s-303
| Bence de adı Süpermen olsun. |
s-304
| Taşhan'ın kapısını itip bu yarı karanlık dünyanın içine girdim. |
s-305
| Sevimli de bir sebzedir . |
s-306
| Zor şey oraya yeniden girebilmek. |
s-307
| Tabii bu onlarda da var. |
s-308
| Sezonu kapamakta inatçı bir genç sürat motoruyla göremediğim birine fiyakalar yapıyordu daireler çizerek. |
s-309
| Bizi kıyaslayan, karşılaştıranlar bilsinler ki... Biz, yarışta değiliz. |
s-310
| Baksanıza hallerine... diyerek Mahmut'un masasını işaret etti. |
s-311
| Üşümüyordum. |
s-312
| Seben Gölü'ne ulaşmıştık artık. |
s-313
| Ancak bu olaylar dizisi nedensellik ilkesi bağlamında değil, tanrının istemi doğrultusunda gerçekleşir. |
s-314
| Hatta aramızda birbirimize söz de verdik, ölmek var dönmek yok diye. |
s-315
| Oldum olası merak ettiğim bir konu vardı; kimsenin doğru dürüst bilmediği, sormaktan çekindiği bir sır. |
s-316
| Zamanından önce programa başlamak zorunda kalan Saffet, baktı ki olacak gibi değil, türkünün ardından hemen kıvrak bir oyun havasına geçti. |
s-317
| Bir köpeğin bütün kokuları birbirinden ayırdedip insanların duygularını kokularından anlamaları gibi kadınların sesini tanırdım, her tonunu bilirdim, yalnızca kulaklarımla değil bütün vücudumla duyardım onların sesini. |
s-318
| Kara sevda... |
s-319
| Anlarsın ya... |
s-320
| Kızaklarda kullanılan tahta, deri ve boynuzların dışında tek tük halatlar, sicimler de dış dünyadan geliyor bu dağlara. |
s-321
| Bir an önce dönmeliyim oraya. |
s-322
| İyi ki dedem var da gündüzleri onunla konuşabiliyorum. |
s-323
| Eşi geri döndükten sonra da bir süre İstanbul'da kalmayı planlayan genç kadın, aniden fikir değiştirip dönmeye karar verdi. |
s-324
| Buldum işte. |
s-325
| Bu da gösteriyor ki, uçak pist yerine toprağa vurmuştur ' diye konuştu. |
s-326
| Sadece donuk bakışlarla etrafını süzüyor. |
s-327
| Evden mi kaçtın?... |
s-328
| Uçağın gövde (tekne) sigortasının tüm riskinin Türk Hava Yolları (THY) tarafından yabancı reasürans şirketlerine sigorta ettirildiğini bildiren Ray Sigorta Genel Müdürü Ercüment Çetin Alanya, yolcu mali mesuliyeti sigortalarının kendilerinde olduğunu söyledi. |
s-329
| Nasıl bir kadın o? diye sordum. |
s-330
| Hem de şeytana uymayan lordlardan. |
s-331
| Yazın mektubu. |
s-332
| Kursanız bile sonunu çok başka bir biçimde bitirirsiniz. |
s-333
| Buyur, Ayşe abla, geç sofraya. |
s-334
| Düşünüyor mu Mebrure'yi. |
s-335
| Ayla: Böyle olur mu bilmiyorum. |
s-336
| Ancak özellikle evrenbilim ve parçacık fiziğinde bugün bu ilke ne yazık ki çiğnenmiş, bu iki bilim dalı metafizik öğelerle, hayaletlerle dolmuştur. |
s-337
| Ayhan, bu notları bana verdi ve dedi ki: Benim anlatacaklarım bu kadar. |
s-338
| Prezervatif yok mu bu markette? diye sordun. |
s-339
| Bastır pehlivan, dal çakşırına... |
s-340
| Kibirli, kendisinin en zeki olduğuna inanan ben merkezci kişinin birilerini kendisine rehber seçmesi mümkün değildir. |
s-341
| ' Gerisi de gelecek '. |
s-342
| Yanımdaki koltuğa yerleştirdi ince bedenini. |
s-343
| Bu konuda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de ' Türban tartışması bitmiştir ' diyerek son noktayı koyduğu belirtildi. |
s-344
| Kafası karışıktı besbelli. |
s-345
| Ama, dedi umutsuzlukla kadın, O beni düşünmediği sürece hiçbir şey yapamam ki! |
s-346
| Almanlar için. |
s-347
| Buna göre bakanlık soruşturmayı yenileyebilirdi. |
s-348
| Çayırlığa çıktılar. |
s-349
| Buyurun. |
s-350
| Birçok durumda onların satın almayacakları birşeye bakmalarını sağlamak çok zordur . |
s-351
| Tek başımıza iktidara doğru yürüyoruz ' dedi. |
s-352
| Oturduğu köşeden bağırıp duruyordu. |
s-353
| Ünlü borç çorbasına katıldı. |
s-354
| Oğlunuza sarıldığınızda, aklınızdan, Ya bu ona son sarılışımsa gibi aptalca bir düşünce geçiyor. |
s-355
| Ya orayı bir daha bulamazsam? |
s-356
| Ne anlatayım. |
s-357
| Son iki saat, gitgide daralan bir ırmağın yatağında ilerledik. |
s-358
| Yüzü yuvarlak ama burnu fındık kadar ufak. |
s-359
| Partinin bu hale gelmesine neden olanların artık yönlendirme yapmaya hakkı yoktur ' diye konuştu. |
s-360
| Anayasalar en büyük toplumsal uzlaşma ile düzenlenmesi gereken ?etinlerdir . |
s-361
| Katkısı için Ayhan'a teşekkürler. |
s-362
| Miskoye aşağıdaydı . |
s-363
| Pikabı vardı. |
s-364
| Yatırım indiriminde yüzde ondokuz.sekiz stopaj kaldırılsın. |
s-365
| Geceleri kakıp, konuklara sunulacak rakı, votka, viski ne bulursam; birer ikişer yudum kafama dikmeden, bölük pörçük uykumu bile sürdüremiyorum. |
s-366
| Sağolun. |
s-367
| Bu dönemde, teori, bilimin çeşitli alanlarında, yeni kavramsal yapılanmalarla bilimi yeni düzlemlere taşımış; geçmişin kavramsal yapılanmalarında köklü bir kopuşla bilimin önünde yeni ufuklar açmıştır. |
s-368
| Fotokopi çekme yasağı kondu. |
s-369
| Kerem'in sözünü ettiği fotoğraf olmalıydı. |
s-370
| Gözüm hep ondadır . |
s-371
| Yeni bir sosyolojik tabana hitap eden bir partiyiz . |
s-372
| Dedemin anlattıkları bana tarih bilgisi gibi geliyor. |
s-373
| Dün gece diskoda unutmuşsun. |
s-374
| O zaman, klasik şube vardı. |
s-375
| Neniz var. |
s-376
| Olayın ilk günü düzenlenmiş bir rapor var örneğin. |
s-377
| Bu iki unsurun birleşimi Bilimsel Devrim'in eseridir . |
s-378
| Kaçtım. |
s-379
| Çünkü çocuğun dünyası saf duygudan ibarettir . |
s-380
| Sabah meşrubat kamyonu gelmişti, parası çıkışmadı. |
s-381
| İsmiyle tanındığı yerlere gitmek ister. |
s-382
| Çocuklar ihtiyaçları göz önüne alındığında çok hararetli tüketicilerdir . |
s-383
| Yorum: Zago'nun tercümanının verdiği bilgiye göre futbolcu, bindokuzyuzdoksandokuz ve ikibinbir yıllarında Corriere dello Sport okurları arasında yapılan oylamayla Roma'nın o yılki en iyi oyuncusu seçilmiş. |
s-384
| Benzetmek gerekirse, Lahana kanlı-canlı, tuttuğunu koparan bir Kuzeyli güzelidir . |
s-385
| Sonradan hayatıma giren... |
s-386
| O barışın temelleri yıllar önce Norveç'te, ormandaki bir dağ evinde atılmıştı. |
s-387
| Cumhuriyet'in temel nitelikleri, Anayasa'nın değişmez ilkeleri ve değiştirilmesi teklif edilemez maddeleri yeni anayasada yer alacaktır ' dedi. |
s-388
| Çay bahçesinde tanışmışlar. |
s-389
| Arkadaki odayı, mutfağı. |
s-390
| Ömür Uzatma Kıraathanesi'nin kapısı güm güm vuruldu. |
s-391
| Son geceyi o anlatsın. |
s-392
| Herkes aynı miktar harçlık alamıyor. |
s-393
| Ne tuhaf, daha önce dikkatimi çekmemişlerdi. |
s-394
| Arkadaşlar arasında büyük sır. |
s-395
| Sonra Kuzey Avrupa'ya yayıldılar. |
s-396
| Milas'lı . |
s-397
| Böyle durumlarda Saffet, Recep'in yüzüne küçümsemeyle bakardı. |
s-398
| Onun bir çocuk olmadığını, takındığı çocuksu tavırların aslında bir maske olduğunu bir tek ben biliyordum. |
s-399
| Kızılla siyah arası. |
s-400
| Allahım üveylerden beni koru. |
s-401
| Henüz iki saattir yoldaydık ve ben altı kez düşmüştüm. |
s-402
| Aklın ?eredeydi . |