[70] tree
Kapının sarı tokmağını avuçlayıp çeviriyor , kolaycacık açılıyor kapı .
s-370
0370.train
Kapının sarı tokmağını avuçlayıp çeviriyor , kolaycacık açılıyor kapı .
[71] tree
İnsanoğlu durumu bozulunca ille bir yerden bunun avuntusunu arayıp buluyor .
s-371
0371.train
İnsanoğlu durumu bozulunca ille bir yerden bunun avuntusunu arayıp buluyor .
[72] tree
Dün , hırçınlık anımızda bizi avutmaya bir şeker yeterdi .
s-372
0372.train
Dün , hırçınlık anımızda bizi avutmaya bir şeker yeterdi .
[73] tree
Mart ayı .
s-373
0373.train
Mart ayı .
[74] tree
Elimde hiçbir çare yok .
s-374
0374.train
Elimde hiçbir çare yok .
[75] tree
Ayağına bir pantolon çekti .
s-375
0375.train
Ayağına bir pantolon çekti .
[76] tree
Mânicilerin kafa yormadan buldukları ayaklar Cenap'ı şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler .
s-376
0376.train
Mânicilerin kafa yormadan buldukları ayaklar Cenap'ı şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler .
[77] tree
Burası o kadar ayakaltı idi ki değme polis hafiyesinin aklına gelmezdi .
s-377
0377.train
Burası o kadar ayakaltı idi ki değme polis hafiyesinin aklına gelmezdi .
[78] tree
Çerçiler bağıra bağıra bilezik , kurdele , sakız , kına vesaire satıyorlardı .
s-378
0378.train
Çerçiler bağıra bağıra bilezik , kurdele , sakız , kına vesaire satıyorlardı .
[79] tree
Karda ayak izleri var / Vurulup düştükleri yere kadar
s-379
0379.train
Karda ayak izleri var / Vurulup düştükleri yere kadar
[80] tree
Oysa bir türlü yerleşemediğim gibi sanki her an yeniden ayaklanacakmış gibi yaşıyorum .
s-380
0380.train
Oysa bir türlü yerleşemediğim gibi sanki her an yeniden ayaklanacakmış gibi yaşıyorum .
[81] tree
Ayaklı kadeh .
s-381
0381.train
Ayaklı kadeh .
[82] tree
Ayaklı ansiklopedi !
s-382
0382.train
Ayaklı ansiklopedi !
[83] tree
Kahvelerimizi ayakta içtik .
s-383
0383.train
Kahvelerimizi ayakta içtik .
[84] tree
Makasçı , ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı .
s-384
0384.train
Makasçı , ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı .
[85] tree
Soldan dört ayak üzerinde , yalın ayak , başı kabak bir adam görülür .
s-385
0385.train
Soldan dört ayak üzerinde , yalın ayak , başı kabak bir adam görülür .
[86] tree
Saatin ayarı bozuk .
s-386
0386.train
Saatin ayarı bozuk .
[87] tree
Kalorifercinin ayarı yok , ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor .
s-387
0387.train
Kalorifercinin ayarı yok , ya çok yakıyor veya hiç yakmıyor .
[88] tree
Derken kamerayı bir başka sahneye ayarladık .
s-388
0388.train
Derken kamerayı bir başka sahneye ayarladık .
[89] tree
Ayarsız insan .
s-389
0389.train
Ayarsız insan .
[90] tree
Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak kış vakti
s-390
0390.train
Sürüp gider en sert ayazlarda bile / Bir tatlı sıcak kış vakti
[91] tree
Aydın bir oda .
s-391
0391.train
Aydın bir oda .
[92] tree
Aydınlık bir oda .
s-392
0392.train
Aydınlık bir oda .
[93] tree
Aydınlık bir yüz .
s-393
0393.train
Aydınlık bir yüz .
[94] tree
Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler / Aygın baygın mâniler , açık saçık resimler
s-394
0394.train
Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler / Aygın baygın mâniler , açık saçık resimler
[95] tree
Sindirim aygıtı .
s-395
0395.train
Sindirim aygıtı .
[96] tree
Tepsiye üç ölçü pirinç koydu , pencere ışığında ayıklamaya başladı .
s-396
0396.train
Tepsiye üç ölçü pirinç koydu , pencere ışığında ayıklamaya başladı .
[97] tree
Sarhoşluğun ayıltısı içindeydi .
s-397
0397.train
Sarhoşluğun ayıltısı içindeydi .
[98] tree
Elmayı dörde ayırmak .
s-398
0398.train
Elmayı dörde ayırmak .
[99] tree
Karıyı kocasından ayırdılar .
s-399
0399.train
Karıyı kocasından ayırdılar .
[100] tree
Neşemden duramıyor , öbür mümeyyizlerle konuşuyor , gülüyordum .
s-400
0400.train
Neşemden duramıyor , öbür mümeyyizlerle konuşuyor , gülüyordum .

Edit as listText viewDependency trees