Sentence view Universal Dependencies - Turkish - IMST Language Turkish Project IMST Corpus Part test Annotation Türk, Utku; Özateş, Şaziye Betül; Marşan, Büşra; Akkurt, Salih Furkan; Çöltekin, Çağrı; Cebiroğlu Eryiğit, Gülşen; Gökırmak, Memduh; Kaşıkara, Hüner; Sulubacak, Umut; Tyers, Francis
Text: Transcription Written form - Colors
showing 301 - 400 of 975 • previous • next
Hadi bakalım herkes yatağına , ışıklar beş dakika sonra sönmüş olacak .
s-301
mst-1713
Hadi bakalım herkes yatağına, ışıklar beş dakika sonra sönmüş olacak.
Düşünmek istemedikçe düşünür , anımsamak istemedikçe anımsarsınız .
s-302
mst-1723
Düşünmek istemedikçe düşünür, anımsamak istemedikçe anımsarsınız.
Sonra barışırlardı .
s-303
mst-1726
Sonra barışırlardı.
Yarınki ihalelerden üçyüzyetmişbir gün vadeli iskontolu tahvilin üzre tarihi yirmiiki Ocak ikibinüç olarak belirlenirken , itfası yirmisekiz Ocak ikibindört tarihinde yapılacak .
s-304
mst-1729
Yarınki ihalelerden üçyüzyetmişbir gün vadeli iskontolu tahvilin üzre tarihi yirmiiki Ocak ikibinüç olarak belirlenirken, itfası yirmisekiz Ocak ikibindört tarihinde yapılacak.
Biz , peynirlerimize böyle hikayeler yazamamışız .
s-305
mst-1744
Biz, peynirlerimize böyle hikayeler yazamamışız.
Birtakım açmaz sorular ve davranışlarla eleniyorlar .
s-306
mst-1745
Birtakım açmaz sorular ve davranışlarla eleniyorlar.
Brecht'ten yaptığım bu uzun alıntıdan sonra , eve ilişkin benim ütopyama gelebiliriz .
s-307
mst-1750
Brecht'ten yaptığım bu uzun alıntıdan sonra, eve ilişkin benim ütopyama gelebiliriz.
Ayhan şunu tamir ediver dedi .
s-308
mst-1756
Ayhan şunu tamir ediver dedi.
Ar namus tertemiz ...
s-309
mst-1762
Ar namus tertemiz...
Sonuçta üç ile yedi gün süren fiziksel yoksunluk krizi bir şekilde atlatılabiliyor .
s-310
mst-1763
Sonuçta üç ile yedi gün süren fiziksel yoksunluk krizi bir şekilde atlatılabiliyor.
erik çalmaya gidiyoruz .
s-311
mst-1768
erik çalmaya gidiyoruz.
İşlevini yerine getirdi .
s-312
mst-1771
İşlevini yerine getirdi.
Orada , aynı yerde durur ve onu bekler .
s-313
mst-1774
Orada, aynı yerde durur ve onu bekler.
Sen politikacı olabilirsin .
s-314
mst-1779
Sen politikacı olabilirsin.
Kimse bir savaş olmasını istemiyor .
s-315
mst-1783
Kimse bir savaş olmasını istemiyor.
Save ile birlikte dün gece geç saatlerde özel bir uçakla Ankara'ya gelen for , Türkiye'ye Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın daveti üzerine geldiklerini belirtti .
s-316
mst-1784
Save ile birlikte dün gece geç saatlerde özel bir uçakla Ankara'ya gelen for, Türkiye'ye Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ın daveti üzerine geldiklerini belirtti.
CHP'nin Doğu ve Güneydoğu için hazırladığı demokratikleşme paketinde isteyenlere ana dillerini , devlet denetimindeki özel kurslarda öğrenme olanağı sağlanacağı ve üniversitelerde enstitü kurulacağı vaadinde bulunuldu .
s-318
mst-1800
CHP'nin Doğu ve Güneydoğu için hazırladığı demokratikleşme paketinde isteyenlere ana dillerini, devlet denetimindeki özel kurslarda öğrenme olanağı sağlanacağı ve üniversitelerde enstitü kurulacağı vaadinde bulunuldu.
Bizim yaşımızda bir çocuk nasıl evini terk eder ?
s-319
mst-1816
Bizim yaşımızda bir çocuk nasıl evini terk eder?
Ortalık bir anda doluverdi .
s-320
mst-1821
Ortalık bir anda doluverdi.
Kapının önünde dev gibi bir adam belirmiş .
s-321
mst-1824
Kapının önünde dev gibi bir adam belirmiş.
Bu coğrafyada yetişen ot , bu coğrafyaya özgü hastalıklara şifa getiriyordu .
s-322
mst-1830
Bu coğrafyada yetişen ot, bu coğrafyaya özgü hastalıklara şifa getiriyordu.
Yukarıda önerdiğim ölçüte bilimsel Ölçüt ( ) adını veriyorum .
s-323
mst-1835
Yukarıda önerdiğim ölçüte bilimsel Ölçüt () adını veriyorum.
Eroin ve tüm uyuşturucu kullanımında bir duyguları öldürme eşiği vardır , bu eşik kişiden kişiye değişir .
s-324
mst-1840
Eroin ve tüm uyuşturucu kullanımında bir duyguları öldürme eşiği vardır, bu eşik kişiden kişiye değişir.
Bu dağlarda yetişen otların içinde şifa veren ilaçlar vardır .
s-325
mst-1853
Bu dağlarda yetişen otların içinde şifa veren ilaçlar vardır.
Bu nedenle eroin ya da benzeri madde bağımlıları tıpkı alkolikler gibi defalarca kayıyorlar , defalarca hastaneye yatıp çıkıyorlar .
s-326
mst-1856
Bu nedenle eroin ya da benzeri madde bağımlıları tıpkı alkolikler gibi defalarca kayıyorlar, defalarca hastaneye yatıp çıkıyorlar.
Yerinden kalkmıştı .
s-327
mst-1866
Yerinden kalkmıştı.
Müşteriler dokunmayı sever .
s-328
mst-1868
Müşteriler dokunmayı sever.
Onu bulmalıyım .
s-329
mst-1870
Onu bulmalıyım.
Çay ocağının orada merdiven var .
s-330
mst-1872
Çay ocağının orada merdiven var.
İlla tuzlu olmaz .
s-331
mst-1876
İlla tuzlu olmaz.
Perdeler uymuyor , değiştirelim .
s-332
mst-1880
Perdeler uymuyor, değiştirelim.
Bilimsel Devrim , başlangıçta ideolojik bir devrimdir .
s-333
mst-1884
Bilimsel Devrim, başlangıçta ideolojik bir devrimdir.
Ben bindokuzyüzaltmışdört yılının büyük kısmını Portekiz'de geçirdim .
s-334
mst-1888
Ben bindokuzyüzaltmışdört yılının büyük kısmını Portekiz'de geçirdim.
Sonradan oldu .
s-335
mst-1895
Sonradan oldu.
Göğsü körük gibi inip kalkıyordu .
s-336
mst-1897
Göğsü körük gibi inip kalkıyordu.
Bana dökmek var .
s-337
mst-1900
Bana dökmek var.
Darbukayı , yan yana getirdiği lastik terliklerin üzerine usulca uzattı .
s-338
mst-1904
Darbukayı, yan yana getirdiği lastik terliklerin üzerine usulca uzattı.
A tipi fonların geçen yıla ait performansını incelerken başlıca üç ana kategoriye ayırabiliriz : .
s-339
mst-1910
A tipi fonların geçen yıla ait performansını incelerken başlıca üç ana kategoriye ayırabiliriz:.
Ona önemli bir mektup getirdim .
s-340
mst-1918
Ona önemli bir mektup getirdim.
Hastalığını duyan komşuları hemen yardıma koşmuşlar .
s-341
mst-1925
Hastalığını duyan komşuları hemen yardıma koşmuşlar.
Evet , Ömür Uzatma Kıraathanesi burası .
s-342
mst-1931
Evet, Ömür Uzatma Kıraathanesi burası.
Takır takır .
s-343
mst-1938
Takır takır.
Meta ekonomisi , ürünlerin , bir kullanım değeri olmanın yanı sıra , bir değişim değerine dönüşmelerini gerektirir .
s-345
mst-1942
Meta ekonomisi, ürünlerin, bir kullanım değeri olmanın yanı sıra, bir değişim değerine dönüşmelerini gerektirir.
Rakısından bir yudum aldı .
s-346
mst-1954
Rakısından bir yudum aldı.
Ben erkek öğretmen istemiyorum .
s-347
mst-1956
Ben erkek öğretmen istemiyorum.
Ama kriz var .
s-348
mst-1958
Ama kriz var.
Orhan o geceyi tekrar yaşıyormuş gibi aynı heyecanla olanları Zeynep'e anlattı .
s-349
mst-1959
Orhan o geceyi tekrar yaşıyormuş gibi aynı heyecanla olanları Zeynep'e anlattı.
Duman çıktığına göre , ocak tütüyor , ocak tüttüğüne göre orada biri yaşıyor , diye düşünüp koşmaya başlamış .
s-350
mst-1967
Duman çıktığına göre, ocak tütüyor, ocak tüttüğüne göre orada biri yaşıyor, diye düşünüp koşmaya başlamış.
Pnon alaturkası ...
s-351
mst-1975
Pnon alaturkası...
bindokuzyuzyetmisbes yılında Vassar College'dan mezun olan Paco Underhill , merkezi New York'ta bulunan Envirosell firmasının kurucusu ve yönetim kurulu başkanı .
s-352
mst-1979
bindokuzyuzyetmisbes yılında Vassar College'dan mezun olan Paco Underhill, merkezi New York'ta bulunan Envirosell firmasının kurucusu ve yönetim kurulu başkanı.
Öpüşmedikleri ya da birbirlerini mıncıklamadıkları zamanlar denize girmeye niyetlenen , ama her seferinde , ?edendir bilinmez , vazgeçip geri dönen , bizlere bakıp asıl amacımızın yüzmek değil , denize işemek olduğunu anlayacaklarından çekiniyoruz .
s-353
mst-1984
Öpüşmedikleri ya da birbirlerini mıncıklamadıkları zamanlar denize girmeye niyetlenen, ama her seferinde, ?edendirbilinmez, vazgeçip geri dönen, bizlere bakıp asıl amacımızın yüzmek değil, denize işemek olduğunu anlayacaklarından çekiniyoruz.
Bu iş böyle olmayacaktı , çünkü çok sık belimize dek suya giriyorduk ve kayalara serpiştirilmiş gibi birbirlerinden belli uzaklıklara dağılmış sevgililerin ( yaz aşkları bunlar , o kadarını çakıyoruz ) , bu durumdan rahatsız olacaklarını düşünmeye başlamıştık .
s-354
mst-1998
Bu iş böyle olmayacaktı, çünkü çok sık belimize dek suya giriyorduk ve kayalara serpiştirilmiş gibi birbirlerinden belli uzaklıklara dağılmış sevgililerin (yaz aşkları bunlar, o kadarını çakıyoruz), bu durumdan rahatsız olacaklarını düşünmeye başlamıştık.
Hülya beni böyle öpüyorsa mutlaka başka birini başka türlü öpüyordur .
s-355
mst-2007
Hülya beni böyle öpüyorsa mutlaka başka birini başka türlü öpüyordur.
Eğer yazarları , bilimsel kuramların kanıtlanmasından çok yanlışlanabilirliğinden sözedilmesi gereğini onarlarsa , bildirilerinde sözünü ettikleri bazı noktaları bu ölçüt çerçevesinde eleştirmek istiyorum .
s-356
mst-2012
Eğer yazarları, bilimsel kuramların kanıtlanmasından çok yanlışlanabilirliğinden sözedilmesi gereğini onarlarsa, bildirilerinde sözünü ettikleri bazı noktaları bu ölçüt çerçevesinde eleştirmek istiyorum.
Anlamadıkları , ölen benim kardeşimdi ...
s-357
mst-2019
Anlamadıkları, ölen benim kardeşimdi...
O sıralar öyleydi , yalnızca kendisine böylesine bağlı olduğum sevgilim değil , ondan gizli ilişkilerimi sürdürdüğüm birçok kadın , terhis döneminde evlerine dağılan askerler gibi beni bırakarak dağılıp gidiyorlardı .
s-358
mst-2022
O sıralar öyleydi, yalnızca kendisine böylesine bağlı olduğum sevgilim değil, ondan gizli ilişkilerimi sürdürdüğüm birçok kadın, terhis döneminde evlerine dağılan askerler gibi beni bırakarak dağılıp gidiyorlardı.
Çocuk utandı , donu aldı , birlikte yürümeye başladılar uzakta görülen kıyı lokantasına doğru .
s-359
mst-2034
Çocuk utandı, donu aldı, birlikte yürümeye başladılar uzakta görülen kıyı lokantasına doğru.
Geeç , dedi gözlerini kapayıp başıyla sınıfın arka sıralarını göstererek .
s-360
mst-2045
Geeç, dedi gözlerini kapayıp başıyla sınıfın arka sıralarını göstererek.
Koluna girebilir miyim ?
s-361
mst-2054
Koluna girebilir miyim?
Yeni sekreter adayımız mı geldi dersiniz .
s-362
mst-2055
Yeni sekreter adayımız mı geldi dersiniz.
Öyle ya , böyle bir soruyu o güne kadar kimse sormamıştı ona .
s-363
mst-2060
Öyle ya, böyle bir soruyu o güne kadar kimse sormamıştı ona.
Gidip o da kartvizit bastırmış .
s-364
mst-2065
Gidip o da kartvizit bastırmış.
Dört kişiydi bunlar : Sav ve Karaosmanoğlu Atila'lar .
s-365
mst-2068
Dört kişiydi bunlar: Sav ve Karaosmanoğlu Atila'lar.
En ufak bir duygu hissettiği an maddesini almış ya .
s-366
mst-2073
En ufak bir duygu hissettiği an maddesini almış ya.
Bir sabah uyandınız ve ulusal tarihinizdeki bir geminin o kadar da köhne olmadığını öğrendiniz .
s-367
mst-2076
Bir sabah uyandınız ve ulusal tarihinizdeki bir geminin o kadar da köhne olmadığını öğrendiniz.
Öldürmekle de kalmayıp cesedinizi kadavra niyetine kullanacağım , dedim .
s-368
mst-2085
Öldürmekle de kalmayıp cesedinizi kadavra niyetine kullanacağım, dedim.
Siz ?imsiniz ? diye sordum ürkerek .
s-369
mst-2089
Siz ?imsiniz? diye sordum ürkerek.
A tipi de olmalı .
s-370
mst-2094
A tipi de olmalı.
Kimbilir ... dedi adam .
s-371
mst-2098
Kimbilir... dedi adam.
Kolay mı bu ? diye sordum .
s-372
mst-2100
Kolay mı bu? diye sordum.
Pasaklıyım var mı diyeceğin .
s-373
mst-2105
Pasaklıyım var mı diyeceğin.
Benim de sana Tibet'ten bahsetmemin tam zamanı .
s-374
mst-2110
Benim de sana Tibet'ten bahsetmemin tam zamanı.
Eğilip darbukasını aldı yerden , lastik terliklerini ayağına geçirdi .
s-375
mst-2115
Eğilip darbukasını aldı yerden, lastik terliklerini ayağına geçirdi.
Rusça praznik dedi Yura .
s-376
mst-2123
Rusça praznik dedi Yura.
Yakında sise isine de girecekmiş .
s-377
mst-2126
Yakında sise isine de girecekmiş.
Değişik yasalarda yapılacak değişiklikler ile askeri , ticari , bankacılık ve benzeri alanlardaki ' sırların ' kapsamı yeniden belirlenecek .
s-378
mst-2130
Değişik yasalarda yapılacak değişiklikler ile askeri, ticari, bankacılık ve benzeri alanlardaki ' sırların ' kapsamı yeniden belirlenecek.
Masalı yazacağım için mektubu burada kesiyorum .
s-379
mst-2141
Masalı yazacağım için mektubu burada kesiyorum.
On kilometrelik buz geçişinden önce son bir kez mola verilecekti burada .
s-380
mst-2144
On kilometrelik buz geçişinden önce son bir kez mola verilecekti burada.
İkincisi de , teknoloji artık geri dönülmez biçimde bilimsel bilgi temeline oturmuş , bu yüzyılda Bilimsel Devrim'in bulgularının etkin bir teknolojik hasadı gerçekleşmiştir .
s-381
mst-2148
İkincisi de, teknoloji artık geri dönülmez biçimde bilimsel bilgi temeline oturmuş, bu yüzyılda Bilimsel Devrim'in bulgularının etkin bir teknolojik hasadı gerçekleşmiştir.
Bir kısım da vazo kırılır diye düşünüyor .
s-382
mst-2160
Bir kısım da vazo kırılır diye düşünüyor.
Baharın gelmesiyle eriyen kar suları , mağaralara girerek ayıların erken uyanmasına neden oluyor , sinirli , uykusuz ve aç ayılar , daha hırçın ve saldırganlaşıyorlardı bu dönemde .
s-383
mst-2163
Baharın gelmesiyle eriyen kar suları, mağaralara girerek ayıların erken uyanmasına neden oluyor, sinirli, uykusuz ve aç ayılar, daha hırçın ve saldırganlaşıyorlardı bu dönemde.
Yahu , yine ben mi onlara bir şey yapıyor oluyorum ! diye haykırdım , fısıltı sınırlarını zorlayarak .
s-384
mst-2176
Yahu, yine ben mi onlara bir şey yapıyor oluyorum! diye haykırdım, fısıltı sınırlarını zorlayarak.
Ancak bu durum , yeni ve uzun soluklu kestirimlerin ortaya atıldığı yeni bir gündemin başlangıcında değil , eski programın ürünlerinin hasadının yapıldığı bir dönemde bulunduğumuz gerçeğini değiştirmez .
s-385
mst-2185
Ancak bu durum, yeni ve uzun soluklu kestirimlerin ortaya atıldığı yeni bir gündemin başlangıcında değil, eski programın ürünlerinin hasadının yapıldığı bir dönemde bulunduğumuz gerçeğini değiştirmez.
Siyasal devrimlerin önünü açmış , burjuvazinin iktidarı ele geçirmesiyle de kapitalist üretim ilişkileri hızla yaygınlaşmıştır .
s-386
mst-2199
Siyasal devrimlerin önünü açmış, burjuvazinin iktidarı ele geçirmesiyle de kapitalist üretim ilişkileri hızla yaygınlaşmıştır.
Bir bilimsel kuram , gözlemcilere ve deneycilere , çağın teknolojik gelişmelerini de dikkate alarak neyin deneyini ve gözlemini yapacaklarını söyleyebilmelidir .
s-387
mst-2206
Bir bilimsel kuram, gözlemcilere ve deneycilere, çağın teknolojik gelişmelerini de dikkate alarak neyin deneyini ve gözlemini yapacaklarını söyleyebilmelidir.
Oğlunun cenazesini teslim alan Kemal Ulusu , ' Allah'tan pilotlar camdan fırladığı için yanmamışlar .
s-388
mst-2214
Oğlunun cenazesini teslim alan Kemal Ulusu, ' Allah'tan pilotlar camdan fırladığı için yanmamışlar.
O hiç bürokrat olmadı dedim .
s-389
mst-2219
O hiç bürokrat olmadı dedim.
Nesrin : Niçin ? Benim herhangi birinizle sorunum olduğunda bunu başkasıyla konuştuğum olmuştur .
s-390
mst-2224
Nesrin: Niçin? Benim herhangi birinizle sorunum olduğunda bunu başkasıyla konuştuğum olmuştur.
Salonda babamın birçok tanıdığı vardı .
s-391
mst-2233
Salonda babamın birçok tanıdığı vardı.
Peki , senin yerin neresi ?
s-393
mst-2239
Peki, senin yerin neresi?
Şöyle ya da böyle , duvardan söz etmeksizin mekandan , mekandan söz etmeksizin evden söz edemezsiniz .
s-394
mst-2247
Şöyle ya da böyle, duvardan söz etmeksizin mekandan, mekandan söz etmeksizin evden söz edemezsiniz.
İçkili olsun , içkisiz olsun .
s-395
mst-2254
İçkili olsun, içkisiz olsun.
Çoluk çocuk kırk yaş civarında .
s-396
mst-2262
Çoluk çocuk kırk yaş civarında.
Recep'le Ömer , içecekleri taşıyıp buz dolabına yerleştirdiler ; patatesi , patlıcanı soydular , meyveleri yıkayıp buzdolabına koydular .
s-397
mst-2266
Recep'le Ömer, içecekleri taşıyıp buz dolabına yerleştirdiler; patatesi, patlıcanı soydular, meyveleri yıkayıp buzdolabına koydular.
Leblebi ise figürandır .
s-398
mst-2278
Leblebi ise figürandır.
Bir de suya girdin .
s-399
mst-2281
Bir de suya girdin.
Beyaz peynir rakının büyük aşkıdır .
s-400
mst-2284
Beyaz peynir rakının büyük aşkıdır.
Edit as list • Text view • Dependency trees